Güncelleme Tarihi:
Bitki ve hayvanların tahammül edemedikleri, güneşe bile el ayak çektiren ve hiç durmadan yankılanan bir çığlık ormandaki tüm hayatı durduruyor, maruz kalanları buzdan heykellere dönüştürüyor. Sadece yolu uzun ve esrarengiz bir hikâye sonunda ormana düşen dokuz yaşındaki Olga etkilenmiyor bu sesten. Çünkü Olga doğuştan duymuyor.
Laure Monloubou eksiklik gibi gördüklerimizin farklı açılardan bakıldığında değer olabileceğini anlatmakla kalmıyor. Hikâyenin derinlerinde kötülüğün nasıl büyüdüğünü, bize direkt dokunmasa da aslında tüm hayatı nasıl yaşanmaz kıldığını anlatıyor.
Gizemli sesin kaynağı gaddar mı gaddar bir kadına ait. Kendisi ormanın kenarındaki kuleli, kocaman evin sahibesi. Herkesten olduğu gibi bir kış günü evine sığınan ‘cincüce’lerden de nefret ediyor. Olga bu evdeki eski duvar kâğıtlarını sökerken minicik bir kapı buluyor ve ardındaki cincüce ile tanışıyor. Olga’nın bu eve nasıl geldiği, kadının şu an nerede olduğu gibi soruları okurlara bırakıyorum.
Asıl macera Olga, kedisi Mösyö ve cincücenin, Olga’nın ormandan dönmeyen anne-babasının peşinden zorlu bir yolculuğa çıkmalarıyla başlıyor. Olga için bu yolculuğun anlamı anne babasını kurtarmak ya da ormandaki solmuş yaşamı canlandırmakla sınırlı değil. Olga zorluklarla baş etmeyi ve en çok da kendine güvenmeyi öğreniyor.
OLGA VE ORMANIN ÇIĞLIĞI
Laure Monloubou
Çeviren: Arzu Gedikli
Carpe Diem Kitap, 2022
120 sayfa.
Shakespeare’in dünyası
Dinozor Çocuk’un Leonardo Da Vinci, Marie Curie, Mozart ve Picasso gibi sanat ve bilim dünyasının unutulmaz isimlerini çocuklarla buluşturduğu ‘Peki Ama Kim Bu...?’ serisi ‘Shakespeare’ ile devam ediyor.
Yazar Giulia Calandra Buonaura, yazdığı metinler 500 yıldır dünyanın dört bir yanında sahnelenen Shakespeare’in yaşamöyküsünü sadece çalışmaları, eğitimi, ailesi veya eserleri gibi dar bir perspektifte ele almıyor, dönemin toplumsal ve siyasi şartlarıyla detaylandırıyor, ozanın hayatı paralelinde tiyatro sanatının nasıl bir gelişim gösterdiğini anlatıyor.
Kitabın hemen başında Shakespeare’in en ünlü oyunlarının nerelerde geçtiğini gösteren bir harita karşılıyor okurları. Ardından dönemin İngiltere’si meşhur Elizabeth dönemi, mutlak krallıklar, kilisenin konumu, coğrafi keşifler, saray entrikaları ve Rönesans çerçevesinde anlatılıyor. Yazarın tüm metne sinen mizahi anlatımı Luca Poli’nin karikatürleriyle daha da zenginleşiyor, sayfalarla anlatılamayanı bir çırpıda anlatıyor. Coğrafi keşiflerden bahsedilen ‘Sertifikalı Korsanlar’ bölümünde korsanların “Buralar bundan böyle bizim” diyerek kraliçenin ‘Çalıp Çırpma İzni’ yazan belgesini göstermeleri bunun en güzel örneklerinden.
Ama tüm hikâyeden yansıyan en güçlü duygu Shakespeare’in şair ve oyunculuğa uzanan yolda ‘ne istediğini’ keşfedene kadar aramaktan vazgeçmeyişi, bulduğunda nasıl dört elle sarıldığı. En çok da bu sebepten okunmalı ‘Peki Ama Kim Bu Shakespeare?’
PEKİ AMA KİM BU SHAKESPEARE?
Giulia Calandra Buonaura
Resimleyen: Luca Poli