Güncelleme Tarihi:
1980’lerin sonunda, Ankara Devlet Konservatuvarı’nda klarnet öğrencisiyken zihnine takılan sorunun peşinde yaklaşık 30 yıldır uğraş veriyor Emirhan Tuğa... “Konservatuvar kitaplığında Adnan Saygun’un klarnet ve piyano için ‘Horon’unu bulmuştum. Bu eseri çalarken hep aynı şeyi düşünürdüm: Acaba bestecilerimizin benim bilmediğim başka klarnet ve piyano eseri var mı, bunlar neden resitallerde çalınmaz? Sadece bestecilerimizin eserlerinden bir resital programı hazırlayabilir miyim? Bu konu yıllarca hep aklımdaydı.”
Amsterdam Konservatuvarı’nda eğitime devam ettiği dönemde repertuvar araştırmasını sürdürdü. Günün birinde hocası Herman Braune ile yaptığı tren yolculuğunda konu bir kez daha gündeme geldi. “Neden Türk bestecilerin eserlerinden oluşan bir resital yapmıyorsun” diye sordu Braune.
Elinde hepi topu iki beste vardı. Konservatuvardan arkadaşı Japon piyanist, besteci Yuka Tada ile 2008’de hazırladıkları resital programına bunlardan İlhan Usmanbaş’ın ‘Sonatin’ini ekledi. Türkiye’ye gelip besteciyle buluştular, icra konusunda fikrini aldılar. 2010’da yayımlanan CD’leri ‘Ayışığı’nda Schumann, Beethoven, Poulenc’in yanı sıra Usmanbaş’ın eseri de yer aldı.
Ankara’da hayal kurduğu öğrencilik günlerinin üstünden yıllar geçmesine karşın elinde hâlâ bir resital programı oluşturacak kadar Türk eseri yoktu.
“İnternetten sürekli arama yapıyordum. Birkaç yıl önce yeni eserlere rastlamaya başladım. Bestecilerle bağlantı kurdum. Meliha Doğuduyal bir eser yazdı. YouTube’da dinlediğim Önder Özkoç’un bestesini de repertuvarıma aldım.”
Amsterdam Müzik Okulu’nda birlikte ders verdiği, Trio Nomade’yi kurduğu Hollandalı piyanist arkadaşı Edzo Bos’la iki yıl önce Türk bestecileri repertuvarına çalışmaya başladılar. İcrayı konserlerde olgunlaştırdılar.
“Karmaşık ritmik yapılar, piyanonun sıradışı kullanımı nedeniyle Edzo başta biraz zorlandı, fakat daha sonra alıştı. Konserlere başladığımızda elimizde özgün eserlerin yanı sıra benim yaptığım uyarlamalar vardı. Zamanla bestelerin sayısı arttı. Evrim Demirel’den seçtiğim bir eseri klarnete uyarlamasını rica etmiştim. İki ay süre istedi, yepyeni bir eser gönderdi. Dokuz bestecinin eseriyle kayda girmeye hazırlanıyorduk. Edzo’nun önerisi ve şiddetli ısrarıyla benim eserimi de programın sonuna ekledik.”
DÖRT KUŞAK BİR ARADA
Albümde ağırlık genç kuşak Türk bestecilerin eserlerinde. ‘Türk Beşleri’ Saygun’un ‘Horon’, Akses’in ‘Alegro Feroce’siyle temsil ediliyor. İlhan Usmanbaş’ın öğrencilerinden Betin Güneş ve Meliha Doğuduyal’ı, bir sonraki kuşaktan Fazıl Say ve Evrim Demirel, Önder Özkoç izliyor. En genç besteciler ise 1986 doğumlu Utku Aşıroğlu ve 1989’lu Erberk Eryılmaz.
Repertuvardaki eserlerde Anadolu’nun farklı bölgelerinden tanıdık halk ezgileri belirgin kesitler ya da soyutlamalarla kullanılıyor. Tuğa’nın klarneti Trabzon’dan Çankırı’ya, Merzifon’dan İstanbul’a kanat çırptıktan sonra Selanik ve Balkan coğrafyasına uzanıyor. Fazıl Say, Evrim Demirel ve Meliha Doğuduyal’ın besteleriyle geleceğe bağlanıyor.
Oda müziği topluluklarında zaman zaman bas klarnet, geleneksel müzik icralarında sol klarnet kullanan Tuğa, albümde sadece si bemol klarnetle eserleri icra ediyor.
Albüm için aynı isimle web sitesi açıldı. Buradan seslendirilen eserlerin notalarına, elektronik kaydına ve CD’sine ulaşmak mümkün.
Emirhan Tuğa’nın bir sonraki albüm tasarısı klarnet ve dönem çalgılarıyla barok müzik icrası. ”20 yıl önce bu düşünceyi yüksek sesle söylemek bile infial yaratabilirdi. Artık akademik çevreler de deneysel çalışmalara ilgiyle yaklaşıyor” diyor.
Gelişmelere bakılırsa, ‘Turkish Recital’ albümünün ikincisi de birkaç yıl içinde kaçınılmaz olacak.
‘‘İstanbul konserinden sonra meraklı müziksever Müjdat Dal’dan bir mesaj aldım. 11 besteciden 17 eserlik liste hazırlamıştı. Bazı eserlerden ilk kez onun sayesinde haberim oldu. Ankara’daki konserime gelen genç besteciler yeni eserler yazmak istediklerini söylediler. Klarnet piyano repertuvarı beklemediğim kadar hızlı gelişmeye başladı. Dileğim bestecilerin yazmayı sürdürmesi, klarnetçilerin bu eserleri daha sık seslendirmesi...”
Tango, kanto ve Balkan müzikleriyle de ilgileniyor
Babası ressam Selahattin Tuğa’nın yurtdışından getirdiği klasik müzik kasetleri ve armonikayla çocukluğunda müziğe başlayan Emirhan Tuğa, besteci ve klarnetçi İstemihan Taviloğlu’nun teşvikiyle Ankara Devlet Konservatuvarı’na girdi. Ekrem Öztan’dan eğitim aldı. 1993’te mezun olup eğitimini Amsterdam Konservatuvarı’nda sürdürdü. Amsterdam Konservatuvarı ve Amsterdam Müzik Okulu’nda ders vermeye başladı. Tango, Türk kantoları ve Balkan müzikleriyle de ilgilenen klarnetçi, 2010’da Amsterdam’da kurduğu Antre Vakfı ile Balkan müziği seslendiren klarnetçilere konser platformu oluşturdu; Türkiye, Yunanistan, Hollanda’da gençlere yönelik eğitim projeleri düzenledi. Eğitimciliğinin yanı sıra dört grupta oda müziği çalışmaları yapıyor.