Güncelleme Tarihi:
Hayatın bütün kötülüklerine karşı en iyi yanıtın yine sanatla verileceğini bildiğimiz için bir süreliğine pandemiyi ve akıl almaz delilikle zuhur eden az ötedeki savaşı unutup Cemal Resit Rey Konser Salonu’nun mart ayındaki caz konserlerine göz atalım, dilerseniz. Cazın farklı ekol ve formatlarında, cazla ilişkisinin ‘içli dışlı’lıktan en mesafeli olmaya kadar kurmuş birçok kesime hitap eden altı konser var.
Esasinda son yılların en harika çocuklarından biri olan Emmet Cohen’in 1 Mart’taki konseri geride kaldı ama yine de bahsetmeden geçmek olmaz. Amerikalı piyanistin üç yaşında başlayan müzik serüveninde Manhatan Müzik Okulu ve Miami Üniversitesi’nden aldığı diplomalar kendisine akademik anlamda hatrı sayılır bir donanım kazandırmış olsa da tabii asıl tedrisatı Ron Carter, Benny Golson, Jimmy Cobb, George Coleman, Christian McBride, Kurt Elling, Billy Hart gibi babaların babasi müzisyenlerle birlikte çalarak tamamlamış, bu sayede, sadece kendiyle büyüyen bir solo icraci olmanın tuzağına düşmeden nitelikli bir ekip müzisyeni ve lideri olmayı becermiş; tuşesi ve müziğine ilham veren maneviyatı yüksek Emmet Cohen’e İstanbul’daki cazseverler umarım hak ettiği ilgiyi göstermiştir. Örneğin bendenizin yaşadığı Lizbon’da geçen yıl verdiği iki konser de ‘sold out’ olduğu için dertlendiğim dün gibi aklımda.
Oradan gelelim Selen Beytekin ve Nail Yavuzoglu yönetimindeki CRR Caz Orkestrası’nın bu akşamki (4 Mart Cuma, 20.00) konserine. Biliyorsunuz bir big band kurmak ve yaşatmak çok kolay değil. Çünkü büyük orkestraya katılabilecek sayıda çok müzisyen yetiştirebilmek öncelikle bir altyapı meselesi. Müzisyenlerin eğitiminden olgunlaşma sürecine kadar devletin ve/veya özel sektörün proses olarak ele alması gereken bir yatırım. Üstüne üstlük prodüksiyonu da oldukça maliyetli bir format. Buna karşılık dinleyici nezdinde bir orkestranın verdiği hazza katiyen paha biçilmez, çünkü çalınan temadan azade müzisyenlerin eşgüdümü büyük bir keyif unsuru. Kaldı ki CRR Caz Orkestrası, işinin ehli bir ekip olarak hem çalışkan hem de sahne aura’sıyla dinleyiciyi mest eden şarkıcı Selen Beytekin’le birlikte coşkulu bir cuma aksamı vaat ediyor. Yeri gelmişken Selen Beytekin’den bir albüm beklediğimizi de ekleyelim; bu akşamki gibi bir konser kaydı mesela ne güzel olur, hem de caz kayıt tarihimizde nadir sayıdaki orkestra kayıtlarına bir yenisi eklenir.
Derken yüzümüzü ‘üç büyükler’ olarak tabir edebileceğim POW Trio’nun ‘Bugün’ albüm lansman konserine dönelim, 11 Mart’ta. Piyanoda Sabri Tuluğ Tırpan, bas gitarda Eylem Pelit, davulda Volkan Öktem’den oluşan POW Trio temel meşgalesini caz olarak adlandırsak da klasikten pop’a geniş bir skalada üretken bir ekip. Müzik yazmak ve çalmaya dair bizim gelirken onların döndüğü yolda açıkçası kafama takılan tek şey bu kadar meşgul üç adamın POW’a nasıl olup da zaman ayırabildiği oldu ki bunu da yılların dostluğuna ve bireysel&kolektif disiplinlerine dayandırabiliriz, herhalde. Eklektik orijinal besteler, Güney Amerika melodi&ritimleri, özellikle Tuluğ Tirpan’ın çıkış noktası olan klasik müzik ve tabii ki edebiyat POW Trio’nun yaratım ekseni. Nitekim Nâzım’ın kendi sesinden okuduğu başyapıt albüme de ilham kaynağı olmuş. Ortaya çıkan ‘Yaşamaya Dair’i, “Her şeye rağmen ayakta kalmaya, yaşamaya gayret ettiğimiz şu tuhaf zamanlarda belki de bundan daha doğru bir şiir seçilemezdi” diye tarif ediyorlar.
Ve geliyoruz ayın bence en iddiali konseri Robben Ford&Bill Evans ‘Blues, Miles and Beyond’a. Gitar ve vokalde Robben Ford, saksofonda Bill Evans, klavyede Jonny Henderson ve davulda Evan Jenkins’ten oluşan dörtlü 14 Mart’ta CRR sahnesinde olacaklar. Beş kez Grammy’ye aday gösterilen Robben Ford günümüzün önde gelen elektro gitaristlerinden biri; blues çalıp söylemesi ve çeşitli müzikal bağlamlarda rahat olma yeteneğiyle tanınıyor. Ford şimdiye kadar Joni Mitchell, Jimmy Witherspoon, Miles Davis, George Harrison, Bob Dylan, John Mayall, Greg Allman, Susan Tedeschi ve Keb Mo’nun aralarında olduğu sanatçılarla çaldı. Bill Evans ise Miles Davis, John McLaughlin, Herbie Hancock ve kapsamlı rock ikonları listesinin ortak noktasındaki bir isim.
Caz, rock, blues ve aslıda çağdaş müziğe dair hemen her janrda üreten Robben Ford ve Bill Evans’in ortak yanları içinde en görkemlisi elbette ki Miles Davis’le çalmış olmaları. 2005’ten bu yana Soulgrass Band ile bir şekilde on/off olarak birlikte çalan Bill Evans ve Robben Ford’un 2019’da kaydettikleri ‘Sun Romm’ dinleyiciyi ama daha önemlisi kendilerini o kadar memnun etti ki bu yılı troubadour misali çala, yaza, keşfede turnelere ayırdılar. Bu konser de o turne ayaklarından biri.
CRR Konser Salonu’nda ayın son caz konseri ise Ida Nielsen&The Funkboots. 17 Mart’ta sahneye çıkacak ekipte Ida Nielsen (bas, vokal), Oliver Engqvist (gitar, vokal), Kuku Agami (rap), Phong Le (klavye), Patrick Dorcean (davul) yer alıyor. Palindromik bir tarih olan ‘02022020’yi isim olarak albümüne seçen Danimarkalı basçı Ida Nielsen virtuozite sergilemeyi seven bir müzisyen, o yüzden bol bol solo duyarsınız. Fakat ‘02022020’de kendi marifetinin yanı sıra Avusturyalı genç sanatçı Aljosha’ya ve Funkbots üyelerine de yer açmış. Bunalmadan, yorulmadan dinlenebilecek dinamik bir konser olacağı garanti.