Güncelleme Tarihi:
Müzik serüveniniz nasıl başladı, çocukluğunuzda yeteneğiniz fark edilir boyutlarda mıydı?
Gizem Sözeri: Evimizde küçük bir keman vardı ve ben onunla bir şeyler çalmaya uğraşırdım, bu durumu fark edince ailem beni 8 yaşımda keman eğitimine başlattı. Müzik kulağımın iyi olduğunu anlayan keman hocam, beni Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavlarına yönlendirdi. Bu sınav sonucunda başarı göstererek Burak Karaağaç ile kontrbas çalışmalarına başladım.
Hasan Gökçe Yorgun: İlkokul 1. sınıftaydım, öğretmenim Münise Turan ailemle görüşüp mutlaka konservatuvar sınavına girmemi istedi. Sanırım derslerdeki ilgim, dinleme ve anlama yeteneğim hocamı etkilemişti. Sınava girdim, herkes heyecanlıydı, bense çok rahattım. Herkes çok çalıştığını söylüyordu. Sonuç olarak konservatuvara kabul edildim.
Müzikte profesyonelleşmeye nasıl karar verdiniz? Enstrüman seçimleriniz nasıl oldu?
Gizem Sözeri: Özel yetenek sınavı komisyonunda bulunan hocalar, hangi enstrümana yatkın olduğumuzu fiziki yapımıza bakarak belirliyor. Ben kontrbas bölümüne seçildiğimi ilk duyduğumda endişelenmiştim. Hiç duymadığım bir enstrüman ve yaylı ailesinin en büyüğü olması gözümü çok korkutmuştu. Fakat zaman geçtikçe, enstrümanı tanıdıkça endişe yerini aşka bıraktı. Enstrümana hayran olduğumu ve büyük bir aşkla çaldığımı söyleyebilirim. Bu serüvende en büyük destekçim ailem ve bana enstrümanımı sevdiren hocam Burak Karaağaç oldu.
Hasan Gökçe Yorgun: Konservatuvara giriş sınavında keman hocamız Lily Tchumburidze’nin tercihiyle kemancı olmamın kararı verilmişti. Ben de kemanı çok sevdim, hayatımın bir parçası oldu. İlk yıllarımda bile benden büyüklerin seslendirmeye cesaret edemediği eserleri seslendirdim. Bu süreçte en büyük destekçim çalıştığım hocalarım ve ailemdi.
Genç yaşınıza rağmen birçok uluslararası yarışmada derece aldınız, masterclass’lara katıldınız. Bu çalışmaların sizin için en büyük kazanımı ne oldu?
Gizem Sözeri: 2014 yılında Polonya, Çek Cumhuriyeti’nde Simandl ve Amsterdam kontrbas yarışmalarında birincilik ödülünü aldım. Hayallerimin gerçekleşmesinde büyük pay sahibi olan, dünyanın birçok ülkesinde yapılan yarışmalara her türlü fedakârlığa katlanarak beni götüren değerli hocam Burak Karaağaç olmak üzere, Rinat İbragimov, Thomas Martin, Klaus Trumpf, Thierry Barbe, Miloslav Gajdos, David Murray, Bugoslaw Furtok, Eric Hansen, Miloslav Jelinek, Irena Olkiewicz, Einars Upatnieks, Gunars Upatnieks, Martin Sranko, Panu Parssinen, Jan Krigovsky, Mette Hanskov, Adam Bogacki, Waldemar Tamowski, Yi Song, Sonia Ray, Czeslaw Zabek, Jakub Olejnik’in ustalık sınıflarına aktif olarak katıldım. Bu isimlerin masterclass’larına katılarak vizyonumu, müzikalitemi ve bakış açımı geliştirme konusunda çok yol aldığımı düşünüyorum.
Hasan Gökçe Yorgun: 1. Gülden Turalı Keman Yarışması’nda birinci olmuştum. Sofya’da Genç Virtüozlar ve Canetti Keman Yarışmalarında ikincilik ödülü aldım. ABD’de Rondo (Alexander Markov ile), İspanya’da Burgos, İtalya’da Schlern Müzik Festivali’ne ve İsrail’de Keshet-Elion’ın ustalık sınıfına katıldım. Henüz 11 yaşında ünlü kemancı Shlomo Mintz ile İstanbul’da çalışmıştım. Ünlü kemancılarımız Ayla Erduran, Cihat Aşkın ile de birçok masterclass’ta beraber olduk, konserler verdik. Bu çalışmalar tabii ki kendime olan güvenimi çok daha üst düzeye taşıdı.
İş Sanat’ın Parlayan Yıldızlar serisinde yer almak size ne hissettiriyor?
Gizem Sözeri: İş Sanat’ın bu muhteşem organizasyonunda yer almak benim için büyük bir onur ve mutluluk. Kendimizi gösterme ve yaptığımız müziği dinletebilme fırsatını bizlere verdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum.
Hasan Gökçe Yorgun: İş Sanat’ın genç sanatçılara verdiği desteği biliyor ve izliyordum. Benim de uzun zamandan bu yana çalmak istediğim sahnelerden birisiydi.
Konserde nasıl bir repertuvarla izleyici karşısında olacaksınız?
Gizem Sözeri: Hazırladığımız repertuvarda Akdeniz melodilerine ağırlık verdik. Francois Rabbath’ın ‘Trombes D’eau’ eseriyle yağmurlu ve huzurlu bir sonbahar akşamı yaşatıp, Frank Proto’nun düzenlediği ‘Carmen Fantasy’ ile Carmen’in hayatını anlatacağım. Manuel de Falla’nın ‘Nana’sıyla büyülü bir an yaşattıktan sonra kontrbas için önemli bir isim olan Giovanni Bottesini’nin ‘Tarantella’sı ile konseri bitireceğim.
Hasan Gökçe Yorgun: Konsere Viyana klasiklerinden Mozart’ın ‘Sonat’ıyla başlayıp Schubert’le devam edeceğim. Son eser olarak da Wieniawski’nin ‘Faust Fantasie’sini seslendireceğim. Bu eserler klasik müzik dinleyicisinin her zaman dinlemek istediği, yorumcusuna göre de etkilendiği ve hoşlandığı eserler. Ben de heyecanla ve zevkle çalacağım.
Klasik müzik dışında günlük hayatta neler dinlersiniz?
Gizem Sözeri: Günlük hayatımda caz müzik dinlemeyi çok seviyorum.
Hasan Gökçe Yorgun: Çoğunlukla klasik müzik dinliyorum. Zaman zaman da caz dinliyorum ve çalıyorum.
Klasik müziğin gençler arasında yaygınlaşması için neler yapılması gerekiyor, sizin önerileriniz neler?
Gizem Sözeri: Ülkemizde klasik müziğe karşı bir önyargı olduğunu düşünüyorum. Bu önyargının kırılması ve klasik müziğin sevdirilmesi için konserlerin ülke geneline yayılması, konser salonlarının çoğaltılarak gençlere daha fazla fırsat verilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Hasan Gökçe Yorgun: Bu sorunun cevabı aslında her ülkenin sanata, sanatçıya bakış açısıyla ilgili. Klasik müzik diğer müzik türlerine göre özellikle gençler arasında fazla ilgi görmüyor. Çünkü gençlere yaygın olarak ilk ve ortaöğretimde dinleme, herhangi bir enstrüman çalma fırsatı ve eğitimi verilmiyor. Avrupa’da ilçelerde bile birden fazla orkestra varken bizde ne yazık ki sınırlı sayıda ve çok az orkestra ve sahne var. Dolayısıyla orkestralarımızın ve sahnelerimizin çoğaltılması, yaygınlaşması gerekiyor. Genç sanatçılara daha çok fırsat verilmeli, yaratılmalı.
Parlayan Yıldızlar: Hasan Gökçe Yorgun (keman) ve Gizem Sözeri (kontrbas), 27 Kasım Pazartesi saat 20.30’da Milli Reasürans Konser Salonu’nda. Ücretsiz konser için rezervasyon 0 212 316 10 83 numaralı telefondan veya issanat@isbank.com.tr adresinden yapılabilir.