Kümeste feminist isyan!

Yazar ve illüstratör Laurent Cardon, şamatanın eksik olmadığı bir kümeste geçen birbirinden muzip iki hikâyeyle bol bol güldürüp ince ince düşündürüyor. Demokrasi, cinsiyet eşitliği, adalet ve önyargılara mercek tutan ‘Bir Tavuk Hikâyesi’ ve ‘Kümeste Curcuna’yı hareketli hissi veren, detaylı, karikatüristik çizimlerle süslüyor Cardon.
Kümeste bir sabah kahverengi tavuklardan Gertrude, beyazlardansa horoz Marcel ortadan kayboluyor. Bunun tilkinin ya da sansarın işi olduğuna kanaat getiren tavuklar arasındaki kargaşaya inanamazsınız. Öfkeden yerlerinde duramıyor, her kafadan bir gıdak çıkıyor ve kimse birbirini duymuyor. Sonunda gri horoz işe el koyuyor ve bir ordu kurmayı teklif ediyor. Ama işte, yine başlıyor her gagadan bir ses. Üç ayrı ordu mu kurmalılar, üç renkli tek bir ordu mu? Birleşeceklerse beyaz, gri ve kahverengiler neye göre sıralanmalı, kararlar nasıl alınmalı, adil bir sıralama mümkün mü?
Laurent Cardon birleşmenin ayrışmak değil birbirine karışmak olduğunu anlatırken sürprizli sonuyla kahkahaya boğuyor.
Gelgelelim kümeste curcuna bitmek bilmiyor ve yeni macerada tavuklar horozlara toplumsal cinsiyet rolleri ve eşitlik hakkında unutulmaz bir ders veriyor.
Kümeste kuluçka zamanı geliyor ve tahmin edersiniz ki burada da her türlü ev işinden olduğu gibi çocuk bakımından da dişiler sorumlu. Kümesin üç horozu Marcel, Mabrouk ve Firmin’e göre kuluçka yerleri terk edilmemeli, sık sık molaya çıkılmamalı, saat başı 10 mısır yemek ve bol su içmek hiç ihmal edilmemeli. Konu böylesine hassasken tavukların, sırt ve eklem ağrıları için pilatese başladıklarını duyunca, horozların ne tepki verdiklerini varın siz düşünün.
Bu kadar özgürlük de fazla ama. Söz konusu, yuvanın huzuru ve yavrularsa bir dişi nasıl olur da kendi beden ve ruh sağlığını düşünebilir! Erkekler her şeyin en iyisini bilip çok da güzel deklare edebildiğine göre dişinin yapacağı ne kalır ki geriye? Tam da Horoz Firmin’in moladan dönen tavuklara söylediği gibi: “Oh, ne rahat hayat!”
Dolayısıyla horozlar “Bu kadar rahatlık da fazla” deyip yavrularının geleceği için sıkıyönetim ilan ediyor ve her şeyin anbean kayıt altına alınabileceği bir düzene geçiyorlar. Günde en fazla 15 dakika mola verilebilecek artık. Daha da kötü ve saygısızca olanı tavukların her birine harf ve numaradan oluşan yeni isimler vermeleri.
Horozlar her şeyin en iyisini düşünüp kurallar koyadursun tavuklar da boş duracak değil. Hem de öyle mola hakkını uzatmak için falan değil, kuralları kökten yıkmak için sıvıyorlar kolları. Kim demiş sadece tavuklar kuluçkaya yatar diye? Hiç, onlarca yumurtaya üç horoz nasıl bakar, demeyin. Elbet bulunur her şeyin bir yolu, yeter ki gönüller eşitlikten yana olsun.

BİR TAVUK HİKÂYESİ�

KÜMESTE CURCUNA
Laurent Cardon
Çeviren: Bahadırhan Bozkurt
Doğan Çocuk, 2023
40 ve 48 sayfa.