Güncelleme Tarihi:
Karaköy, Galata ve civarındaki sokaklarda sayısız zanaatkâr, yarım asırlık atölyelerde harıl harıl çalışır. Beyoğlu’nun bitmek tükenmek bilmez sürprizlerinden biri de bu dükkânlardır. Hanların üst katları, bazen unutulmuş yıkık dökük bir eski bina, daracık sokaktan iki basamakla inilen bir bodrum katında semtin avizecilerine, elektrikçilerine ürün yetiştiren atölyeler yer alır buralarda. Çoğunlukla gündelik ihtiyaçlara değil, ticarete dönük üretimdir yaptıkları.
Yani İstanbul’un sanat merkezi Beyoğlu aslında kentin zanaat merkezidir de aynı zamanda. İstanbul Modern işte bu durumu bir sergiye dönüştürmüş. ‘Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar’ başlıklı sergi, farklı ülkelerden 10 sanatçıyı kentin zanaatkârlarıyla buluşturuyor.
Sergi, 2018 yılında İstanbul Modern’in, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle gerçekleştirdiği Uluslararası Misafir Sanatçı Programı’nın bir ürünü. Küratörlüğünü Öykü Özsoy ve Ümit Mesci’nin üstlendiği sergiye davet edilen sanatçılar, kentteki zanaatkârları atölyelerinde ziyaret etmiş ve farklı üretim biçimlerinden aldıkları ilhamı İstanbul’dan edindikleri izlenimlerle birleştirerek yeni işler üretmişler. Tabii işin en ilginç yanı, bu işleri o ustalarla birlikte gerçekleştirmiş olmaları. Sanatçılar zanaatkârlarla çalışmaya meyilli isimler arasından seçilmiş. Mesela Arap dünyasının en önemli çağdaş sanatçılarından biri olan Mısır kökenli Wael Shawky, Haçlı Seferleri’ni anlatan stop-motion tekniğiyle çektiği filmlerle tanınır. Bu filmlerde kullandığı bazı kuklaları Haçlı ordularının yola çıktığı Venedik’te Murana camından üretmiş, buradaki ustalarla çalışmış bir isim Shawky. İstanbul’daki sergide de yine Haçlı dönemine bir göndermede bulunuyor ve kentin müzelerindeki eski miğferlerden esinlenerek İstanbul’un bakır dövme ustalarına kendi tasarladığı grotesk bir miğfer yaptırıyor.
Serginin simgesi sayabileceğimiz iş ise yaşamını Amsterdam’da sürdüren Türkiye kökenli bir sanatçının, Servet Koçyiğit’in imzasını taşıyor. Koçyiğit’in bir yorgan ustasıyla birlikte yaptığı harita, bir eski haritanın detayları ve bir yorganın canlı renkleriyle sergi alanının ortasında uzanırken gözümüzü kamaştırıyor. Kamaştırıyor çünkü hepimizi ister istemez çocukluğumuza, içinde tepindiğimiz atlas yorganların tatlı hatıralarına götürüyor.
Ahşap, metal ustalarının, ebru ve yazma baskısı yapan sanatçıların katılımıyla üretilen diğer işlerin en büyük güzelliği, bize o küçük atölyelerinde onlarca yıldır işlerini sürdüren anonim ustaları takdim etmesi sanki... Tıpkı kendi metal atölyesinde, üstünde alet edavatın ve bir paket sigaranın durduğu ahşap tezgâhın önünde sandalyesine oturmuş anlatan Artin Aharon gibi... Neredeyse yarım asırlık atölyesini, zanaatkârlığın püf noktalarını anlatan Artin Usta, farklı işler yapmanın, sanatçılarla işbirliğinin kendilerini nasıl mutlu ettiğini anlatıyor videoda. Artin Usta ve diğer zanaatkârlar, hepsi de bugünden çok geçmişe ait yitip gitmekte olan değerlermiş gibi bir duygu yaratıyor izleyende. Yarısı ipek yarısı yün halı, içinde gölge oyunu figürleri dönen ahşap hamam heykeli ya da sergi salonunda uçuşan yazmalar günümüz sanatından daha çok geçmişin zanaatlarını hatırlatıyor gibiler bize. Uzak kültürlerin izlerini taşıyan buralı sanat eserleri bu yitip gitmekte olan ustalara işaret ediyorlar. Ve belki de sanat ile zanaatın çekişmeli ve zorlu işbirliği en adil sonucu böyle veriyor. Bugünün yaratıcıları hafif geri çekilip eskinin ustalarına sahneyi bıraktığında...
‘Misafirler’e katılan sanatçılar: Faig Ahmet (Bakü), Rana Begum (Londra), Benji Boyadgian (Kudüs), Rodrigo Hernandez (Meksiko), Servet Koçyiğit (Amsterdam), Outi Pieski (Ustjoki), Randi&Katrine (Kopenhag), Wael Shawky (İskenderiye-Philadelphia), Jorinde Voigt (Berlin).
‘Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar’, 23 Ağustos’a kadar İstanbul Modern’de. Sergiyi www.istanbulmodern.org
adresinden izleyebilirsiniz.
İzlemek için TIKLAYIN...