Güncelleme Tarihi:
Beşiktaş’taki arkeolojik kazı sonuçları Türklerin Anadolu’ya girişini 1071 Malazgirt Savaşı’na bağlayan geleneksel tarih bilgisini de sorgulama noktasına getirdi. Şu anki mevcut bulgular ışığında tarihlemenin son tunç çağı ile demir çağının başlangıcı (MÖ 1200 - 1500) olduğu düşünülüyor.
KURGAN MEZARLAR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel izni ile İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan eşliğinde Beşiktaş’taki kazı alanına girdik. Alanda çok sayıda işçi ve arkeolog görev yapıyor. Kazı alanının ilk bakışta onlarca dairesel planlı taş yığınlarından oluştuğu görülüyor. Kızıltan, buranın İstanbul’un bilinen en eski mezarlığı olduğunu anlatıyor. Dairesel planlı taş yığınlarının Kuzey Karadeniz step yani eski Türk ve Altay kültürlerine ait ölü gömme âdeti olan ‘kurgan’ tipi mezarlar olduğu belirtiliyor. Arkeologlar bu mezarların etnik olarak kimlere ait olabileceğini bu noktada söylemelerinin zor olduğunu ifade etseler de Türklerin 10. yüzyıla kadar kurgan mezar âdetini devam ettirdikleri bilimsel kaynaklardan anlaşılıyor. Mezar iskeletleri üzerinde antropologların çalışmaları neticesinde ortaya çıkacak analiz sonuçları bu mezarlıkta yatan en eski İstanbulluların kökenlerini tam olarak öğrenmemizi sağlayacak. Orta Asya ve step kültürü ile ilgili bilimsel kaynaklar erken tunç (MÖ 3000) dönemlerinde görülen kurgan tipi ölü gömme âdetinin Oğuzlar, Hunlar, Göktürkler gibi önemli Türk boyları tarafından kullanıldığını gösteriyor.
KREMASYON DA VAR
Kavimler Göçü’nden önce tunç çağı döneminde de steplerden bir göç dalgası olduğu Balkanlar’daki kurgan mezar tiplerinden de biliniyordu. Beşiktaş’taki buluntuların da bu göç dalgasının sonucu olduğu ve o dönemki tatlı su kenarına yerleştikleri sanılıyor. Bugüne kadar İstanbul’da ilk kurgan mezar Silivri’de yine İstanbul Arkeoloji Müzesi kazılarında ortaya çıkarılmıştı. Şimdi Beşiktaş’taki kurgan mezarlık ile Silivri’deki mezar arasında nasıl bir ilgi olduğu araştırılacak. Bugüne kadar 35 kurgan tipi mezar Beşiktaş’ta tespit edildi. Bazı mezarlarda urne tipi kaplar içinde yakılmış kemikler bulundu. Kremasyon yani yakılarak gömülen kemiklerin renginden 700-800 derece sıcaklıkta yakıldıkları tahmin ediliyor. Ayrıca kurganların içine hoker pozisyonunda (ana rahmindeki duruş) gömülen yetişkinlerin de olduğu tespit edildi. Her iki gömü şeklinin de Kuzey Karadeniz step kültüründe var olduğu biliniyor.
ORTA ASYA ÖLÜ GÖMME ÂDETİ
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan: “Kurgan tipi bir mezarlık alanında çalışıyoruz. Burada iki tür gömü var: Bir, yakılarak kremasyon gömüler, bir de normal yarı hoker veya tam hoker pozisyonunda yakılmadan yapılan gömü türü var. Kremasyon gömülerimiz çok daha yüksek sayıda. Ceset yakıldıktan sonra kalan kemikler ve küller toplanarak böyle gördüğünüz gibi belli aralıklarla gömülüyor. Daha sonra üstü taşlarla çevrilerek kapatılıyor. Kurgan tipi gömü özellikle Orta Asya step kültüründen Karadeniz’in kuzeyinden bizim Trakya bölgemize gelen bir ölü gömme geleneği. Şu anki malzemelerimizin karşılaştırılması sonucu erken demir ya da ilk demir çağı diyebileceğimiz döneme ait. Yaklaşık MÖ 1100-1200’ler olarak düşünüyoruz. Ancak sonuçları karbon 14 analizleri ya da DNA testleri kesinleştirecektir.”