Güncelleme Tarihi:
Kızılağaç, Karadeniz bölgesinin en yaygın ağaç türlerinden biri. Özellikle dere kenarlarında yayılan bu ağaç türü, kısa sürede büyümesiyle bilinir. Kesildiğinde, bir süre sonra gövdesi kızıllaştığından bu adı almıştır.
Erdem Akın da kendi bölgesi Çamlıhemşin’in türkülerini söylerken, bu türküler memlekete yayılsın, dilden dile dolansın diye sanırım ‘Kızılağaç’ ismini uygun bulmuş albümüne. İlk albümündeki sadelikten ve geleneksellikten bir nebze uzaklaşan bu çalışmada, açılışı Sinan Akçal’ın sözü ve bestesi ‘Ben Gözlerinden Doydum’la yapan Akın; elektro destekli ‘Çayır Biçiyom Çayır’la hareketlendiriyor albümü. Daha evvel Nezih Ünen’in, ‘Anadolu’nun Kayıp Şarkıları’ belgeselinde karşımıza çıkan ‘Köprü Ortasında’ isimli geleneksel türkü başka bir forma bürünmüş albümde. ‘İsimsiz Türkü’ adlı çalışmaysa, sizi Kaçkarlar’ın engin dağlarına, yaylalarına götürecek denli hüzünlü. Doğadan ilhamını alanlar için, tulum sesinin eşliğinde kendinizi bambaşka bir coğrafyanın kapılarını aralarken bulmanız olası. Zaman zaman gözlerinizi kapayıp, tulumla gaydanın ses benzerliğinden bu türkünün İskoçya’da söylendiğini hayal edebiliyorsunuz.
Albümdeki diğer sürpriz de Pinhani’nin solisti Sinan Kaynakçı’nın sözlerini yazdığı ‘Kara Kedi’ isimli şarkı. Kaynakçı, Karadeniz’in mani geleneğini özümsemiş gibi. Sözler bir çırpıda sizi sarıyor. Kendileri de zaten daha evvel albümlerinde Ayşenur Kolivar’la, ‘Sevduğum Yanumda Uyusun’ isimli bir türküyle dinleyicilerini şaşırtmıştı. Bu birliktelikten ileride belki sürpriz çalışmalar çıkabilir, bekleyip göreceğiz.
Totale baktığımızda ‘Kızılağaç’, birbirine benzeyen melodilerin ve sözlerin ortalıkta cirit attığı bir dönemde, hele Karadeniz söz konusuysa bıktırıcı düzeyde bir tekrardan sıyrılarak iyi bir alternatif sunuyor. ‘Karayemiş’ albümünün sesi kulaklarında olanlar, bu albümü de beğeneceklerdir, hiç tanışmamış olanlar için de bir vesile olsun.