‘Melek sesli’ Nadler’le karanlık yolculuk

2007’de Leonard Cohen’in ‘Famous Blue Raincoat’una yaptığı cover’la dikkatini çeken Marissa Nadler, gençlik yıllarında gitar çalmayı kendi kendine öğreniyor ve beste yapmaya başlıyor. Üniversitede sanat eğitimi aldığı sıralarda canlı performanslar sergilemeye başlıyor. 2002 ve 2003 yıllarında iki albüm çalışması yapmış olsa da ilk resmi albümü 2004’te çıkan ‘Ballads of Living and Dying’.
Bugün Marissa Nadler sanatın iki kolundaki kimliğini de kucaklıyor; müzik ve görsel sanatlar. En son albümü ‘For My Crimes’ın albüm kapağı kendi çalışması, ilk defa bir albümünde kendi sanatını da paylaşıyor. Buğulu sesiyle büyülerken, şarkılarının derin tınısı ve sözleriyle dinleyenleri sarmalayan Nadler, İstanbul konseri öncesi sorularımızı yanıtladı.

Şarkılarınızın anlamları epey derin...
Teşekkürler. Her şarkı başka bir hikâye. Bazen gerçek hayattan esinleniyorum, bazen de fantezilerden... Hepsi şarkı neyi istiyorsa öyle gelişiyor. Tamamen otobiyografik şarkılar değil, hayallerimden de geliyor hikâyeler. Ama hiçbir zaman hangisi olduğunu açıklamıyorum.

Şarkı yazma süreciniz nasıl ilerliyor?
Önce bir melodi çıkarıyorum, genellikle gitarı tıngırdatıp yeni tonlar, akorlar veya geçişler denerken oluyor. Bazen piyanoda da yazıyorum müziği. Ve genellikle anlamlarını daha sonradan buluyorum. Elimdeki malzemenin gideceği yönü, organik yaratıcı süreç belirliyor.

‘For My Crimes’ın önceki albümlerinize göre farkı ne sizce?
Hem dramatik anlamda hem de tarz anlamında bir albümden diğerine geçiş ihtiyacının çok garip olduğunu düşünüyorum. Şarkılar benim araçlarım ve albümlerim de birbirinin devamı. ‘For My Crimes’ bir üçlemedeki son albüm (diğer ikisi ‘July’, ‘Strangers’). Oldukça karanlık bir yolculuk...

Albümdeki favori şarkınızı sorsak...
Evet, en sevdiğim ‘Said Goodbye To That Car’. Ve ardından da ‘Blue Vapor’ geliyor.

‘For My Crimes’ albümünün kapağında ilk kez kendi resimlerinizden birini kullanıyorsunuz...
Çoğunlukla, görsel sanatlarla müziğin arasındaki ilişkiyi birbirine harmanlıyorum. Bence resim yapmak fırtına gibi ve albümün sesi de bu zaten. Uzun bir süredir soyut, izlenimci yağlıboya manzara resimleri yaptım. Önceleri figüratif çalışıyordum ama şimdi katı biçimden uzak çalışmanın özgürlüğünü yaşıyorum.