İşte bir defter dolusu yaz...

Güncelleme Tarihi:

İşte bir defter dolusu yaz...
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2017 12:36

Tuğrul Tanyol’un ‘Ansızın Yaz’ında en dikkat çeken unsur şairin şiirinin değişimidir: Sadelik. Sadeliğe varmak, yalınlıkla büyük şiir kurmak, arı bir sözle seslenmek ustalık göstergesidir.

Haberin Devamı

Modern şiirin yatağını dokuz yıl gibi kısa sürede değiştiren Garip’in başarısı, salt Orhan Veli’nin kaleme aldığı manifesto ve dâhiyane yeteneği, düşüncesi değil; iyi, büyük şairlerin bir araya gelmeleri ve unutulmaz eserler ortaya koymalarıdır. Bu, üç şairin iyi şiirleriyle taşı(r)dıkları enerjidir. Şiirimizi yeni dünyalarla buluşturan, verili yapıyı bozan, gidişatı değiştiren, söylemi yenileştiren, dili zenginleştiren İkinci Yeni’yi de ölümsüz kılan, aynı dönemdeki iyi şairlerin büyük yapıtlarıdır. Yani tek başına yaratılmamış, yaratılması zor bir müdahale/mücadeleden bahsediyorum. İşte bugün 80 Şiiri’nden söz bahsedebiliyorsak bunda başta Ergülen, Özer, Erhan gibi iyi şairlerin peş peşe ortaya koydukları yapıtlar ve itirazlarının payı büyüktür. Kuşağı, dönemi belirgin kılan bu isimlerin arasında şüphesiz ki önemli bir aktör olarak mücadelesi, çalışmaları ile Tanyol da vardır. Açıkçası bugün 80 Şiiri’nin başladığı noktadan yaklaşık 30 yıl geçtiği yerde yayımlanan kitaplar üzerinden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Bu kuşağın içinden andığımız isimleri çıkarırsak birtakım şairler üzerine konuşabiliriz ama 80 Şiiri’nden bahsetmemiz pek de olanaklı değil. Türk şiirinin yaşayan önemli imzalarından olduğunu peş peşe yayımladığı kitaplarıyla çizgiyi hep yukarı çekerek ortaya koyan Tuğrul Tanyol, 80 Şiiri’ni de yapıtlarıyla belirgin kılan bir imza. Şair, tarihsellikten toplumsallığa, imgesel anlatımdan arı şiire yöneldiğini işaret eden yeni kitabıyla karşımızda: Ansızın Yaz. ‘Ansızın Yaz’da en dikkat çeken unsur şairin şiirinin değişimidir: Sadelik. Sadeliğe varmak, yalınlıkla büyük şiir kurmak, arı bir sözle seslenmek ustalık göstergesidir. Dışardan bakınca kolay, taklit edilebilir gibi duran bu şiire ulaşmak büyük yolculuklar, bilgi, deneyim, yetenek ve duyuş gerektirir. Varılan bu arı şiir de kuşkusuz her şairin ulaşamayacağı yerdir. Bu anlamda Tanyol, belli aralıkla şiirini dönüştürerek önemini hatırlatmış, ortaya koymuş bir şairdir. Tıpkı tarihsel bağlantı ile hayatı sorguladığı ‘Cem Gibi’de oluşturduğu, epiğe teslim olmadan imgeyle örülü oylumlu şiirde vardığı başarı gibi ‘Ansızın Yaz’da da bahsettiğimiz arı şiiri kurarken basitliğe düşmeden meselesi olan ve katmanlarıyla derinlik vaat eden bir yerden sesleniyor şair.
Aşk şiirleri, ilk aşkın heyecanının doğurduğu coşkuyu taşıyan cıva gibi davranan acemi kalbin sezgisi ve cesaretiyle ustalığa varan bir şairin hünerinde bir araya gelerek kalplerde ve kâğıtta kalıcılığa kazınıyor: “sevgiyle öptün beni/ ağacım yeşerdi/ şimdi/tüm güller ansızın solabilir/ bir yaz gecesi her şey olabilir// bu kalp! Bu gizli duvar/ ona çarpıp savrulan rüzgâr/ bir sırdı, unutuldu/ aramızda hâlâ/ söylenmemiş şeyler var// işte bir defter dolusu yaz”. Tam da gençlik ve yaş dediğimiz yerde “Çünkü bekler asıl şiirler bazı yaşları” diyen şaire de selam verir Tanyol dizelerinde: “Şiirlerde yaşa gelen biri/ anımsar Necatigil’i”.
Şairin kitaplarına geniş kadrajla baktığımızda görselliğin yanı sıra ses ve kokunun da imgelerini ortaya koyması, şiirini özgün kılan öğelerden biridir diyebiliriz. Bu özgünlüğün izini Tanyol’un müzikle kurduğu ilişkide bulmak mümkün. Burada hayattan aldığı gücü, anlamı yok saymadan sesi öncelikli kılarak ‘yeniden’ üreten bir şiirden bahsediyorum.
Şiirlerini dikkatle okuyunca, sözcük seçimini dikkatle inceleyince hiçbir yerde zorlamanın, kurmacanın, oyunun olmadığı Tanyol’un 70’lerde başladığı yolculuğunda imge ağırlıklı ve dolaylı anlatımlı büyüleyici üslubunun bugüne ‘Ansızın Yaz’a değişerek, dönüşerek geldiği görülecektir. Şairin azalırken arttığını, derinleştiğini arı söylemin bizde bıraktığı etkisinden farz değil fark ederiz.

Haberin Devamı

İşte bir defter dolusu yaz...
ANSIZIN YAZ
Tuğrul Tanyol
Kırmızı Kedi Yayınları, 2017
72 sayfa, 10 TL

BAKMADAN GEÇME!