Güncelleme Tarihi:
Ülkemizin en önemli fotoğraf yayınlarından Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi’nin yeni kitabı, sanat yaşamında 60. yılını kutlayan İbrahim Zaman’a ayrıldı. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı tarafından 2010’dan itibaren yayımlanan seri, retrospektif olarak ülkemizin önemli fotoğraf sanatçılarının üretimlerine yer veriyor. Dizinin 10. kitabı, ‘Işığın Efendisi’ olarak anılan İbrahim Zaman’ın fotoğraf birikiminin özenle seçilmiş örneklerinden oluşuyor.
İbrahim Zaman, Bulgaristan’dan göç eden bir ailenin üçüncü çocuğu olarak 1937’de Adapazarı’nda dünyaya gelir. Çocukluk yıllarında İbrahim Zaman da yaz tatillerinde bir fotoğrafçının yanında çalışarak usta olmaya giden yolda ilk adımlarını atar. Fotoğrafa öylesine sevdalanır ki, başka hiçbir mesleği gözü görmez. Hele kırmızı ışığın büyülü atmosferi eşliğinde yaşadığı ilk karanlık oda deneyimi, yani pozlanan kâğıtlarda suretlerin belirmesi ona Zati Sungur’un sihirbazlık gösterilerini hatırlatır. Zaman, henüz 11 yaşındayken tüm hayatının fotoğrafçılıkla geçeceğini hisseder.
Fotoğrafın bambaşka dili ve anlatım olanakları olduğunu 15 yaşında eline geçen Othmar Pferschy’nin ‘Fotoğrafla Türkiye’ kitabında görür. Geçmiş günler zorluklarla doludur. Yeterli malzeme yoktur, bilgi ve görgüsünü artırmak için uzun yola giden gemi kaptanlarına fotoğraf dergileri getirtir İbrahim Zaman. Her şartta kendini geliştirir, Adapazarı günlerinde stüdyoda modelli çekimlerde ustalık yolunda ilk adımlarını atar. 1950’li yılların filmlerindeki artistlerin -Rita Hayworth da bunlardan biridir- fuaye fotoğraflarından etkilenerek ışık denemeleri yapıp, kendine özgü bir stil geliştirir, diğer yandan da yaşamın içinde ve doğada fotoğraf çekmeyi sürdürür.
İbrahim Zaman sanat fotoğrafının başlangıcını 1959 yılı olarak ele alır ve hiçbir zaman ticari hayatı ile onu sanat fotoğrafına götürecek olan amatör fotoğraf tutkusunu birbirine karıştırmaz. Amatör fotoğrafçılığın stüdyo fotoğrafçılığını ilerletme konusunda kendisine çok büyük faydası olduğunu her fırsatta dile getirir. Stüdyoda kazandığı deneyimini de doğada uygun ışığın ardında aramıştır. Ne babasının erken kaybı, ne yaşadığı trajediler ne de yıllar sonra Adapazarı depreminde evini ve işyerini kaybetmiş olması onu yolundan çevirememiş, eşiyle birlikte İstanbul’un yolunu tutarak fotoğraf hayatında yeni bir sayfa daha açmıştır. Bakırköy’e yerleşen Zaman, orada stüdyosunu yeniden kurarak profesyonel hayatını günümüze kadar Foto Saray adı altında sürdürmüştür.
75 ÜLKEYİ DOLAŞTI
İbrahim Zaman, ustasından sonra ilk hocası olarak kabul ettiği Hüsnü Gürsel ile Naci Sevinç, Mümtaz Ertürer ve Hayri Yazıcıgil’i de aralarına alarak Türkiye’nin en eski ve önemli gruplarından Grup 5’i kurdular. 1962 yılında ilk sergilerini açtılar ve sonraki yıllarda jüri için Haluk Doğanbey, Baha Gelenbevi ve Zeki Faik İzer gibi fotoğraf dünyasının önemli isimlerini jüri olarak ağırladılar. Gerçek sürpriz ise Baha Gelenbevi’nin daveti ve organizasyonu ile İstanbul’da açtıkları sergi oldu. Artık Grup 5’ten İstanbul da haberliydi.
İbrahim Zaman, grup sergilerinde merdivenler, soyut çalışmalar derken, sıra İstanbul’da açtığı ilk kişisel sergisi, adeta bir proje bağlamında çalışılan Yeni Cami’nin ‘Güvercinler’ine gelmişti. Hayatını fotoğrafa adayan İbrahim Zaman, bundan sonra durmaksızın seyahatlere çıkacak, fotoğraf sergileri açacak, dia gösterileri yapacak, deneyimlerini izleyicileriyle farklı platformlarda paylaşacaktı. Türkiye’nin en uzun soluklu grubu olan Grup 5 üyeleri, birlikte son sergilerini de 2009 yılında İFSAK Fotoğraf Günleri kapsamında Darphane-i Amire’de gerçekleştirdiler. Dünyanın 75 ayrı ülkesini elinde fotoğraf makinesi ile köşe bucak dolaşan, bugüne kadar girdiği fotoğraf yarışmalarında 150’nin üzerinde ödül kazanan İbrahim Zaman için, Adapazarı’nda doğduğu sokağa “Bu sokakta bir değer yetişti” açıklamasıyla isminin yer aldığı bir layiha yerleştirildi.