İstanbul’a sanat kimliğini kazandırma idealinde 50 yıllık işbirliği

Güncelleme Tarihi:

İstanbul’a sanat kimliğini kazandırma idealinde 50 yıllık işbirliği
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2022 10:53

Bu yıl 6-24 Haziran tarihleri asında 50’nci yılını kutlayan İstanbul Müzik Festivali’nin ana sponsorluğunu Borusan üstlendi. Sadece bu yıla ait bir işbirliği değil bu, 50 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kocabıyık Vakfı Başkanı Zeynep Hamedi ile bu süreci ve kültür sanat alanında yaptıkları faaliyetleri konuştuk.

Haberin Devamı

Borusan olarak başından beri İstanbul Müzik Festivali’nin destekçisi oldunuz ve bu yıl da ana sponsorluğunu üstleniyorsunuz. En başa dönersek, babanız Asım Kocabıyık İKSV’nin kurucuları arasındaydı ve ortak bir ideal için bir araya gelerek oluşturmuşlardı kurumu. Neydi onları bir araya getiren ideal?
Aslında onları bir araya getiren bir değişim, dönüşüm ve şehre sanat kimliğini kazandırma idealiydi... İstanbul’a bir festival kazandırmak gibi güç ve özveri isteyen bir fikirde buluşmuşlardı. Hem yurtdışından hem de yurtiçinden ve pek çok disiplinden sanatı bir araya getirmek, şehre, şehrin insanına kazandırmak özveri isteyen bir çaba. Kurucumuz Asım Kocabıyık, bundan 50 yıl önce İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın kurulmasına, İstanbul Festivali’nin izleyicilerle buluşmasına böyle bir ideali gerçekleştirmek için ön ayak olmuştu. Tabii bu ideal çevresinde bir araya gelmelerinde dostluklarının da büyük bir payı var.
Asım Kocabıyık ve Nejat Eczacıbaşı’nın tanışıklığı, 1965’te İstanbul Rotary Kulübü’ndeki çalışmalarına dayanıyor. O dönem Nejat Eczacıbaşı, sanat alanındaki çalışmalarına yardımcı olabilecek destekçiler arıyormuş ve babam Asım Kocabıyık’ı da yanında görmek istediğini dile getirmiş. “Burada böyle bir teşebbüsün içinde bir işletmecinin de rolü vardır, faydası vardır” diyen Eczacıbaşı’nın telkiniyle, babam vakfın yönetiminde yer almayı kabul etmiş ve müziğe, sanata destek olmaya başlamış.
Asım Kocabıyık’ın Nejat Eczacıbaşı ile beraber temelini attıkları İstanbul Festivali, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 50. yılı olan 1973’te ilk kez İstanbullularla buluştu. Bu tarihten önce, 1971’de İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı olarak kurumlaştı.

Haberin Devamı

Asım Bey’in vizyonunu, kültür sanata bakışını da gösteriyor bu iş birliği. Babanızın bir tür vasiyeti olarak görüyor musunuz kültür sanat alanına yaptığınız destekleri?
Asım Kocabıyık, “Bu memlekete gönül borcum var. Hayatım boyunca onu ödemek için çalıştım” diyordu. Yalnızca Borusan’ın faaliyet gösterdiği alanlarla sınırlı değildi vizyonu... Özellikle eğitim, buna bağlı olarak kültür-sanata da destek veriyor ve bu desteği teşvik ediyordu. Onun için eğitim, çağı yakalamanın en önemli koşuluydu. Eğitime verdiği önemle 1992 yılında Asım Kocabıyık Kültür ve Eğitim Vakfı’nı kurdu. Bu alandaki çalışmalarına kurumsal bir nitelik kazandırdı. Vakıf, artık çalışmalarını Borusan Kocabıyık Vakfı adı altında eğitim, müzik ve görsel sanatları kapsayan geniş bir çerçevede sürdürüyor, Asım Kocabıyık’ın en büyük mirasını yaşatmaya devam ediyor.
Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık da Asım Kocabıyık’tan aldığı ilham ve müziğe duyduğu sevgiyle 1997 yılında Borusan Sanat’ın temellerini attı. Bu vizyonu devam ettirdi. Sonraki kuşaklar olarak biz de sanatın daha geniş kitlelere ulaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Haberin Devamı

İstanbul Müzik Festivali’nin başından beri destekçisisiniz ama aynı zamanda kurduğunuz vakıfla kültür sanatın önemli hamilerindensiniz. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile Türkiye’de ve dünyanın sayılı merkezlerinde konserler veriyor, albüm kayıtları yapıyorsunuz. Borusan Müzik Evi programlı olarak konserlerine devam ediyor. Borusan Contemporary ile çağdaş sanatı destekliyorsunuz. Bunlar iyi ama daha şunları da yapmak istiyoruz dediğiniz şeyler var mı?
Ülkemize, toplumuna fayda sağlamak, aslında en büyük amacımız bu... Bunun için de eğitim, kültür ve sanata verilen desteğin önemli olduğunu düşünüyoruz. Sanatı yaygınlaştırmak, daha erişilebilir hale getirmek... İKSV ile uzun yıllara dayanan iş birliğimizi, Borusan Sanat olarak pandemide sanatı dijital mecralara taşıyarak, müziği daha geniş kitlelere ulaştırma çabamızı, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Borusan Quartet’in sezon konserlerini ve Borusan Müzik Evi’nde gerçekleştirdiğimiz konserlerimizi önümüzdeki dönemlerde de sürdüreceğiz. Topluluklarımızla ülkemizi yurtdışında da temsil etmeye, önemli festivallerde yer almaya ve değerli sanatçılarla aynı sahneyi paylaşmaya devam edeceğiz. Borusan Contemporary ile de Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan beslenen sergiler düzenliyor, yeni sanat üretimini teşvik etmek için çaba gösteriyoruz. Özellikle yeni medya sanatında öncü çalışmalara imza atıyoruz. Bu girişimlerimizi hem sürdürülebilir hem de sonuçları açısından ulaşılabilir hale getirmek, daha çok insana ulaşmak en büyük amacımız...

Haberin Devamı

BİFO’nun Salzburg Festivali açılış konserini unutamam
Bütün yaptıklarınızın bir başlangıç noktası var mutlaka... Aile içinde nasıl başladı kültür sanata yönelmeniz? İlk gittiğiniz konseri ya da sergiyi hatırlıyor musunuz mesela?
Klasik müzikle 8-9 yaşlarında özel piyano dersleri alarak tanıştım. Ortaokul ve lise yıllarımda ise ağabeyimin tatillerde İngiltere’den getirdiği albümler sayesinde, Yes, Jethro Tull, Genesis, Queen ile tanıştım ve hepsi de zevkle dinlediğim gruplardı. Üniversitede okurken Pittsburgh Senfoni konserlerine de giderdik, şef André Previn idi. Klasik müziğe olan ilgimin daha derin bir boyuta ulaşması bu dönemlerde oldu.

Bugüne kadar sizde iz bırakan, en unutamadığınız konser hangisiydi?
Beni en çok etkileyen ve heyecanlandıran konser 25 Temmuz 2010’da BİFO’nun davet edildiği Salzburg Festivali açılış konseriydi. BİFO’nun şef Sascha Goetzel yönetiminde verdiği konserin solist piyanisti ise Fazıl Say’dı. Topluluğumuzun dünyanın en önemli festivallerinden birinde yer alması heyecan vericiydi. Festival yönetim kurulu tarafından, ‘2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un en başarılı orkestrası’ olarak davet edilen BİFO, bu ünlü festivale Türkiye’den katılan ilk orkestra olma onuruna sahip oldu, bu bizim için de büyük bir gurur kaynağıydı.

Haberin Devamı

BORUSAN'IN FESTİVAL KONSERLERİ
Festival Buluşması: Borusan Quartet & Xavier De Maistre
Borusan Quartet ve günümüzün önde gelen arp sanatçılarından Xavier de Maistre, Borusan Sanat’ın desteklediği konser 8 Haziran’da Süreyya Operası’nda bir araya geliyor. Konserde ömrünü arpa adayan Alvars, 19. yüzyılın şiirinin tüm derinliğini sunan Debussy ve romantik dönemin tutkulu bestecisi Çaykovski’nin yapıtları seslendirilecek. (8 Haziran Çarşamba 20.00, Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası)

Bir Prömiyer: Tan Dun & Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası
Çağdaş klasik müziğin önde gelen isimlerinden, Doğu ve Batı geleneklerinin sınırlarını aşan yaratıcı repertuvarıyla aralarında Grammy ve Oscar’ın (Kaplan ve Ejderha-Crouching Tiger Hidden Dragon) da bulunduğu pek çok prestijli ödülün sahibi olan Tan Dun bir Türkiye prömiyeriyle festivale konuk olacak. Bestecinin Mayıs 2021’de kemancı Daniel Hope, piyanist Alexey Botvinov ve New Century Oda Orkestrası’nın dünya prömiyerini gerçekleştirdiği, İstanbul Müzik Festivali ile Borusan Sanat’ın ortak siparişçileri arasında olduğu eseri İkili Konçerto, Türkiye’de ilk kez seslendirilecek. (22 Haziran Çarşamba 20.00, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!