Güncelleme Tarihi:
Enid Blyton’ın ‘Sihirli Uzaklar Ağacı’ serisinin Türkçeye çevrilmesinin heyecanı bir başka. Kendisi ‘Afacan Beşler’ ve ‘Gizli Yediler’ başta olmak üzere hemen her kitabıyla çocukların kalbine ayrı bir taht kuran, dünyanın en sevilen yazarlarından biri. Serinin ilk kitabı ‘Tılsımlı Orman’sa hayal gücünden beklenen her türlü acayiplik, çılgın karakterler ve macerayla dolu. Joe, Beth ve Frannie adlı üç kardeşin yeni taşındıkları evin yakınlarındaki Tılsımlı Orman’ı keşfetmeleri uzun sürmüyor. Gelin görün ki bu orman sonu gelmez sihirleri, tuhaflıkları ve sürprizleriyle her gün yepyeni keşiflere gebe.
Çocuklar ormanda karşılaştıkları elfler sayesinde Sihirli Uzaklar Ağacı’yla tanışıyorlar. Ancak ağaca tırmanmak biraz cesaret istiyor çünkü ağacın tepesi her gün bir başka ülkeye açılıyor. Aralarında Doğum Günü Ülkesi, Seç Beğen Al Ülkesi gibi çok eğlencelileri olduğu gibi Karlı Buzlu Ülke gibi tehlikeli olanları da var. Üstelik vardığınız ülke ağacının tepesinden ayrılmadan önce geri dönmeyi başarmak da hüner istiyor. Yoksa Madam Basbas’ın saçmalıklarla dolu terbiye okulunda ya da Kardan Adam’ın köleleri arasında bulabilirsiniz kendinizi.
Ama çocuklar tehlikelere rağmen her fırsatta ağaca tırmanmak için can atıyorlar. Tüm çocuklar gibi onlar da bazen korkutucu da olsa sürprizlere, büyülü dünyalara ve heyecana bayılıyorlar çünkü. Üstelik Sihirli Uzaklar Ağacı’nın dalları arasında yaşayan Balperi, Çalkaladur Hanım, Kimbilirkim Bey ve Ay Surat da en az onlar kadar maceraperestler ve üç kardeşi bir an olsun yalnız bırakmıyorlar.
Joe, Beth, Frannie ve arkadaşlarının maceraları çocukları heyecana, hayal gücüne, neşeye doyurmakla kalmıyor, satır aralarında sevgi, dostluk ve dayanışmanın ipuçlarını da veriyor.
TILSIMLI ORMAN
Enid Blyton
Resimleyen: Jan McCafferty
Çeviren: Sumru Ağıryürüyen
Redhouse Kidz, 2021
200 sayfa, 30 TL.
YAŞAMA SEVİNCİNİ KAYBETME, YETER...
Olaylara bardağın boş tarafından da bakabilirsiniz, dolu tarafından da. Ama siz yine de boş taraftan bakmadan önce ‘Beterin Beteri’ne bir göz atın derim. Einat Tsarfati’nin her defasında yepyeni şeyler keşfedeceğiniz harika ayrıntılarla dolu resimleri ve kıkır kıkır güldüren hikâyesi olaylara bambaşka açılardan bakmanızı sağlayacak.
Koca denizde batık gemilerinden artakalan tahta parçası üzerinde debelenen Can ve Alper’i görünce “İnsanın başına bundan daha kötü ne gelebilir ki?” demekten kendinizi alamayacaksınız önce. Tıpkı somurtup duran Alper gibi. Acele etmeyin, belki de neşeyle mızıkasını çalan Can’ın dediği gibi beterin de beteri vardır.
Mesela aniden tam tepelerinde bir fırtına bulutu belirebilir ve daha şaşkınlıklarını atamadan ishal olmuş bir uçan balık sürüsü üstlerinden geçebilir. Alper istediği kadar söylensin, sinirden deliye dönsün, hayalet korsan gemiden, berbat şarkılarını denizcilere musallat eden denizkızlarından ve hatta dev bir balinanın midesinden bile beteri var Can’a göre.
Elbette maksat körkütük iyimserlik aşılamak değil. Ama zorluklara göğüs germe gücünü ve yaşama sevincini kaybetmekten, arkadaşlardan ayrı düşmekten daha beteri olmadığını da kimse inkâr edemez; muhteşem sürprizli sondan da anlayacağınız üzere.
BETERİN BETERİ
Einat Tsarfati
Çeviren: Olcay Mağden Ünal
Çınar Yayınları, 2021
40 sayfa, 26 TL.