‘Kaosun Eşiği’ndeki dünyamız

Güncelleme Tarihi:

‘Kaosun Eşiği’ndeki dünyamız
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2022 10:10

Britanyalı sanatçı kolektifi United Visual Artists’in Borusan Contemporary’de açılan sergisi ‘Kaosun Eşiği’, ışık, form ve hareketin iç içe geçtiği heykel, performans ve mekâna özgü yerleştirmeleriyle seyircisini kozmikten dünyeviye doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Sergi, aynı zamanda dünyadaki yerimizi sorgulamamıza dair bir çağrı.

Haberin Devamı

Deneyimin evrenselliği ve öznelliği üzerine düşünmeye davet eden ‘UVA: Kaosun Eşiği’ başlıklı sergi, Borusan Contemporary ev sahipliğinde açıldı. Britanyalı sanatçı kolektifi United Visual Artists’in Julia Kaganskiy küratörlüğünde hazırlanan sergisi, ışık, form ve hareketin iç içe geçtiği heykel, performans ve mekâna özgü yerleştirmeleriyle seyircisini kozmikten dünyeviye doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
UVA’nın İstanbul’daki ilk büyük solo sergisi olan ‘Kaosun Eşiği’ astronomi, kuramsal fizik, doğa olayları, sayısal kültür ve insan psikolojisi gibi çeşitli konular arasında geziniyor. Bir yandan da bilişsel kapasitesi yapay zekâ yoluyla git gide daha çok artırılan bir çağda, insanın bilgi ve anlam üretiminin sınırlarını araştırıyor. Bilhassa algı duyularımızla oynamak için ışık, alan ve sesi kullanan anıtsal, mimari ölçekte eserleriyle tanınan UVA, bunları aynı zamanda “Performatif mekânlar” olarak tanımlıyor. Çevresinin ve izleyicisinin işin bir parçası haline geldiği bir dizi koreografi sunan serginin küratörü Julia Kagansky, pratiğini kendine özgü bir mekânsal yapıya sahip olan Borusan Contemporary’ye çevirmenin hem onun hem de UVA için ilginç bir meydan okuma olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

KARMAŞIKLIKLA NASIL BAŞA ÇIKARIZ?
Perili Köşk’ün iki ve dördüncü katlarına dağılan sergi, karmaşıklıkla nasıl başa çıkarız sorusunu merkezine alıyor. İkinci kat, evrende ve yapılandırılmış çevrede var gibi görünen düzeni, içsel form uyumunu keşfetme amacında. İki ayrı odaya yayılan çalışmaların ilki ‘Evreler’, beş kinetik heykelin bir araya gelmesiyle, ses, ışık ve orbital örüntülerle gök cisimlerinin hareketliliğini ve bunlar arasındaki harmonik ilişkiyi inceliyor. Frekanslar ve kozmik ölçekte ortaya çıkan eşzamanlılıkların uyum algımızla nasıl ilişkilendiklerinin izini sürüyor. ‘Ufuk Noktası’ ise renkler ve sesler arasında bir bağlantı keşfi. Işığın bir müzikal enstrümana dönüştüğü çalışmada algoritmanın rastgele seçtiği notalar, renk ve şekil sıklıklarına eşdeğer bir anlatı sunuyor.
Dördüncü kat dil ve biliş, aşırı bilgi yüklemesi ve insanla insan olmayanın anlam oluşturma biçimleri arasındaki ilişkiyle ilgileniyor. ‘Etimolojiler’, Freud ve Jung’un metinlerinden yararlanırken, bu metinleri algoritmik olarak yeniden sıralayıp birleştirerek şiirsel kompozisyonlar üretiyor. ‘Şimdiki Zamanın Şoku’nda dünyayla ilgili gerçek zamanlı bilgiler sunan veri sayaçları seyircisini karşılıyor. Global olaylardan gündelik yaşama dair önemsiz bilgilere geniş bir skalada uzanan veriler sunan bu sayaçlar ‘Bilgi Çağı’nda verinin miktarı ve hızının sınırlı bilişsel mekanizmamıza nasıl yeni zorluklar çıkardığının altını çiziyor. ‘Akış Resimleri’ ise ilk bakışta sabit gözüken ama aslında algoritmik bir sistem üzerinden hareket halinde olan ve ‘kendi kendini boyayan’ üç eserden oluşuyor. Dünyamızın aşırı hızlı ritmine neredeyse taban tabana zıt görünen bu hareketli resimler seyircisini aktif bir burada olma ve odaklanma haline davet ediyor.

‘Kaosun Eşiği’ndeki dünyamız
'Akış Resimleri', kendi kendini boyayan üç tablodan oluşuyor.

Haberin Devamı

DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİMİZ
Gerek pandemi gerekse kapının eşiğindeki küresel krizlerin serginin kavramsal ve düşünsel yapısına etkilerine dair konuştuğumuzda Kaganskiy, “Bence sergideki pek çok tema -istikrarsızlık, belirsizlik, kaos- pandemide nasıl hissettiğimizi yansıtıyor. Hayatın doğasını değiştirecek büyük bir küresel sarsıntının eşiğinde duruyoruz. İklim değişikliği, aşırı sosyal eşitsizlik ve jeopolitik huzursuzluklar önümüzdeki birkaç yıl içinde kaosun derecesinin bir kaynama noktasına ulaştıracak. Peki biz bireyler olarak bununla nasıl başa çıkıyoruz? Aşırı istikrarsızlıkta gezinmek bizim için çok zor çünkü evrimsel olarak düzen ve süreklilik isteyen yaratıklar olmak üzere uyarlanmışız. ‘Kaosun Eşiğinde’, cevaplar sunmuyor, ancak kaosun kenarındaki bu eşik alanını her zaman işgal etme şeklimizi yansıtıyor” diyor.
UVA’nın Mett Clark ise kendisi için en çok pandemi deneyimini yansıttığını söylediği ‘Şimdiki Zamanın Şoku’na refereans vererek açıklıyor “İngiltere’de ilk kez tecritte olduğumuz zamanı hatırlıyorum. Elimizde sadece haber kaynakları, sosyal medya ve istatistikler vardı ve dünyada olup biteni anlamak güçtü. Aynı zamanda güzel bir bahardı ve her şey yolundaydı. Yani aşırı kaos ve tanıdık normalliğin tuhaf şekilde yan yana gelmesi vardı. Sonunda çevrimiçi kaynaklara girmemeye karar verdim. Çünkü tükettiğimiz bilgilerin çoğu sansasyoneldir, bizi bağımlı kılmak için tasarlanmıştır ve zihinsel sağlığımız üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Tükettiğimiz bilginin muazzam ölçeği ve hızı nispeten yeni bir olgu ve beynimizin tüm bunlara ayak uyduracak kadar geliştiğinden emin değilim.”
‘Kaosun Eşiği’, aynı zamanda dünyadaki yerimizi sorgulamamıza dair bir çağrı. Her daim biçimsel düzen arayışındaki insanın, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu ve anlam arayışına cevap veren belli kalıplar buradaki esas nokta. Bir yanıyla bu kalıpların ve ‘düzen’in peşinden giden sergi, aynı anda bilişsel dünyamızın bizi nasıl kandırabileceğini tanımayı otomatik olarak tetikleyerek, ‘anlam’ı orada olmayan bir şeye nasıl yansıtabileceğimizi de gösteriyor.

Haberin Devamı

///
Bir ara yüz olarak yeni medya

‘Kaosun Eşiği’ndeki dünyamız

Borusan Contemporary Müdürü Kumru Eren, UVA’nın çalışmaları aracılığıyla yeni medyanın pozitif bilimlerle sosyal bilimler arasında nasıl bir ara yüz olarak işlev gördüğünü anlamaya katkı sunduğunu vurguluyor: “Astrofizik ölçeğinden, birey ölçeğine; sonsuz bir evren tasavvurundan, internetin sonsuz data evrenine kadar insan bilincinin ve algısının çevresindekileri anlamlandırma tahayyülü, en ilkel insani varoluştan içinde olduğumuz uygarlığa dek aslında aynı motivasyon içerisinde devam ediyor. Günümüz uygarlığının, pandemi gibi bir şok arayıcılığıyla iskambil kağıdından bir ev gibi yıkılması ve insanın en basit motivasyonu olan hayatta kalma dürtüsüne geri dönmesi, müthiş bir yüzleşmeyi beraberinde getirdi. Zamanın ruhu, daha kompleks olandan basit olana doğru bir yönelimi işaret ediyor.”

Haberin Devamı

Hibrit Mekânlar

‘Kaosun Eşiği’ndeki dünyamız

Küratörlüğünü Dr. Necnmi Sönmez’ün üstlendiği ‘Hibrit Mekanlar’ başlıklı sergi de Perili Köşk’ün ofis katlarındaki yerini aldı. Borusan koleksiyonundan seçilen eserlerle oluşturulan sergi, içinde bulunduğu binanın melez yapısı ele alıyor. Mimariyi mekânsal tasarımın ötesinde sosyal, politik ve ekolojik duruş açılarıyla tartışmaya açan sergi, çağdaş sanat ile güncel mimarlık arasındaki diyaloğu yoğunlaştırmayı hedefliyor.

 

BAKMADAN GEÇME!