Kemal Bilbaşar’ı yeniden okumak

Güncelleme Tarihi:

Kemal Bilbaşar’ı yeniden okumak
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2020 18:26

Bugünün toplumunu anlamak için kasaba olgusunu ele alan eserleri iyi incelemelisiniz. Bunun en iyi örneklerini ise Kemal Bilbaşar’da buluruz. Kasabanın Türk toplumunda ve siyasetinde belirleyici etkisini öğrenmek istiyorsanız Bilbaşar’ın ‘Yeşil Gölge’sini okumalısınız.

Haberin Devamı

Bir kentin unutulmazlığı bir edebiyat yapıtında yer almasıyla mümkündür. İzmir denince aklıma Kemal Bilbaşar’ın (1929-1983) ‘Denizin Çağırışı’ romanı gelir. Yayımlandığında o kitap için yazdım, konuşma da yaptım yazarıyla.
Bir kitabın her zaman okunurluğu için bazı koşulları taşıması gerekir. Kasaba benim için çok önemli bir toplumsal birimdir. Köyle şehir arasında kalış, kendine özgü bir kimlik kazanmıştır.
Kasabanın Türk toplumunda ve siyasetinde belirleyici etkisini öğrenmek istiyorsanız Bilbaşar’ın ‘Yeşil Gölge’sini okumalısınız. Bugünün yaşama biçimini, siyasetin ve siyasetçilerin geldiği yeri, düşüncelerini tahlil etmek için bu roman bence bir rehber niteliğindedir.
Kasaba üzerine bilginizi zenginleştirmek isterseniz Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kasaba’sını, Atıf Yılmaz’ın Necati Cumalı’nın eserinden uyarladığı ‘Mine’yi seyretmelisiniz.
Ayrıca karikatürist İbrahim Ersaraç’ın ‘Kasabadan Çizgili Anılar’ albümüne de göz atmalısınız.
İnançlı bir aydının Güneydoğu’ya bakışını simgeleyen Bilbaşar’ın ‘Cemo’ ve ‘Memo’ romanları Anadolu’dan gerçekçi bir kesit sunar. O romanlar bugüne de aydınlatıcı bir ışık tutar.
Kemal Bilbaşar için Behçet Necatigil’in tespiti çok önemlidir.
Ne yazmıştı?
“Refik Halit’le başlamış bir memleket hikâyeciliğini, hicivci ve sert bir gerçekçilik anlayışı içinde devam ettirir.”
İstanbul’a taşındıklarında, onunla evlerinde bir konuşma yapmıştım, birlikte öğle yemeği yedik. Özellikle ‘Denizin Çağırışı’ ve ‘Yeşil Gölge’ üzerine konuştuk.
Çocuk edebiyatı antolojime onun ‘Kaymaklı Tavukgöğsü’nü almıştım.
‘Cemo’nun filmini Atıf Yılmaz çekti, senaryosunu Ayşe Şasa yazmıştı. Başrolleri Türkân Şoray ile Fikret Hakan üstlenmişlerdi.
Türkân Şoray, bir sahnenin çekiminde attan düşmüş ve ilk müdahale orada yapıldıktan sonra anılarım beni yanıltmıyorsa, o dönem Hürriyet’in sahibi Erol Simavi, İstanbul’a getirilmesi için bir özel uçak göndermişti.
Yazımı Kemal Bilbaşar’ın biyografisiyle noktalıyorum:
“Yapıtlarımı genellikle küçük kasaba ve köylerde yaşayan, çok çalışan, az mutlu olan insanların hayatını yansıtmak, onların belli bir bilince varmaları amacıyla kaleme aldım. Fikirde toplumcu, sanatta gerçekçi görüşe bağlı kaldım. Memleketimiz insanlarının dertlerini, toplum gerçeklerini ancak bu edebiyat tekniği ile gün ışığına çıkarmak, onlara çözüm yolunu göstermek mümkün olacağına inandım.”
Bugünü anlamak için Kemal Bilbaşar’ı okumanızı salık veririm.

YEŞİL GÖLGE

Kemal Bilbaşar’ı yeniden okumak

Kemal Bilbaşar
Can Yayınları, 2015
480 sayfa, 44.50 TL.

BAKMADAN GEÇME!