Güncelleme Tarihi:
“Kaderimden kaçıyorum ama bilmem ki kaderden kaçmak mümkün mü” diye karşılıyor bizleri Hayalperest Balık Şilo. Kendisi Alfonsina’nın en yakın arkadaşı, destekçisi ve uğuru. Şilo bir balık ama uçmak da dahil türlü hayalleri var. Onun gibi hayalleri olan ve yaşadığı çağda bu hayaller şeytanca bulunan Alfonsina’nın hikâyesini Özlem Dilber’in kalemiyle Şilo’nun ağzından dinliyoruz.
Alfonsina Strada’nın dünyaya geldiği yıllarda toplumda kız çocuklarına biçilen gelecek iyi bir eş ve anne olmaktan ibaretti. İlla bir meslek istiyorlarsa sandalyesinde hanımefendi gibi oturup güzel elbiseler dikmek nelerine yetmiyordu ki. Annesi Alfo için hanımefendiliği düşlerken Alfo’nun hayallerini bisiklete binmek ve hatta yarışlara katılmak süslüyordu.
Hani şu, sadece erkeklerin katılabildiği, kızların akıllarından geçirmelerinin bile delilik sayıldığı yarışlar. Oysa, dünyanın bir ucuna gitmek, acımasız eleştirilere katlanmak ve zorbalığa uğramak dahil her şeyi göze aldığı o yarışlarda onlarca birincilik kazanacaktı erkeklere karşı. Ülkenin en büyük yarışında kırdığı rekorsa sırf erkek olmadığı için sayılmayacaktı. Ama Alfo da Şilo gibi uçmayı koymuştu kafasına ve hiçbir şey onu durduramayacaktı.
“Kaderden kaçmak mümkün mü” diyordu ya Şilo, işte bunun cevabını veriyor Alfonsina kız çocuklarına; tutku, cesaret ve inanan bir kalbe sahipseniz imkânsız diye bir şey yoktur.
HAYALPEREST ŞİLO
Özlem Dilber
Resimleyen: Merve Dilek Efe
Redhouse Kidz, 2022
148 sayfa, 20 TL.
AĞZINDAN SADECE DOĞRULAR ÇIKAN BİR PERİ
Nasıl ki kediler miyavlar, inekler möler, Doğruluk Perisi de sadece doğruları söyler. Bu harika bir özellik gibi görünebilir ama bazen doğrular yerine hiçbir şey söylememek gerekir. Birine, yaptığı yemeğin berbat olduğunu, saçlarının çok çirkin olduğunu söylemek hoş olmasa gerek. Ama işte, Doğruluk Perisi’ninki bir lanet. Ağzından sadece doğrular çıkıyor, haliyle de başına gelmeyen kalmıyor.
Doğruluk Perisi, serinin ikinci kitabında hayattaki tek arkadaşı Aada’yla okula gidiyor. Aada, yeni bir şehre taşındığı için zor günler geçiren bir kız çocuğu. Okulun yenisi olduğu yetmezmiş gibi durmadan doğruları söyleyen bir periyle arkadaşlığı işleri hepten karıştırıyor. Kimse onunla arkadaş olmak istemiyor, okulun zorbaları peşini bırakmıyor. Aada’nın bulduğu çözümse olmadığı birine dönüşmek ve periyle arkadaşlığını inkâr etmek.
Nikolas adlı kitabı geçen yıl sinemaya uyarlanan Matt Haig, çocuklara ‘kendi olmanın’ önemini arkadaşlık teması etrafında anlatırken ‘normal’ kavramını sorgulamaya açıyor. Hem güldürüp hem felsefi bir derinliğe ulaşan hikâye baştan sona kafiyeli olmasıyla da farklı bir okuma deneyimi sunuyor.
Matt Haig “Kendin olmak varken, normal olmaya çalışmak neden” diyor ama tüm sorunları da bir aforizmayla kökünden çözmüyor. Tam tersine hayatta böyle bir şeyin mümkün olamayacağını anlatıyor çocuklara. Zira Aada hatasını anlayıp kendi olmaya karar verdiğinde çevresinde onu kabul edenler de oluyor, etmeyenler de. Ama o bunu umursamak yerine Doğruluk Perisi’nin sözlerine kulak veriyor: “İnsanların söylediklerine kafayı takmamayı denediğinde, gününü mahvetmeye çalışmaktan vazgeçerler sonunda.”
DOĞRULUK PERİSİ
OKULA GİDİYOR
Matt Haig
Resimleyen: Chris Mould
Çeviren: Hazel Bilgen
YKY, 2022
128 sayfa, 22 TL.