Güncelleme Tarihi:
Kinsun, direkt olarak kişilerl, dolaylı olarak da toplumla temas kuran konular üzerine kalem oynatan, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir yazar. Ancak yazdıkları, okurlarının gözünde bir yaşam felsefesine dönüştüğü için Kinsun ya yazdıklarıyla değerlendirilip kim olduğu çok fazla önemsenmiyor ya da tam aksine koruduğu gizliliği daha fazla meraka mahzar oluyor. Bunların önemi kişiden kişiye göre değiştiği için bu yazının konusunun da dışında kalıyor. Zira bu satırlar, Kinsun’un Destek Yayınları’ndan çıkan son kitabı “Senin Olan Seni Bulur”la ilgili.
Farklılıkları zenginliğinin kaynağını anlatarak kitaba başlayan Kinsun, bir anlamda aşkın tarihini anlatarak okuru yolun ta en başına götürüyor. İçsel yolculuğa çıkılarak aşkı önce oralarda aramak gerektiğini belirten yazar, aşk olgusunun bu yolculuktaki yerini, bizim nerede durduğumuza açıklık getiriyor. Uçsuz bucaksız evrendeki yalnızlığın, hayata pek de yakışmadığını ifade eden Kinsun, aşkın meydan okumalarının beraberinde gelen kıskançlık, sahiplenme, aldatma, özgürlük gibi konuların kafa karıştırıcı sorularını sade yorumlarla açıklayarak zihinleri berraklığa kavuşturuyor. Aşkı anlamanın nasıl mümkün olduğuna geniş bir yer ayırarak okuru bütünüyle aydınlatan yazar, anahtarın kendimizde saklı olduğunu vurgulayarak şu altın cümleyi sarf ediyor: “Siz kendinize âşık olana kadar başka kimse size âşık olmayacaktır.”
Kinsun, “Senin Olan Seni Bulur”da, aşkın bir yol olduğunu anlatırken, önemli olan şeyin de ulaşmaktan ziyade yolun kendisinin olduğunun altını çiziyor. Tökezlenme, düşüp tepe taklak gelme ihtimallerini göz ardı etmeden, şifrenin kendimizde olduğunu unutmadan yola devam etmemiz gerektiğini söyleyen yazar, son olarak okura şu notu bırakıyor: “Hiç kimse için üzülmeye değmeyeceğini kendinize hatırlatmanın zamanı geldi. Değeriniz ve mutluluğunuz asla başkalarına bağlı olmamalıdır. Etrafınızdakiler için empati duymak ve şefkat göstermek doğaldır ancak kendi refahınızı etkilemeye başladığında bir çizgi çekmek önemlidir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığınıza öncelik vermeyi hak ediyorsunuz. Nazik ve destekleyici olmakta sorun yok, ancak sınırlar koymak ve kendinizi zehirli etkilerden korumak da aynı derecede önemlidir.”