Güncelleme Tarihi:
‘Günlük hayatımızda hepimiz maskeler kullanırız’ dediğimde pandemi öncesi çok farklı çağrışımlar yapardı. Şimdi ise akla kumaştan maskeler geliyor. Artık görünmez maskelerimizle birlikte fiziksel olarak da bir yıldır maske kullanmaktayız.
Ben de maskemi alıp Çağdaş İstanbul Vakfı ve Baksı Müzesi işbirliğiyle Büyükyalı Fişekhane’deki Cocoon’da açılan ‘Maske/Çağrışımlar’ sergisine gittim. Ali Güreli ve Hüsamettin Koçan’ın açılış konuşmalarının ardından küratör Dr. Feride Çelik ve Baksı Müzesi Yönetim Kurulu’ndan Banu Çarmıklı eşliğinde sergiyi gezdik.
Baksı Müzesi’nin ardından İstanbul’a taşınan sergide, farklı disiplinlerden Alp İşmen, Aykut Erol, Beyza Boynudelik, Enis Karavil, Felekşan Onar, Ferhat Özgür, Fırat Engin, Gülcan Şenyuvalı, Gülten İmamoğlu, Halit Berker, Hatice Gökçe, İrfan Önürmen, Mehmet Kavukçu, Kerem-Merve Ariş, Mehmet Dere, Mike Berg, Mustafa Horasan, Sinan Logie, Simay Bülbül ve Özlem Süer’in eserleri yer alıyor. Modacı, mimar ve tasarımcılarla çağdaş sanatçılar bir arada... Sanırım Baksı’nın ‘sanat ve zanaat’ı buluşturan felsefesinden dolayı böyle bir seçki yapılmış. İlgimi çeken işler arasında Simay Bülbül’ün küçük bir çocuğa Legolardan maske yapması bana Walter Benjamin’in ‘sanatçı için sanat oyun alanı’dır kuramını hatırlattı. Oyunun da bir kültürel alan olduğunu varsayarsak Bülbül, Legolar aracılığıyla çocukların evlere sıkışıp kaldığı oyun alanına dahil olmuş ve yaşama da müdahale etmiş diyebiliriz.
Bir diğer dikkat çekici iş ise tasarımcı Enis Karavil’in bir büstün ağzına Apple Watch koyarak dijital iletişime gönderme yapması... Karavil, bu aralar benim de kafayı taktığım ve üzerine okumalar yaptığım bu dijitalleşme ve ‘İnsanlık 2.0’a geçiş sürecini çağrıştırdı.
Banu Çarmıklı, “Baksı Müzesi’nin anlamlı girişimiyle yeniden sanatla nefes alma imkânı bulduk” diyor ve ekliyor: “Hepimizin yaşamına beklenmedik bir hız ve yoğunlukla giren maskenin kavramsal ve imgesel çağrışımlarını yorumlayan sanatçı ve tasarımcılarımız, süreçten nasıl da güçlenerek çıktıklarının işaretini verdiler. Bazen tek bir nesne, söylenecek sayfalarca söze neden olur. ‘Maske/Çağrışımlar’, sanat ve tasarımın birlikteliği adına anlamlı bir sergi.”
Küratör Feride Çelik de serginin ‘pandemi sürecini en iyi anlatan ifade gücü’ olduğunu söylüyor. ‘Maske’ sergisinin Özlem Güsar’ın kullandığımız maskeleri birer sanat eserine dönüştürme fikriyle Baksı Müzesi’ne önerdiği bir proje olduğunu hatırlatan Çelik, “Sergi katılımcıları yapıtlarını Baksı’ya bağışlayarak cömert kimliklerini kanıtladılar. Müzenin diğer önemli bir misyonu olan sanat ve tasarım ya da sanat ve zanaat birlikteliği de yine bu sergide kendini gösterdi” diyor.
Bir maske firmasının da sponsor olduğu sergiden ayrılırken şık maskelerinizi almayı unutmayın!
‘Maske/Çağrışımlar’ sergisi 21 Nisan’a dek Fişekhane Cocoon’da.