Güncelleme Tarihi:
Bir 20. yüzyıl histerisi olarak tarih sahnesinde yerini alan ve muhtemelen insanlığın sonsuza dek en büyük eğlencelerinden biri olarak hükmünü sürdüreceğine dair ipuçlarını her daim sunan futbol, aynı zamanda bir sanat dalıdır. Evet, her şeyiyle çok basit bir oyundur (ofsayt kuralı dahil), belki bu yüzden en sevilen sporların başında gelir. İngiliz burjuvazinin keşfidir, daha sonra işçi sınıfının sahiplenmesiyle rotasını ve ruhunu değiştirmiştir ama bugün gelinen çizgi itibariyle de ‘endüstriyel’dir... Ama ne olursa olsun, gezegenin her tarafında kutsanan, el üstünde tutulan, ilgi duyulan bir yapısı vardır.
Öte yandan her sanat gibi kendine özgü hikâyelere sahiptir. Bu hikâyeleri de bize elbette ki eli kalem tutanlar aktarır. Gazeteler, dergiler, televizyon ekranı, statlar en büyük beslenme ve yaşama alanıdır futbolun ama bütün bu iç içe geçmiş yapı, habitatın ön yüzüdür, gündelik not düşme mekanizmasıdır. Oysa bütün sevdiğimiz, tutkuyla bağlandığımız motivasyonlar, disiplinler gibi bu oyunun da geride bıraktığı tortular, izler önemlidir ve bunu da, her alanda olduğu gibi kitaplar sağlar, en derin izleri geleceğe kaleme alınmış metinler taşır…
Geçen yıl pandemi nedeniyle düzenlenemeyen Euro 2020, futbolseverler için bu yazın en heyecanlı faaliyetlerinden biri oldu. 24 takımın katıldığı turnuvada son gülen İtalya’ydı. Türkiye de üç (yenilgili) maçı içeren bir serüvenle talihsiz bir imza attı şampiyonaya. Ama bu oyunda dün yoktur, hem yenilenler için hem seyirci için. Grup maçları sonrası farklı sulara yelken açtık, kimimiz Fransa’yı, kimimiz Belçika’yı, kimimiz İspanya’yı, kimimiz Danimarka’yı, kimimiz İngiltere’yi, kimimiz İtalya’yı tuttuk ve final maçının son düdüğüne kadar heyecana ortak olduk.
‘TOP’LU KİTAPLAR
Ve artık bir süreliğine oyunu izlemeye ara verme zamanı geldi; gerçi kimileri için hazırlık maçları, takımlarımızın Avrupa’daki ön eleme sınavları bu tür molaları engelleyecek elbet ama yine de bir es vermenin ve biraz kitap karıştırarak oyuna dair bilgi, görgü, deneyimleri okumanın, özel hikâyelerin peşinde iz sürmenin dönemidir diye düşünüyoruz.
İşte bu reflekslerle ‘futbol kitapları’ arasında bir geziye çıkalım dedik. Türkiye’de bu alanda başı elbette İletişim Yayınları çekiyor, uzun yıllar oyunun ruhuna, felsefesine, tarihsel yolculuğuna dair bazen teorik, bazen pratik meseleleri dert edinen metinler hep İletişim çatısı altında okurla buluştu. Son dönemde ise bu kulvara İthaki’nin arka arkaya gelen yapıtları dahil oldu. Özellikle sevgili arkadaşımız Tan Morgül’ün editörlüğünde yayına hazırlanan kitaplarda teknik-taktik, sosyolojik refleksler, genç teknik direktörler kuşağından portreler, Güney Amerika futbolunun çehresi ve oyunun ikonik karakterlerinin öyküleri yansıtıldı. Ayrıca söz konusu kulvarda elbette Can, Mylos, Domingo ve tek tük de olsa bu konuda üretimde bulunan birçok yayınevinin de çabalarının altını çizmek gerek.
Ben bu yazı vesilesiyle son dönemde çıkan üç kitabı hatırlatayım diyorum. Ayrıca yıllarca bu alanda çalışmış, emek sarf etmiş, kitap çevirmiş, yazı yazmış, yorum yapmış meslektaşlarımızdan da onlar için klasikleşmiş eserlerin listelerini ve son olarak okuyup etkilendikleri yapıtların isimlerini istedik, kutularımızda da onları bulacaksınız…
BAMBAŞKA BİR FUTBOLCU PROFİLİ
TAKIM OLMA OLGUSU...
‘EN İYİ’NİN ÖYKÜSÜ
EN İYİ FUTBOL KİTAPLARI VE EN SON OKUNANLAR
İbrahim Altınsay
1. Gölgede ve Güneşte Futbol (Eduardo Galeano): Futbol dilencilerinin kutsal kitabı.
2. Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz? (Simon Critchley): Ve izlerken ne hissederiz? Bir maçtakı ‘an’ların derinliklerine yolculuk…
3. Harika Portakal (David Winner): Sadece ‘Total Futbol’ değil, onu yaratan bütün etmenler, edebi bir tatla.
4. Futbol Taktikleri Tarihi (Jonathan Wilson): Somut maçların somut tahlilleri... Teknik direktör biyografileri ve oyun felsefeleriyle en derli toplu tarih.
5. Kaptan (Marcel Desailly): Zamanında okuduğumda bir biyografiden beklenmeyecek dürüstlüğüne ve akışkan kalemine hayran olmuştum ‘Le captaine’in.
Şimdi: Şu anda Andrew Downie’nin yazdığı ‘Doktor Socrates: Futbolcu, Filozof, Efsane’nin Türkçesini okuyorum. Çeviri çok güzel. Kıtadaşı doktor Che gibi, tişörtlere resmi basılan bir ikondan çok daha fazlazı olduğunu anlatıyor ‘Magrao’nun. Bir kitaba Cruyff, Zico ve Alex’in sunum yazması az şey mi!
Tanıl Bora
Bu Maçı Alıcaz (Can Kozanoğlu): Türkiye’de futbola sosyolojik bakışa ilk pencereyi açan kitap.
Mektepliler, Münevverler, Meraklılar (Sevecen Tunç): Trabzon örneğinde, futbolun nasıl hassas bir sosyal tarih merceği olabileceğini gösterir.
Futbol Ateşi (Nick Hornby): Depresyondan neşeye, saplantıya, futbolun duygu karambolünün klasiği.
Mehmet Yüce’nin kitaplarını tek bir kalem olarak anacağım. Türkiye futbol tarihinin erken dönemlerinin arkeolojik kazılarıdır.
Wenn wir von Fußball träumen / Futbol Rüyaları Görürken (Christoph Biermann): Favori yazarlarımdan biri, Biermann. Bu kitap, onun çocukluğunun futbol coğrafyasını ve hatıralarını ziyareti, nefis bir romantizm.
Şimdi: Son okuduğum futbol kitabı: İsmail Kemankaş’ın ‘Gazi’nin Stadyumu’. Bursa futbol tarihine bir bakış ve Türkiye’nin en kıdemli statlarından birine ağıt.
Yiğiter Uluğ
1. Bu Maçı Alıcaz (Can Kozanoğlu): Taraftarlık olgusuna içeriden, futbol-siyaset-ticaret üçgenindeki ilişkilere dışarıdan bakan ve Kozanoğlu’nun okuyucuyu avcuna alıveren kaleminden çıktığı için yıllardır eskimeyen bir klasik.
2. Gölgede ve Güneşte Futbol (Eduardo Galeano): Bir büyük ustanın edebiyat, futbol ve tarihi buluşturma denemesi.
3. Futbol Asla Sadece Futbol Değildir (Simon Kuper): Çeyrek yüzyıl önce okuduğumda, futbola ve spor yazarlığına bakış açımı değiştiren, Türkçeye kazandırılmasına önayak olduğum için bugün bile kendimi iyi hissetmemi sağlayan büyülü kitap.
4. İdmancı Ruhlar (Mehmet Yüce): Yüce, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını ve Türkiye’de futbolun büyüyüp serpilme dönemini ince detaylarla anlatıyor.
5. Futebol (Alex Bellos): Brezilya’da futbolun neden ve nasıl bir din olduğunu anlayabilmek için…
Şimdi: Bu sıralar çok fazla tarih okuyorum. Son okuduğum futbol kitabı da
sanıyorum o nedenle ‘Esir Şehirde Spor’ (Mehmet Yüce) oldu.
Bağış Erten
1. Gölgede ve Güneşte Futbol (Eduardo Galeano): Mecbur ilk sırada. İlk çıktığında futbol kitaplığının olduğu yerler dutluktu. Şimdi biraz serpilme var ama gerçeklik değişmiyor. İlk sıra bu kitabın tapulu malıdır.
2. Futbol Ateşi (Nick Hornby): Tarafsız değilim, kitabın çevirmeniyim. Bu kitaba tarafsızlık yakışmaz zaten. Edebiyat mı futbol kitabı mı tartışılır.
3. Şimşek Santrfor: Kitap değil. Ama fişşek gibi bir çizgi roman. Çocukluğumun kahramanı. Milliyet Çocuk şaheseri…
Şimdi: En son okuduğum kitap ‘Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz’. Simon Critchley’nin yazdığı kitabın bonservisi futbola mı ait yoksa felsefeye mi tartışılır. Okuyabilmek için iyi okumuş olmak gerekiyor.