Güncelleme Tarihi:
İş Sanat Konser Salonu, 17 Şubat Cuma akşamı klasik müzik dünyasının en prestijli şancılarından birini sahnesinde ağırlayacak. Gottfried van der Goltz yönetimindeki Freiburg Barok Orkestrası eşliğinde dinleyeceğimiz ünlü bariton Goerne, coğrafyamızda maalesef pek az sanatseverin aşina olduğu bir tür olan ‘lied’ (liid okunur) yani Alman sanat şarkısının en değerli yorumcularından biridir. Ülkemizde daha önce de konserler veren Goerne bu seferki gelişinde ise, kariyerinde benzer bir önem taşıyan Barok dönemin en büyük bestecisi Johann Sebastian Bach’ın vokal eserlerini seslendirecek.
1967 yılında Almanya’nın Weimar şehrinde doğan Matthias Goerne, 20’nci yüzyılın en büyük opera ve lied yorumcuları arasına isimlerini altın harflerle kazdıran bariton Dietrich Fischer-Dieskau ve soprano Elisabeth Schwarzkopf’un öğrencisi olma ayrıcalığına erişebilmiş bir şancı. 1989’da Robert Schumann ve Hugo Wolf yarışmalarında kazandığı dereceler ona ertesi yıl Leipzig’de Kurt Masur yönetiminde seslendirilen Bach’ın ‘Aziz Matta Pasyonu’ (Matta İncili’ne Göre İsa’nın Çilesi) adlı görkemli dinsel vokal yapıtında kendini gösterme imkânı vermiş. 30’unu bulduğu 1997’de ilk kez Salzburg Festivali’nde bir opera yapıtında sahneye çıkan Goerne’yi o tarihten sonra tutabilene ise aşkolsun!
Goerne son yirmi yıl içerisinde ‘farklı’ bir kariyer çizgisi takip etti. Meslektaşlarının aksine, sesine uyan standart opera rollerini dünyanın dört köşesinde yorumlamaya fazlaca itibar etmeyip Alman sanat şarkısı repertuvarında derinleşmeyi tercih etti. Yani konser şarkısı gibi küçük çaplı bir türün samimiyetini, sıcaklığını opera dünyasının şatafatına, görkemine tercih etti diyelim. Bu tercihi ve çabasının karşılığını da misliyle aldı sanatçı. Özellikle, ‘lied prensi’ olarak tanınan, 19’uncu yüzyıl başının Avusturyalı bestecisi Schubert’in şarkılarını yorumlayışı onu bu alanda erişilmez sanatçılardan biri yaptı. 2000’li yılların ilk 15 yılında Harmonia Mundi firmasından çıkan Schubert şarkıları kayıtları bu türün takipçilerince el üstünde tutuldu.
Opera sahnelerine elbette tövbe de etmeyen Goerne, gayet seçici bir tutumla sadece sevdiği birkaç rolü kabul etti. 20’nci yüzyılın müzik alanındaki devrimci bestecilerinden Alban Berg’in ‘Wozzeck’ operasındaki başrolü müthiş bir adanmışlıkla seslendiriyor. Goerne’nin diğer imza rolleri arasında Wagner’in ‘Tannhauser’ operasından ‘Wolfram’ ve ‘Parsifal’ operasından ‘Amfortas’ı da sayabiliriz. Sanatçı kısıtlı tuttuğu opera repertuvarına son birkaç yıldır Wagner’in opus magnum’u sayılan ‘Nibelung’un Yüzüğü’ dörtlemesinin Wotan karakterini de katmış bulunuyor.
Goerne’nin İş Sanat’ta Freiburg Barok Orkestrası eşliğinde sunacağı ‘Bach Gecesi’nde bir diğer yüzü olan Barok dönem yorumculuğunu izleme fırsatı bulacağız. Sanatçı konserinde, 1990 yılında uluslararası arenaya çıkmasına vesile olan Johann Sebastian Bach’ın solo bas ses ve orkestra için bestelediği kilise kantatlarını seslendirecek. Aslında ‘kilise kantatı’ gibi sınırlayıcı bir tabiri ülkemizde çekinerek kullanıyorum. Nedeni de şu: Bach’ın bu dinsel kantatları o yıllarda kilisede seslendirilmesi amacıyla bestelediği aşikârdır ama bestecinin akıl almaz dehasıyla ilmek ilmek ördüğü bu olağanüstü eserleri günümüzde de kiliseye hapsetmek ve sadece Hıristiyan inancına sahip insanlar tarafından dinlenebileceğini sanmak, bu sanat eserlerine yapılabilecek en büyük haksızlıktır diye düşünüyorum. Luteryen kilise takviminde yer alan özel günler ve bayramlar için bestelenmiş, her biri birkaç bölümden oluşan ve yine her biri genellikle 20-25 dakika süren bu kantatlar İncil’lerden alınma konulara sahiptir.
Sırf, Bach’ın vokal müziğinin mücevherlerinden ‘Ich habe genug’ adındaki kantatı ve bestecinin ‘bomba’ eserlerinden obua ve keman için do minör konçertoyu dinlemek için bile gidilebilir bu konsere. Günlük endişeler ve sıkıntılardan iki saatliğine de olsa kurtulmak, ruhlarımızı Bach’ın çağları aşıp gelen müziğiyle arındırmak ve tabii, kariyerinin zirvesindeki Matthias Goerne’nin yumuşacık sesiyle bu yıl otuz yaşını dolduran Freiburg Barok Orkestrası’nın ustalıklı yorumlarının lezzetine varmak için bu konseri kaçırmayın derim.