Korkuları yenmenin en keyifli yolu, korku edebiyatı

Güncelleme Tarihi:

Korkuları yenmenin en keyifli yolu, korku edebiyatı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2017 16:19

Çocuk edebiyatı içinde korku türünde yazılan kitapların sayısı her geçen gün artıyor. Kitap sayısı ile birlikte bu türün çocuklardan gördüğü ilginin de artması “Çocuklara uygun mu?” tartışmasını beraberinde getiriyor haliyle... Korku-gerilim kitaplarının çocuklar üzerindeki etkisini bu alanın en çok okunan yazarları Miyase Sertbarut, Hanzade Servi, Koray Avcı Çakman ile konuştuk.

Haberin Devamı

 

◊ Korku edebiyatını, edebiyat geleneği içinde nasıl konumlandırıyorsunuz?
Miyase Sertbarut: Korku edebiyatı, edebiyat ailesinde biraz üvey kardeş gibi. Onunla aramıza mesafe koyar, pek sıkı fıkı olmayız. Aslında edebiyat onu reddettiği sürece o da edebiyatı reddeder ve kötü örnekler çoğalır.

Hanzade Servi: Korku edebiyatı deyince aklıma, korku filmi izlerken elleriyle gözlerini kapatıp, parmaklarının arasından filmi izlemeye devam eden biri geliyor. Kontrol bizdeyken, kendimizi korkutmayı seviyoruz. Galiba ruhumuzun buna ihtiyacı var.

Koray Avcı Çakman: Korku da haz gibi insanın var oluşundan bu yana en iyi bildiği duygulardan biri. Bu yüzden de sanatın diğer dallarında olduğu gibi edebiyat geleneği içinde de korkunun yeri olmalı.

Haberin Devamı

◊ Peki, korku ve gerilim türünde eserlerin çocuk edebiyatında nasıl bir yeri var?
MS: Çocuk edebiyatında korku, yeni icat olmuş bir şey değil. Anadolu masallarında alkarısı, insan yiyen devler, üç harfliler, ormana terk edilen çocuklar, celladı perde arkasında bekleyen padişahlar var. Günümüz çocuk edebiyatında ise o eski hoyratlık yok. Artık daha dikkatliyiz ve dozu çocuğun yaşına göre ayarlamayı öğrendik.

HS: Dünyada inanılmaz örnekleri olan çocuk korku kitapları, bizde yeni yeni kıpırdanmaya başladı. Çocukların çok ilgisini çekiyor. Ayrıca hâlâ geceleri yatağın altına bakarken ürperen yetişkinlerin de heyecanla okuduğu bir tür.

KAÇ: Bizde son dönemlerde çocuk edebiyatında korku ve gerilim türü eserlerin artmasını iyi bir gelişme olarak görüyorum. Çocuk edebiyatına, mitlerden, kültürlerarası farklılaşmalardan yola çıkarak kurgulanan; hem daha çok hem de daha kaliteli eserler kazandırılacağına inanıyorum.

◊ Sizce korku edebiyatı çocukların gelişimine ne tür katkılarda bulunuyor?
MS: Edebiyat insana türlü hazlar yaşatır, yaşatmalıdır da. Duygularımızı aktif hale getirir. Bazen yaşıyor olmanın güzelliğini fark edemeyen bir çocuğa, ‘yaşıyorsun ve bu çok güzel’, demenin farklı bir biçimidir. Korkuyu inkâr ederek cesur olamazsınız, korkuyu tanımak, anlamak gerekir, insana cesaret gelecekse bundan sonra gelir. Korku bir histir, tıpkı diğer hisler gibi. Hayatta kalmak için de önemli bir sigorta. Güvenli bir ortam oluşturabilmek için bu duyguya herkesin ihtiyacı var. Sanırım kapı kilidini, kapı dürbününü, görüntülü diyafonu icat edenler korkuyu iyi bilen insanlardı. Edebiyat bize deneyimlerimizin çoğalması için destek olur. Korkuyu da gerçekte yaşamadan yaşamış gibi olma hissini korku kitapları tattırır. Elbette yaş grubu önemli ama günümüz çocuklarının sinema kültürüyle, bilgisayar oyunlarıyla, internetle iç içeliğine bakarsak en masumu çocuklar için yazılan korku kitapları...

Haberin Devamı

HS: Korku kitaplarına, çocukların hayal güçlerinin ve hayata bakış açılarının genişlemesi için ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Gerçek hayatta, büyüdükçe yüzleşmemiz gereken ve bizi korkutan çok şey var. Korku kitaplarında kurduğumuz hayaller, bizi hiç farkına varmadan gerçek hayata hazırlıyor aslında.

KAÇ: Çocukların hayal dünyası biz yetişkinlerden daha geniş ve zengin. Haliyle merak uyandıran, heyecan yaratan eserler onları cezbediyor. Korkudan kaynaklanan gerilim ve bu gerilimin boşalması ile ortaya çıkan haz, adrenalin ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu süreci edebiyat aracılığıyla yaşamalarını olumlu görüyorum.

◊ Çocuk korku edebiyatı alanında eser verirken yazdıklarınıza anne-baba gözüyle bakıp değişiklik yapma ihtiyacı duyduğunuz oluyor mu?
MS Çocuk edebiyatının her türünde kontrollü olmanız gerekir. Ben, çocuklar için yazarken çocuğun şapkasını takarım. Anne-baba gözüyle bakarsam ne okurlarım beni anlar ne ben okurlarımı anlarım. Okurlarım genelde, “Korkmadım, biraz ürperdim” der. Yetişkinler daha fazla korkuyor!

Haberin Devamı

HS: Korktuğumuz şeylerle dalga geçmenin bizi güçlendirdiğini keşfettim ve bu sırrımı çocuklarla paylaşıyorum. Korkuyu çoğu zaman mizahla karıştırıyorum. Korku kitapları, korkularınızı yenmenin en eğlenceli yolu.

KAÇ: Yazdıklarıma anne-baba, hatta öğretmen gözüyle bakmaya çalışıyorum. Çocukların zihinlerini olumsuz etkileyecek korkular doğurmamak adına beni uyaran bir elin varlığını hissederim. Ben onların korkuyla oynamayı ve baş etmeyi öğrenmelerini istiyorum.

◊ Anne-babalar ve öğretmenler korku-gerilim türündeki kitapların çocuklara uygunluğu konusunda endişeler taşıyabiliyor. Siz bu endişeleri haklı buluyor musunuz?

MS: Günümüz alfa kuşağı, anne-babaları gibi değil, olumsuzlukların farkındalar ve olumsuzluklara rağmen ayakta ve hayatta kalmayı öğrenecekler. Üç yaşında tabletinde oyun oynarken sapanla fırlattığı kuşların gerçek kuşlar olmadığını bilen bir çocuk, on yaşında okuduğu kitaptakilerin gerçek olduğunu mu düşünecek? Çocuğu aptal yerine koymamak lazım. Ülkemizde çocuk edebiyatından didaktik bir beklenti var. Korku kitapları ise çocuğa bir şey öğretmeyi değil, heyecan vermeyi vaat eder. Bu yüzden anne-baba ve öğretmen tarafından hoş karşılanmayabilir. Oysa kitabın yaşattığı heyecanın, ürpertinin arkasında dolaylı olarak öğrenilen o kadar olumlu şeyler var ki, boşa korkuyorlar. Zaten hiçbirimiz çocuklar için seri katil romanları yazmıyoruz. Edebiyat kaygısı olan bir yazar eninde sonunda iyiliğin tarafını tutar. Çocuk da okurken bunu hisseder. Günümüzdeki en büyük dert, aslında çocukların kitaba karşı soğuk tutumu. Okumanın heyecan verici bir şey olduğunu ona hissettirebilmenin yollarından biri korku ve gerilim kitapları.

Haberin Devamı

HS: Çocuklar en değerli varlıklarımız ve onları koruma ihtiyacında olmamız çok doğal. Ama korku türü dahil, tüm çocuk kitapları bizimle aynı tarafta... Onlar kitaplardaki hikâyelerin bazılarına gülerken, bazılarıyla hüzünlenirken, bazılarında ürperirken ya da heyecanla sonunu merak ederken, aslında hiç farkına varmadan gerçek dünyaya hazırlanıyor, güçleniyorlar.

KAÇ: Aslında yalnızca korku türü için değil, her kitabın çocuğa uygun olup olmadığı endişesi taşımalılar. Çocuk edebiyatında çok güzel eserlerin yanında, maalesef yeterli düzeye erişememiş eserler de mevcut. Kitabın türü, adı ya da kapağıyla yola çıkmamalı, önyargılı olmamalılar.

Korkuları yenmenin en keyifli yolu, korku edebiyatı

Koray Avcı Çakman
Çocukların zihinlerini olumsuz etkileyecek korkular
doğurmamak adına beni uyaran bir elin varlığını hissederim.
Ben onların korkuyla oynamayı ve baş etmeyi öğrenmelerini istiyorum.

Haberin Devamı

Korkuları yenmenin en keyifli yolu, korku edebiyatı

Hanzade Servi
Gerçek hayatta, büyüdükçe yüzleşmemiz gereken ve
bizi korkutan çok şey var. Korku kitaplarında kurduğumuz
hayaller, bizi hiç farkına varmadan gerçek hayata hazırlıyor aslında.

Korkuları yenmenin en keyifli yolu, korku edebiyatı

Miyase Sertbarut
Korkuyu inkâr ederek cesur olamazsınız, korkuyu tanımak,
anlamak gerekir, insana cesaret gelecekse bundan sonra gelir.
Korku bir histir, tıpkı diğer hisler gibi.

BAKMADAN GEÇME!