‘Kıyamet’ dediğimiz, küresel ısınmadır ve dünyanın sonu yakındır...

Güncelleme Tarihi:

‘Kıyamet’ dediğimiz, küresel ısınmadır ve dünyanın sonu yakındır...
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2022 11:49

Gazeteci-yazar Mehveş Evin’in pandemi döneminde Kısadalga.net’te bir podcast serisi olarak kurguladığı distopik öykü ‘2050-Gelecekte Bir Yolculuk’tan yola çıkarak yazdığı ‘Dünyanın Dibi Oteli’ raflarda. Evin, şahane kurguladığı hikâyesiyle okura “Böyle gidersek halimiz harap” diyor.

Haberin Devamı

Dünyanın Dibi Oteli’, 2050 yılına götürüyor okuru. 15 yıl kadar önce hava kirliliğiyle başlayan emareler, ‘kıyamet’ dediğimiz şeyin esasında küresel ısınma olduğunu gösterirken, bizi çok da uzak olmayan bir gelecekte karşı karşıya kalacağımız korkunç gerçeklikle yüzleştiriyor.
Kurumuş ağaçlar, kirlenmiş sular, boş evler, aç karınlar görmek için daha çok var diye düşünüyor ve bunlarla yalnızca kahvemi yudumlarken okuduğum kitabın sayfalarında ya da sıcak battaniyemin altında izlediğim dizilerde karşılaşırım sanıyorsanız büyük yanılıyorsunuz. İstatistikler küresel ısınmanın 2050 yılında tüm dünyada yaratacağı tahribatla ilgili bilgiler verirken Mehveş Evin’in kitabında bahsettiği atmosferden çok da farklı bir şey demiyor.
Evin, zaten bir gazeteci ve özellikle ekoloji alanında yaptığı hak haberciliğiyle tanınıyor. Dolayısıyla bu kitabı yalnızca bir roman gibi ele almamak, gerçekçi taraflarını es geçmemek gerekiyor. Hikâye her ne kadar kurgu olsa da bir yanıyla kehanet gibi duruyor, insanın içinde geleceğe karşı korku ve dünyayı sömürüp duran insanlığa karşı öfke duyguları uyandırıyor...
Kitap ana karakter Leyla’nın harap olmuş bir dünyadaki fiziksel yolculuğu üzerinden devlet, göçmenlik, ekoloji, toplumsal birlik gibi kavramları sorgularken, okuru anında içeri davet eden karanlık ve kaotik atmosferi ilk sayfadan son sayfaya kadar yanında kalmaya devam ediyor. Kitaba ismini veren ‘Dünyanın Dibi Oteli’ pek çok farklı ırktan, yaştan, sosyal statüden ve elbette ruh halinde kaçağın bir arada yaşadığı bir yer. Bu birliktelikte benim gibi fazlaca iyimser bir yan görürseniz Evin’in edebiyathaber.com’dan Okan Çil’e verdiği röportajda bunun gayet farkında olarak kurgulanmış bir durum olduğunu belirttiğini de söyleyeyim.
Bu iyimserlik üzerine konuştukları yerde şöyle diyor Evin: “Dünyanın Dibi Oteli bir istisna, zira yanlış politikalarla tetiklenen afetler, aynı zamanda insanların birbirine düşmanlığını, hatta şiddeti körükleyebiliyor. Bir felaketin üzerinden toplumsal dayanışma duygusu yükselebilir ama bu yeterli değil. Düşünün ki felaketler üst üste, daha şiddetli olursa ortaklaşmadan ziyade kopuş da mümkün. Felaketlerin bizi birbirimize yaklaştırmasını bekleyecek zamanımız yok, bunun mantığı da yok.”
Ayrıca onca derdin içinde azıcık da iyimser kalalım ve hiçbir konuda ortak tutum sergileyemeyen dünyanın biricik evimizi kaybederken bir araya gelebileceğine dair inancımızı koruyalım tabii.
Hem Türkiye’den hem dünyadan, insanın kanını donduran tüm o fiziksel koşulları şahane kurguladığı; sellerden, sınır duvarlarından, cesetlerden, duş almanın imkânsız, pencere açmanın yasak olduğu günlerden, sığınaklardan ve adı ‘Kader’ konmuş robotlardan oldukça gerçekçi bahsettiği için Evin’in kalemine sağlık. Ben kitabı okurken mütemadiyen televizyona uyarlanabileceğiyle ilgili bir hisse de kapıldım bakalım, hayır olsun.
‘Dünyanın Dibi Oteli’ni distopyalara düşkün ve eli yüzü düzgün distopya okumaya hasret okurun bağrına basacağına eminim. 

DÜNYANIN DİBİ OTELİ

‘Kıyamet’ dediğimiz, küresel ısınmadır ve dünyanın sonu yakındır...

Mehveş Evin
Karakarga Yayınları, 2022
120 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!