Güncelleme Tarihi:
Ömer M. Koç gerek Yapı Kredi Yayınları’nın 5000’inci kitap kutlama töreninde, gerek Sarmal sergisinin açılışında ve katalogtaki yazısında bankanın kurucusu Kâzım Taşkent için ne dedi?
“İkinci Dünya Savaşı kâbusunun dünyanın üzerine çöktüğü 1944 yılında Yapı ve Kredi Bankası’nı kuran Kâzım Taşkent ekonomide, ticarette artı değer yaratma çabasına en başından itibaren kültür ve sanat hâmiliğini de eklemişti. Vedat Nedim Tör ve Şevket Rado gibi kültür adamlarıyla birlikte Atatürk’ün, ’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur’ sözünü benimseyerek, bir kültür-sanat hamlesi başlatan Kâzım Taşkent, sanatını icra edenlere desteğini sürdürmekle yetinmedi, bu anlayışın sermaye dünyasına yerleşmesi konusunda örnek de teşkil etti.”
Yapı Kredi Yayınları’nın girişinde neonla yazılmış Kâzım Taşkent’in şu sözü dikkatinizi çekmiştir:
“Biz kültür ve sanatın bankasıyız.”
Ömer M. Koç’un yazısında adı geçen üç önemli kişiyi de tanıdım.
Kâzım Taşkent’e beni, annemin büyük dayısı Osman Bayraktar götürdü ilk kez. Gençliğe ilk adımımı atmıştım.
Şevket Rado’yla da tanıştım. Akrabam, Roma hukuku hocam Prof. Dr. Türkân Rado’nun eşiydi.
Vedat Nedim Tör’ü görmek için de Galata Kulesi yakınındaki Yapı Kredi Bankası binasına giderdim.
Yapı Kredi-Doğan Kardeş çocuk romanları yarışması açmıştı. Birincilik ödülünü ‘Bir Gün Büyüyeceksin’ romanıyla Mehmet Seyda kazanmıştı.
Seçiciler kurulu başkanı olan Tahir Alangu, bir dergi projesi için bizi Kâzım Taşkent’in toplantısına götürdü. Taşkent, beni ziyaretimizden hatırlamıştı. O toplantıya benden başka Mehmet Seyda ve Demir Özlü de katılmıştı. Proje gerçekleşemedi.
Konur Ertop ile Onat Kutlar, Tör’ün bürosunda çalışıyorlardı. Tör, Ruhi Su’ya Anadolu’daki türküleri, uzun havaları, bozlakları kaydetme görevini vermişti. Onları dinlediğim gün, Ahmet Hamdi Tanpınar da oradaydı, yan yana oturuyorduk.
Yazım geniş bir okuma ve dinleme listesi içeriyor:
Tahir Alangu, Mehmet Seyda ve Demir Özlü okunacak, Ruhi Su dinlenecek.