Güncelleme Tarihi:
Sokağı sahneye taşıma amacıyla hem özde hem de biçimde yapılan eylemler yer yer abartılı ve yersiz olsa da ‘Kader Can’ için bu söylemler kesinlikle geçerli değil. Nilüfer Tiyatro Festivali kapsamında izlediğim Bam İstanbul oyunu ‘Kader Can’da, sahnede tek kişi olmasına rağmen, kalabalık bir ekip izledim sanki... Deniz Karaoğlu canlandırdığı tipleri, keskin ve ince detaylarıyla tek tek yaşattı bizlere. Oyunun başrolü ve tek rolü olan Karaoğlu’nun performansı takdire şayan. Oyunun başından sonuna kadar seyirciyi içine çeken ve bırakmayan bir enerjiyle oynuyor.
Herhangi bir oyunun dekor ve kostüm olmadan da sahnelenebileceğini gösteren Deniz Karaoğlu şunu da belletiyor performansıyla: Ortalama bir hikâyeye sahip oyun metnini zirveye çıkarmak! Oyunun hikâyesi gayet sıradan ve gün içinde duyabileceğiniz türden tınılar taşıyor fakat sahnede işler biraz değişmiş, bir eşikten atlıyoruz ve önüne geçilmez sağlam bir özdeşlik kuruyoruz çünkü hepimizin hikâyesi aslında, sahnede anlatılan... Tıpkı oyunun yaratıcısı Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleme aldığı evvelki oyunlarından olduğu gibi...
Sahnede izlediğimiz, genç bir adamın hayat hikâyesinin altında sosyal statü çatışması ve maddi kaygılar var. Kader Can’ın sevgilisiyle latte içme eyleminden başlayıp, baltaya sap olamadığı için askere gitmesi ve devamında askerden dönünce annesinin dayatmalarına, hayatın şartlarına boyun eğip hayallerinden vazgeçmesi bu oyunu bizden kılıyor. Kader Can, sabah aynı otobüsü kullandığın birisi, Kader Can, yolda yürürken selamlaştığın birisi, Kader Canlar her yerde. Bu durum, seyirci ve oyuncu arasında muazzam güçlü bir bağ kuruyor.
Sahnede dekor yok denecek kadar az. Led ışıklarla belirtilmiş bir çerçeve ve ortasında işlevsel, küçük bir platform. Bu platform bazen araba koltuğu bazen yatak bazen yemek masası oluyor, aslında hayatın ta kendisi oluyor. Bu sade ve gerçekçi dekor şunu da düşündürüyor bizlere; Kader Can’ın içinde yaşadığı çerçeve gibi milyonlarca çerçeve var. A ya da B kişisi olmak fark etmiyor, sadece isimler ve konular değişiyor fakat mücadele ve zorluklar hep aynı kalıyor...
Kader Can
Bam İstanbul
Yazan&yöneten: Murat Mahmutyazıcıoğlu
Oynayan: Deniz Karaoğlu
Ne zaman, nerede: 3 Mayıs Cuma, 20.00’de Toy İzmir’de; 11 Mayıs Cumartesi, 20.00’de Kadıköy Theatron’da.
Bilet Fiyatı: Tam 60, Öğrenci 40 TL.
Bu yazı, 7. Nilüfer Tiyatro Festivali kapsamında, 10-17 Mart 2019 tarihlerinde Prof. Dr. Tülin Sağlam ve gazeteci Bahar Çuhadar’ın moderatörlüğünde düzenlenen ‘Genç Eleştirmenler’ atölyesi kapsamında yazılmıştır. Bir hafta süren atölyeye 9 Eylül, İstanbul, Kocaeli, Ankara-DTCF, Atatürk, Uludağ üniversitelerinin oyun yazarlığı ve/veya dramaturji bölümlerinden toplam altı öğrenci katılmış, atölye kapsamında sekiz oyun izlenmiş ve değerlendirilmiştir. Atölyenin sonunda öğrenciler tarafından kaleme alınan eleştiri yazılarını, kültür sanat ve tiyatro portalları Hürriyet Kitap Sanat ve Tiyatro Dergisi’den takip edebilirsiniz.
*Berat Dönmez, Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık öğrencisidir.