Güncelleme Tarihi:
Hissetmek istemediğimiz bir duyguyla nasıl baş edebiliriz? İstememek ve yok saymak bir kirpi dikeni gibi kalbimize batan, zorlayan, sıkıştıran o duygudan kurtarır mı bizi? Alıp başımızı çöllere, denizlerin derinliklerine, hatta uzaya gitsek arkamızda bırakabilir miyiz onu?
Sepin İnceer’in kaleme aldığı ‘Noa, Kirpi ve Sarı’, dokunaklı hikâyesi ile tüm bu sorulara incelikli cevaplar veriyor. İnceer, çocukları baş etmekte zorlandıkları üzüntü, acı, korku gibi duygularla tanıştırırken boş bıraktığı sayfalar aracılığıyla interaktif katılım da sağlıyor.
Noa, haz duyduğu, keyifli ve huzurlu hissettiği anlardaki duygusunu sarı olarak tanımlayan bir ufaklık. Noa’nın, duygusunu tanımlamış olması önemli. Zira meselemiz tanımak, anlamlandırmak ve yüzleşmekle ilgili. Şimdi gelelim Kirpi’ye. Kirpi, Noa’nın kalbine sürekli batan, acıtan ama anlam veremediği bir duygu. Ne oluyor da Noa böyle hissetmeye başlıyor, bilemiyoruz. Yukarıda bahsettiğim interaktif katılım burada devreye giriyor ve yazar, Noa’nın üzücü bir olay yaşadığını söylemekle yetinerek bu olayı çocukların hayalinde canlandırmalarını, yazıp resimlemelerini istiyor. Böylece her çocuğun kendi kirpisini tanımlamasının yolunu açmış oluyor.
Noa, kurtulmak için ne kadar uzağa giderse gitsin Kirpi de o kadar derinden hissettiriyor varlığını. Ta ki bir gün göldeki yansımada ikisi göz göze gelene dek. Noa, o anda anlıyor Kirpi’nin, onun benliğini, varlığını oluşturmadığını, sadece içindeki bir şey olduğunu. Bu da ona yoğunlaşmasını, korkmadan yaklaşmasını sağlıyor; sesini duymaya, hareketlerini algılamaya, rengini tanımlamaya çalışıyor. Bu tanışıklıktan sonra Noa ve Kirpi’nin birlikte neler yaşadıklarını ise minik okurlara bırakalım. Bakalım onlar kitabı bitirdiklerinde kendi kirpilerine bakışları nasıl değişecek?
NOA, KİRPİ VE SARI
Sepin İnceer
Resimleyen: Sezen Aksu Taşyürek
ABM Yayınevi, 2018
48 sayfa, 29 TL.
Kürek Burunlu Gitar Balığı, Mavi Ayaklı Sümsük Kuşu, Püsküllü Halı Köpekbalığı, Sahanda Yumurta Denizanası... Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı’nda kuyruk uzadıkça uzuyor. Hepsi de isimlerinden müzdarip onlarca hayvan, utana sıkıla, sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Sırası gelen, görevli sekreter kuşuna dilekçesini verip ismini söylediğinde ise diğerleri kahkahayı palatıveriyor. Zaten Bakanlıkta bulunma sebepleri de bu değil mi? Komik olduğu ve yanlış anlaşıldığı için isimlerini değiştirmek istemeleri yani. Bir süre sonra, koridorda isimler yankılandıkça, aralarında bir karşılaştırma başlıyor ve curcuna alıp başını gidiyor, kahkahaların ardı arkası kesilmiyor. Her ne kadar isimlerinden mutsuzluk duysalar da o kadar eğleniyorlar, o kadar tatlı bir sohbete dalıyorlar ki, onlara katılmamak elde değil. Hele bir “Aha Ha” yabanarısı var ki, ismini gülmeden söylemek ne mümkün. Neyse, ismini Memo olarak değiştirip alaylardan kurtuluyor sonunda.
Gel gelelim, yazar Kes Gray inanılmaz büyük sürprizini en sona saklıyor ve bütün bu hayvanların gerçekte de var olduğunu açıklıyor. Komik isimli hayvanların fotoğraflarıyla haklarında kısa bilgiler içeren bu bölümün çocukları en az hikâye kadar eğlendireceğine, bu bilgilerle yetinmeyip daha fazlasını öğrenmek isteyeceklerine eminim. Kim bilir, birkaç komik isimli hayvan daha keşfederler belki.
KOMİK HAYVAN İSİMLERİ BAKANLIĞI
Kes Gray
Resimleyen: Nikki Dyson
Çeviren: Canan Bolel
Domingo Yayınları, 2018
32 sayfa, 19 TL