İskoç seyirciyi sarsan bir fırtına: Gergedanlar

Güncelleme Tarihi:

İskoç seyirciyi sarsan bir fırtına: Gergedanlar
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2017 11:54

Gezegenin en fiyakalı tiyatro etkinliği Edinburgh Uluslararası Tiyatro Festivali, Murat Daltaban’ın rejisiyle Ionesco’nun bir absürd tiyatro klasiği olan oyunu ‘Gergedanlar’a sahne olmakta. Zeynep Aksoy, Edinburgh’dan bildiriyor...

Haberin Devamı

Dünya gözünün önünde saçmalaşmaya başlayınca, aklını yerinde tutmaya çalışan insan ne yapar ya da ne yapmalıdır? Ionesco’nun 1959’da yazdığı absürd oyun ‘Gergedanlar’ bu sorunun cevabını araştırır. Bir Fransız köyünde herkes durup dururken gergedanlara dönüşmeye başlayınca bunu reddeden, sıradan insan kalmakta direnen Berenger üzerinden sıradanlığı da sorgular, gergedanlığı da. Çünkü savaş ve savaş sonrası, politik anlamda karmaşık dönemler saçmalığı da saçmalığın sorgulanmasını da absürd kılar.
Romanyalı yazar Ionesco’nun bu çağdaş klasiğinin başına çok ‘absürd’ bir şey geldi. Edinburgh’un önemli tiyatrolarından Lyceum Theatre, DOT ve Murat Daltaban’dan oyunu Edinburgh Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında sahneye koymasını istedi ve uluslararası bir işbirliği çıktı ortaya: Oyunu günümüze adapte eden Zinnie Harris, yönetmen Murat Daltaban, Romanyalı/Fransız oyun yazarı Ionesco, Türk/İskoç bir kast, Türk besteci (Oğuz Kaplangı), İngiliz sahne ve kostüm tasarımcısı (Tom Piper).
Doğu’yla Batının (görece burada Doğu sayılırız) bu ilginç işbirliğinin meyvesini Edinburgh’da öngösterimlerde izleme şansım oldu. Posterindeki gergedanlaşmış Trump’la başlayarak oyunun günümüzdeki politik rezonansının altını göze sokmadan, kibarca çizen, tertemiz işlenmiş, yetkin oyunculuklarla, ufak tatlı oryantalist dokunuşlarla, absürde göz kırpan ama içine tam düşmeyen mizansenlerle bezenmiş, sakin bir ritmle başlayıp son yarım saatinde patlatarak dağıtan, sesi çok iyi kullanan, İskoç seyirciyi bayağı sarsan, çarpıcı bir iş olmuş. Tom Piper’ın beyaz üzerine beyaz, oyun süresi boyunca küçülerek yavaş yavaş değişime direnen Berenger’ın (Robert Jack) üzerine kapanan seti özellikle dâhice. Sahnede arada bir beliren dev kedi ise, belki de, dünyanın son derece absürd politik olaylarla uğraştığı, politikanın insan manipülasyonundan başka bir şey olmadığının iyice ayyuka çıktığı günümüzde hiçbir şeyi çok ciddiye almamak gerektiğine dair bir sembol.
Aralıksız iki saat süren DOT/Lyceum işbirliği ‘Gergedanlar’ın ilk bölümü, metinden ve stilizasyondan kaynaklı, ikinci yarısına göre daha düşük ritmli ve uzun hissettiriyor. Fakat ikinci bölümden yaklaşan ‘fırtına’nın ilk ibarelerinden itibaren ritm alıp başını gitmiş ve son patlayışa dek koltukların ucunda izlenen, her yönüyle heyecan verici bir prodüksiyon çıkmış ortaya. ‘Gergedanlar’ı Türkiye’de izleme şansımız olacak mı bilemiyorum fakat Edinburgh’da, bu yüksek prestijli, dünyanın en büyük tiyatro festivallerinden birinde, tiyatromuz adına gülümseten, gurur duyduran, heyecan yaratan, şahane bir işe imza atılmış olunduğu kesin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!