Güncelleme Tarihi:
Sedat Ergin’in Berklee Müzik Koleji mezunu fenomen caz müzisyenimiz Mehmet Ali Sanlıkol’la bundan iki hafta önce Hürriyet Kitap Sanat’ta yayımlanan kapak söyleşisini okuduktan sonra, ABD’nin bu dünyaca ünlü müzik okulunda halihazırda okuyan başka Türk müzisyeni olup olmadığını merak edip araştırmaya oturunca besteci-aranjör-yorumcu Mahir Can Küçük ismi hemen karşıma çıktı. Henüz 24 yaşındaki gencecik müzisyenimizle sohbet ettiğimde ise ilgi çekici bir yaşamöyküsü serildi önüme. Denizlili bir ailenin çocuğu olan Mahir, müziğe küçük yaşlarından itibaren bağlanmış. Michael Jackson ilk (ve anlaşılan hâlâ en büyük) idolü. Pop ikonunun şarkılarını söyleyerek büyüyen Küçük’e ailesi konservatuvara girme vizesi vermeyince o da İstanbul’a gelip Bahçeşehir Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde okumuş. Ama müzik virüsü içine girdi mi insanın bir kere, onu çıkartmak ne mümkün! Üniversitede okuduğu sırada, müziğe bakışından çok etkilendiğinin altını çizdiği Timur Selçuk’tan yoğun biçimde ders almış. Isınamadığı okulunu çok çalışmayla zamanında bitirmeyi başaran Küçük (kafasına koyduğunu yapan inatçı bir kişilik olduğunun göstergesi) sanatının inceliklerini ABD’nin en prestijli müzik okullarından Berklee’de öğrenmeye ahdedip bu okulun sınavlarına girmiş ve kazanmış. Burs alabilmek için okulun 4 yıllık eğitimini 3 yılda tamamlamayı başarmış Küçük. Bu da ilk yılında onlarca dersi insanüstü bir çabayla 1 senede vermek zorunda olması demek ki Küçük takdir edilesi bir azimle bunu da başarmış (kararlı inatçılığının bir diğer göstergesi).
Küçük, çağdaş kompozisyon ve müzik prodüksiyonu bölümlerini yüksek onur derecesiyle (summa cum laude) bitirdiği okulunun diplomasını bu yılın mayıs ayında eline aldı. Sanat anlayışını ‘‘Müziğimle insanları düşündürmek istiyorum’’ biçiminde özetliyor. Berklee’de sadece okumamış, yaratıcı çalışmalara da imza atmış Mahir. Bunların arasında bir projesi var ki ona özel bir ilgi gösteriyor ve daha çok insana ulaşması için şimdilerde yoğun çaba sarf ediyor. Kendi grubu The Çay Party ile yorumladığı ‘Pamukkale Yolları’ adlı bu şarkı, çağdaş popüler müzikle Anadolu’nun halk ezgilerini ve aksak ritimlerini ilginç biçimde kaynaştıran ‘çok farklı’ bir yaratı. Beklee’nin 300 bini aşkın takipçisi bulunan YouTube kanalında yayımlanan sayılı projeler arasındaki yerini alan ‘Pamukkale Yolları’, hem Küçük’ün müzikal yolculuğunda ‘şimdilik’ ulaştığı son durağı simgeliyor hem de yaklaşık 7 dakikalık bu uzun şarkıyla genç sanatçımız ‘günün birinde dönüp yaşlanmak istiyorum’ dediği memleketine ve içinden çıktığı topraklara selamını yolluyor. Küçük bu eserde bağnazlık, apati, önyargı gibi temaları işlemiş. Michael Jackson’dan kalkıp türküye ulaşmak... Şaşırtıcı, öyle değil mi? Bu dönüşüm aslında Mahir Can Küçük, Berklee’nin kapısından içeri adım attığında başlamış. O güne kadar dünya pop müziğiyle daha çok içli dışlı olan Mahir, 72 milletten insanın yaşadığı ABD coğrafyasında, içinden çıktığı kültürden daha fazla beslenip, o kültürü çağdaş tekniklerle işleyerek özgün sanatsal ürünler ortaya koymakla başarıya ulaşacağını anlamış. Bu yönüyle kanımca, kendisinden sonra Berklee’nin kapısını çalacak gençlerimize de örnek oluşturuyor. Mahir Can Küçük 2016 yazından itibaren, Çağdaş Eğitim Vakfı’nın QNB Finansbank desteğiyle yürüttüğü ‘Harika Yetenekler’ bursiyerleri arasına katılmış bulunuyor.