Güncelleme Tarihi:
“Kızlar futbol oynamaz ama...”, “Kadınlar polis olamaz ki, hırsızdan korkar.” Alıntılar, beş yaşına yaklaşan oğlumdan. Son iki yıldır bu tür ‘tespitlerini’ haksız çıkarmak için birlikte kadın futbolu videosu seyretmek, metro girişindeki kadın polislerle tanışmak gibi küçük çabalar içindeyim. (Şubadap Çocuk’un, başlık için ödünç aldığım yeni şarkısı ‘Fasa Fiso’ çok yardımcı oluyor şimdilerde, sağ olsunlar!) Oğlum; toplumsal cinsiyet eşitliği öncelikleri arasında olan, kız ve erkek çocukların sınıf temizliği, yemek servisi gibi ‘ev içi emek’ işlerini beraber üstlendikleri, kendisini feminist olarak tanımlayan öğretmenlerin çalıştığı bir anaokuluna gidiyor. Anne-babası olarak ev işlerini sürekli paylaşıyoruz. Peki ama çocuklarımızın kafalarında neden hâlâ bu tür sorular belirebiliyor? Yanıt, o kadar da zor değil elbette. Eşitsizlik her yerde; TV’deki diziden kürsüdeki politikacıya, oyuncak mağazasındaki pembe-mavi ayrımından parktaki komşulara kadar toplumun her hücresinde. Çocuklar da -hele ki biyolojik cinsiyet ayrımını kavramaya çalıştıkları bir dönemde- uydu alıcısından farksız bir netlikle, tüm görüp duyduklarını içlerine çekiyor.
Bu düşünceler kafamda dönedursun, önümdeki kitabın kapağında ‘Mucize Kızlar’ yazıyor, ‘İlham Verici Etkinliklerle’ üstbaşlığı, ‘Dünyayı Değiştiren Kadınları Keşfet’ altbaşlığıyla... Kırmızı, ışıltılı kapağın arkasında 128 sayfa boyunca Dominik Cumhuriyeti’nden İrlanda’ya, Antik Çin döneminden günümüze uzanan geniş bir aralıkta hayata hayallerini, mücadelelerini, gülüşlerini, başarılarını bırakmış 60 kadın rengârenk bir geçit yapıyor. Dünyanın ilk bilgisayar programcısı, 1815 doğumlu İngiliz matematikçi Ada Lovelace ile başlayan bu geçitte orkestra şefleri, yazarlar, kadın hakları aktivistleri, müzisyenler, ressamlar, otomobil yarışçıları, doktorlar, kraliçeler, casuslar ve hatta korsanlar almış yerini.
Ellen Bailey’ın çocuklar için hazırladığı kitaptaki çizimler Lauren Farnsworth ve Sophie Beer’ın ellerinden çıkmış. ‘Mucize Kızlar’ın, ‘ilham veren kadınlar’ türü çocuk kitaplarından ayrıldığı nokta ise aynı zamanda bir etkinlik kitabı olması. Keza, kişilerin öykülerine uzun uzun yer vermek tercih edilmemiş. Hareketli bir sayfa tasarımıyla, bahsi geçen kadının hayatından, yaptıklarından öne çıkanlar vurgulandıktan sonra; çocuk, yandaki etkinliğe ya da zihin alıştırmasına davet ediliyor. Matematikçi Lovelace’ın öyküsünün akabinde, kodlamanın mantığı ‘peynirli sandviç kodlamak’ üzerinden anlatılıyor misal. Frida Kahlo’yla kendi portrelerini çizmeleri, Yunan filozof Hypatia ile minik felsefi sorulara kafa yormaları teklif ediliyor. Okuyucu Yeni Zelandalı kadın hakları aktivisti Kate Sheppard eşliğinde oy vermek üzerine düşünüp, ayrılan alanda kadın haklarıyla ilgili bir rozet tasarlayabilir; İngiliz primatolog Jane Goodall’ın izinde işaret diline giriş yapabilir. Etkinliklerdeki baskın ruh, çocuğu fazla yönlendirmeden, onun yaratıcı gücünü desteklemek yönünde. Çocuğun, ilham verici karakter eşliğinde kendi tercihlerini düşünüp kişisel keşfini yapması teşvik edilmiş.
‘Mucize Kızlar’, kız çocuklarına ‘örnek alınacak’ kadın karakterler sunan bir kitap değil sadece. Onlara eşlik eden biz yetişkinlere de çocukların özgür düşünce gücünü ‘öldürmememiz’ için küçük bir hatırlatma. Ve farkında olarak-olmayarak çocukların aklına işlediğimiz ‘fasa fisoları’ tersine çevirmek için de eğlenceli bir fırsat...
Mucize Kızlar
Ellen Bailey
Resimleyen: Lauren Farnsworth, Sophie Beer
Doğan Egmont, 2019
128 sayfa, 28.70 TL.