Mantıklı olan şey eve geri dönmektir

“Sanırım her şeye karşı güvenimi yitirdim. Dünyada çok az, çok çok az şeyin gerçekten bir anlam ifade ettiğine inanmaya başladım.”
‘Sessiz Sahil’in ana karakterlerinden Charles Shepard, ordudaki görevi nedeniyle La Havre’da bulunduğu sırada karısına yazdığı mektupta böyle diyor.
Ve böylece kitap, daha en başından az çok ne okuyacağımızı müjdelemiş oluyor. Sinik roman kahramanlarını sevenler için düğün bayram. Ben, gerçek hayatta her ne kadar sık karşılaşmak istemediğim türden insanlar olsa da romanlarda sinik/umutsuz karakterleri seviyorum, başımı döndürüyorlar, onlara çaresizce âşık oluyorum. ‘Sessiz Sahil’in hemen tüm karakterlerine olduğum gibi...
1930’ların Amerika’sındayız. Charles, karısı ve serseri oğulları Evan... Pek çok açıdan sıradanlar ve bu yüzden de fazlasıyla heyecan vericiler.
Charles karısının ani hastalığından sonra, onunla daha çok ilgilenmek için ordudan ayrılıyor. Eşyalarını tasnif edip paketlerken birkaç gün boyunca ikisinin de daha önce hiç görmediği bir yere, mesela Kaliforniya’ya ya da Kanada’ya taşınma düşüncesiyle kendisini eğlendiriyor. Yeni bir hayata başlayıp orada gençleşmeyi öyle arzuluyor ki... Ancak eski kuşak Shepard’ların hep Long Island’da yaşadığını, çimen kaplı ovalara, patates çiftliklerine ve hafiften tuzlu su kokan rüzgâra alışık olduklarını çaresizce kabul edip, “Mantıklı olan şey eve geri dönmektir” diyor.

KALP YARASI BAZEN SAVAŞMAKTAN DAHA TRAJİKTİR
Günlerini market alışverişi ve karısının emek gerektiren bakımı gibi işlerle geçiren Charles, aşırı yakışıklı, epey serseri ve hastalık derecesinde otomobil düşkünü oğulları Evan’ın arabasının motorunu bozması sebebiyle bir küçük maceraya atılıyor.
Şehir merkezinde tanıştıkları ‘tuhaf aile’yle kurdukları münasebetin gelişmesi neticesinde, hikâyeye bir de ‘ergen evliliği’ karışıyor. Ancak herkesin bildiği gibi ergen evlilikleri pek uzun sürmez. Evan, üniversiteye gidemediğiyle kalıyor. Bu elbette, babası için utanç verici bir gelişme.
Evan’ın yaptığı ikinci evlilikle hayatlarına giren Drake ailesi ile hikâye iyice çetrefillenip, insan davranışı denilen yüzeyin en ince çatlaklarından sızıp, en derinlerinde gezinmeye başlıyor. Araya giren İkinci Dünya Savaşı bile, karakterlerin gündelik hayatlarında yaşadıkları küçük olaylardan daha trajik değil. Bazen öyle olur. Dünya yanar, kalbimizdeki küçücük bir başka yara daha fazla sızlar.
Amerikan edebiyatının en kabiliyetli yazarlarından biri olan Richard Yates’in, sıradan hayatların büyüleyici tragedyasını anlattığı bir roman ‘Sessiz Sahil’. Tuz kokan rüzgârlar gibi sert, göz yaşartıcı, kalp sızlatıcı.

SESSİZ SAHİL�

Richard Yates
Çeviren: Ayça Çınaroğlu
Yapı Kredi Yayınları, 2017
160 sayfa, 14 TL.