Güncelleme Tarihi:
‘Cease&Desist, Love&Be Silent’, Türkçe adıyla 'Teslim Ol. Sev ve Sessiz Ol'u sizden dinleyebilir miyiz?
Oyun bir sanat galerisinde geçiyor. Performans sanatçısı Hürmüz, cenazesini bir performansa dönüştürür. Eski aşklarını ve rekabet içinde olduğu kıskanç arkadaşlarını tabutun içinde karşılar. Tabuttaki Hürmüz’ün 14 yaşındaki yeğeni Meghan, sıradan bir sergi zannederek geldiği salonda kendini tabut çevresinde sohbetler, dans ve müzik üçgeni içinde bulur ve ne olduğunu çözmeye çalışır. Hürmüz gerçekten ölmüş müdür yoksa bu bir performans mıdır? Danslı, müzikli ve absürd komedi türünde bir oyun.
Oyun aile, aşk ve dostluk gibi ilişkileri absürt bir yerden sorguluyor. Sanatı ve sanatçının değerini varoluşsal düşünceler üstünden tartışır. Oyundaki danslar da profesyonel danstan ziyade herkesin kendi oynadığı karakterinin aksiyonlarını yansıtan, müzik eşliğinde karakterlerin yaptığı hareket devinimleri aslında. Hareketlerin ne kadar estetik göründüğünden çok her hareketin ayrı bir hikayesi olması bizim için önemli ve anlamlı.
Sizin üstlendiğiniz Lucie'nin oyundaki yeri ne?
Lucie hayalperest, yenilikçi bir ressam ve aynı zamanda deli dolu bir âşık. Renkli ve önceden tahmin edilemeyen bir karakter. Hürmüz’e büyük hayranlık besliyor, çok da iyi arkadaşlar. Lucie içindeki potansiyeli herkesin görmesini isteyen ve hak ettiği değeri bulamadığınını düşünen biri; bunun için her şeyi yapmaya hazır. Öyle görünmese de bence Hürmüz’den daha gerçek, derin ve farkındalığı yüksek bir sanatçı ve insan. Evlenmek üzere olduğu David’e (Armağan Oğuz oynuyor) deli gibi âşık. Gerçekten tutkulu bir sanatçı ve âşık, içinde hep bir ateş yanıyor. Disko topu gibi ışık saçıyor. İçinde acı, hüzün ve hayal kırıklıkları olsa da her zaman içinde gökkuşağının parlak renklerini taşıdığını hissediyorum.
Sizin oyunculuk yolculuğunuz nasıl başladı?
İlkokul birinci sınıftan itibaren, İzmir Amerikan Lisesi’nde okurken de Koç üniversitesindeyken de nerede tiyatro drama kulübü, müzikal, oyun yapılacak ben hep oradaydım. Her zaman oyunculuk yapmayı sevmiştim ve istemiştim. İnsan üniversitesini seçeceği yaşta bence hâlâ çok küçük olabiliyor ve tek başına seçim yapabilmek için çok kararlı olamayabiliyor, dış etkenlerden kolay etkileniyor. Üniversiteden mezun olup çalışma hayatına başlayınca yolumu değiştirmek istediğimden emin oldum. New York’taki birçok oyunculuk yüksek lisans bölümünün seçmelerine girdim, burs da kazandığım Actors Studio Drama School’daki oyunculuk yüksek lisans (MFA Master of Fine Arts) bölümünde karar kıldım. Üç senelik bir master programının ardından ikinci üniversiteme New York’ta başlamış oldum. Actors Studio Drama School’da okumak ve de New York’ta bir deneyim yaşamanın tamamı şimdiye kadar hayatta yaptığım ve kendime kattığım en iyi şeydi.
Bu süreçte hangi projelerde yer aldınız?
New York’ta birçok bağımsız kısa filmde ve Off Off Broadway tiyatro oyunlarında yer aldım. Repertory Theatre için yaptığımız Jose Rivera’nın ‘Brainpeople’ adlı oyununda canlandırdığım Ermeni kız beni çok etkileyen karakterdi. Ailesinden uzakta yaşayan, babasıyla farklı ilişkisi olan bir karakterdi; kızın hissettikleri, baba-kız dinamiği beni çok derinden etkilemişti.
Bodrum’da çekimleri geçen aralıkta tamamlanan ‘Anka Kuşu Öldü’ adlı bağımsız kısa film projemizde canlandırdığım Deniz adlı hermafrodit karakterden de çok etkilendim. Deniz’in ailesiyle ve toplumun önyargılarıyla yaşadığı zorluklar ve kendi olma mücadelesini kalbimde hissettim. Hermafrodit kelimesi, Yunan Tanrısı Hermes ve Yunan Tanrıçası Afrodit’in isimlerinin birleşmesinden oluşuyor. Hermafrodit insanlar çift cinsiyetli olarak ,hem kadın hem erkek cinsel organıyla dünyaya geliyor. Deniz, kaotik ruh dünyasında ve kimsenin onu anlamadığı hayatında kendi olmak için, kendi gerçeği için sonuna kadar savaşan bir karakter. Ölüm ve yeniden doğum... Deniz bir Anka Kuşu... Müthiş etkileyici bir serüvendi. Bu yolculuğa benimle çıktığı için değerli yönetmenimiz Raşit Algül’e çok teşekkür ediyorum.
OYUN OCAK BOYUNCA İZLENEBİLİR
Bundan sonra ne var önünüzde?
Önümüzdeki bahar ayında Hüseyin Saylan ile Deniz Enyüksek’in çekeceği uzun metraj bağımsız film ‘Nietszche’nin Şemsiyesi’nde Selin adlı bir yoga hocasını canlandıracağım. Bu film için de çok heyecanlıyım. Oyunumuz ‘Cease and Desist, Love and Be Silent’ İngilizce versiyonuyla 14-15 Ocak’ta Gazhane’de prömiyer yapacak. 21-22 Ocak’ta da yine Gazhane’ de İngilizce olarak oynamaya devam edeceğiz. Oyunun İngilizce versiyonuyla yurtdışındaki uluslararası tiyatro festivallerine katılmayı amaçlıyoruz. Oyunumuzun İngilizce olarak yapılmasının esas çıkış amacı zaten yurtdışındaki festivallere katılmak ve gitmekti. Oyunumuzun Türkçe versiyonu olan ‘Teslim Ol. Sev ve Sessiz Ol’ ise 28-29 Ocak’ta Gazhane ’de başlıyor. Şubat ve mart ayında oyunumuzu çoğunlukla Türkçe, ayda bir kere de İngilizce olarak Gazhane'de oynamayı planlıyoruz.
Yapmayı düşündüğüm bir oyun daha var ama şimdilik o ben de. Tohumun yeşermesi için daha epey zamanı var…