Güncelleme Tarihi:
Sakarlıklarına doyum olmayan, dünyanın belki de en komik cadısı Vini ile kara kedisi Vilbur yepyeni bir macerayla aramıza dönüyorlar. Aslında her şey sıradan yılbaşı hazırlıklarıyla başlıyor. Tebrik kartları yazılıyor, yeni yıl ışıkları asılıyor, pastalar pişiriliyor... İşlerin yetişmediği anlarda da küçük bir abrakadabra her şeyi yoluna koyuyor. Son olarak Noel Baba’ya mektuplar yazılıp dilekler sıralanıyor ve yılbaşı gecesi gelip çatıyor sonunda. Fakat o da ne? Bizimkiler heyecanla hediyelerini beklerken evin bir yerlerinden “imdat” çığlıkları geliyor. Meğer Noel Baba’nın da sakarlığı tutup bacaya sıkışıvermiş. Neyse ki Vini’nin abrakadabraları bitmez. Noel Baba’yı bacadan çıkarmak çocuk oyuncağı ama dünyanın dört bir yanına dağıtılması gereken, gecikmiş hediyeler ne olacak? Elbette iş başa düşüyor ve üçü birlikte atlıyorlar kızağa. Dağların, çöllerin, nehirlerin, buzdağlarının üzerinde süzüldükleri büyülü bir yolculuk başlıyor. Hediye dağıtımında yaşanan sakarlıklar da işin tuzu biberi oluyor. Çok bir şey değil; yılbaşı ışıklarına dolanmak, iglonun içinde sıkışmak, çatıdan aşağı kaymak gibi ufak tefek şeyler. Bakalım Noel Baba, Vini ve Vilbur hediyeleri zamanında yetiştirebilecekler mi? Dahası Vini’nin yeni yılda kendisi için istediği şaşırtıcı, inanılmaz ve muhteşem derecede harika şey ne?
İllüstratör Korky Paul’un simli yılbaşı kartlarını anımsatan enfes kış manzaraları, hülyalara dalma sebebi. Anlayacağınız kâh komik kâh romantik, cilveli bir hikâye sizleri bekliyor.
VINI İLE VILBUR VE NOEL BABA
Valery Thomas
Çeviren: Ali Berktay
Resimleyen: Korky Paul
İş Kültür, 2017
28 sayfa, 24 TL
TONTON NİNEMİZİN MASALLARI TADINDA
Usta yazar Ahmet Önel’in masallarının küçük bir seçkisi niteliğindeki ‘Beybabadan Masallar’ın yarattığı hissi peşinen söyleyebilirim. Tonton dedelerimizin, ninelerimizin dizlerine başımızı yaslayıp anlattıklarıyla uykuya dalmak gibi. Ahmet Önel öyle bir dille kaleme almış ki masalları, arada bir başımızı kaldırıp heyecanla lafa giriyoruz, o da cevaplayıp anlatmaya devam ediyor sanki.
Masalların altısı da birbirinden güzel ama ‘Mutsuz Korkuluk’un Öyküsü’ ve ‘Beneksiz Mantar’ın kalbimdeki yeri bambaşka şu an. ‘Mutsuz Korkuluk’ aslında salım salım salınan bir söğüdün narin mi narin bir dalı. Ta ki çiftçi gözüne kestirip onu bir korkuluğa dönüştürene kadar. Kuşlarla sımsıkı dostken şimdi yanına uğrayan bile yok. ‘Beneksiz Mantar’a gelince... Hep beneksizdi sanmayın. Beneklerinden büyük yalanlar atmaya başlayınca onlar da bir bir yok oluveriyor. Ama üzülmeyin! Elbette her masal gibi bu masallar da tatlıya bağlanıp mutlu sona eriyor. Ve masal olmaları sebebiyle biraz da kıssadan hisse veriyorlar. Şarkılar söyleten bir salıncakta sallanmak, küçük bir balıkçının kayığına konuk olmak, Şen Şakir’in eşsiz bahçesini gezmek isteyenleri bekleyen biri var; cepleri masal dolu Beybaba!
Sait Munzur’un siyah-beyaz çizimlerine gelince... Bir görünüp bir kayboluyor ama bıraktığı tat hiç azalmıyor.
BEYBABADAN MASALLAR
Ahmet Önel
Resimleyen: Sait Munzur
Elma Yayınları, 2017
80 sayfa, 13 TL.