Iowa’lı ikon üstadı

Güncelleme Tarihi:

Iowa’lı ikon üstadı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2017 16:27

Michael Daugherty’nin klasik müzik dünyasındaki lakabı ‘Amerikan popüler kültür kahramanlarının bestecisi’. Konçerto, senfoni, operalarının esin perileri Superman, Liberace, Elvis Presley, Jackie Onasis, motosikletli Hell’s Angels... 63 yaşındaki Amerikalı bestecinin önceki ay Türkiye’de seslendirilen çello konçertosu ‘Hemingway Öyküleri’ geçen hafta bestesiyle ve CD’siyle 3 Grammy kazandı.

Haberin Devamı

“Kendimi gerçekten film yönetmeni gibi hissediyorum” diyor Michael Daugherty. “Şöyle düşünürüm: Kovboy filmi yapacağım, sonra ganster filmi, bir komedi, sonrasında dram...” Besteleme süreci de bu yaklaşımı destekliyor. Çıkış noktası sesler, melodiler yerine çoğunlukla görsel imgeler. Konusunu seçiyor, inceliyor, detayları öğreniyor, öyküsünü anlamlı kılacak bağlantıları kuruyor, senaryosunu yazıyor ve bestelemeye başlıyor. Hem konu hem de anlatım araçları açısından çeşitlilikten yana.Klasik müziği geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediği için önceliği melodi: “Üst düzey soyutlamalar yapmak istediğimde çok küçük dinleyici kitlesine ulaşacağını bilirim, buna göre bestelerim. Atonal ya da çok soyut müziği kolayca yazarım. Fakat hafızalarda kalacak, popüler müzik gibi tınlamayan bir melodi oluşturmak başlı başına bir meydan okumadır.”

Doğuştan haylaz
Zor beğenen İngiliz müzik eleştirmenlerinden Times yazarı Hillary Finch, 20 yıl önce Daugherty’nin müthiş hayal gücüne, eserlerindeki cüretkâr ses mimarisine, detay zenginliğine dikkat çekmiş ve besteciyi ‘İkon üstadı’ ilan etmişti. O gün bu gündür Daugherty’nin popüler kültürel simgeler üzerine yazdığı eserler çoğalıyor. Şöhreti de... Klasik müzik bestecilerine yakıştırılamayan türden haylaz bir karakter Daugherty. 1970’lerin başında Kuzey Teksas Üniversitesi Konservatuvarı yerine müzik öğrenimine Türkiye’deki bir konservatuvarda başlasaydı ilk yılı tamamlayamadan okuldan atılırdı!    İlk rock, funk grubunu lisede kurdu, zihni günün popüler müzikleriyle doluydu. Üniversiteden itibaren caza yöneldi. Elektronik klavyesiyle konservatuvar koridorlarını şenlendirdi.
Kült bestecilerden György Ligeti’den ders alırken caz kulüplerinde, Karlheinz Stockhausen’la çalışırken oğlu Marcus’la elektronik müzik mekânlarında sahneye çıkıyordu.Daugherty’nin babası bandocuydu. Bateri sesiyle büyüdü. İlk enstrümanı da bateriydi. Dört kardeşi gibi müziği meslek seçmeye baştan karar vermişti. Grubuyla seslendireceği popüler şarkıları plaktan notaya aktarmak, enstrümanlara göre düzenlemek ona konservatuvar öncesinde bile önemli tecrübe kazandırmıştı.Çocuklarla yaptığı bir söyleşide anlattıklarına bakılırsa besteciliğe başlaması tesadüftü:
“Piyano eşlikçiliği yaptığım koroya bir gün düzenlemelerimi götürdüm. Çok beğendiler, seslendirdiler. Teşvikleriyle beste yapmaya başladım.”1974’te Samuel Barber’dan etkilenerek bestelediği eserin konservatuvara konuk gelen kemancı-şef Anshel Brusilow’un dikkatini çekmesi hayatının ilk önemli dönüm noktası oldu. Eseri okul orkestrasınca seslendirildi, kompozisyon eğitimi için burs kazandı.  
Sonraki yıllarda New York’ta Charles Wuorinen’le dizisel müzik çalıştı, yüksek lisansını tamamladı. Yer göstericilik yaptığı Carnegie Hall’da tanıştığı Morton Feldman, Milton Babbitt gibi önde gelen çağdaş bestecilerle dostluklar kurdu. O zamanlar New York Filarmoni’nin müzik yönetmenliğini yürüten Pierre Boulez’in davetiyle Paris’teki elektronik müzik merkezi IRCAM’da eğitim fırsatını yakaladı.Avrupa’da Karlheinz Stockhausen, Luciano Berio’yla tanışması, çağdaş müziğin Kâbe’si Darmstadt’ta yer alması, György Ligeti’yle dostluğu, ülkesine dönüşte Yale Üniversitesi’nde Jacob Druckman rehberliğinde doktora yapması bir yana, genç bestecinin hayatında kalıcı iz bırakacak olay Leonard Bernstein’la karşılaşmasıydı. Efsanevi şef, besteci Bernstein, Boston Senfoni Orkestrası’nın yaz konserleri mekânı Tanglewood’da tanıştığı 27 yaşındaki gencin eserlerini dinledi. Sonra Daugherty’nin kulağına küpe olacak tavsiyede bulundu: “Popüler Amerikan müziğini klasik müzikle buluşturacak eserler düşünmelisin...”

Iowa’lı ikon üstadı


1980 sonrasında yoğunlaşan bestecilik çabasında bu tavsiyeyi takip etti Daugherty. Popüler kültürden aldığı simgelerle destekledi.Düdüklü, sirenli Superman senfonisi1993’te seslendirilen bekçi düdüklü, yangın sirenli ‘Metropolis Senfonisi’nin esin kaynağı Superman, oda müziği eşliğinde fagot için yazdığı ‘Ölü Elvis’in esin kaynağı Elvis Presley’di. 1997’de Jackie Kennedy’yi ‘Jackie 0’ operasında, ressam Frida Kahlo ve Diego Rivera’yı ‘Ateş ve Kan’ başlıklı keman konçertosunda, Amerikan modern sanatının öncülerinden Georgia O’Keeffe’yi senfonik eseri ‘Hayalet Çiftliği’nde anlattı. 2015’te İstanbul’da Borusan Filarmoni Orkestrası (BİFO) eşliğinde Evelyn Glennie’nin seslendirdiği ‘UFO’ perküsyon konçertosuydu. Dünyayı ziyarete gelen uzaylılar fantezisi üstüne kurulmuştu. İki ay önce BİFO’nun İstanbul’da Zuill Bailey’yle seslendirdiği ‘Hemingway Öyküleri’ ise dört bölümlük çello konçertosu.  “Uzun zamandır Hemingway’in eserleriyle ilgili müzik yazmak istiyordum, bağlantıyı kuramıyordum” diye anlatıyor eserini Daugherty tanıtım videosunda. “Yazarın çello dersleri aldığını öğrenmem ilk adım oldu. Nashville Senfoni Orkestrası’ndan eser siparişi geldiğinde, Hemingway’in eserlerini gözden geçirdim. Nashville’le ilgili unsurlar da buldum. Bu metinlerden çello konçertosu çıktı.”  Konçertonun her bölümü Ernest Hemingway’in bir romanı ya da öyküsü üzerine yazılmış. Giriş 1924’te yayımlanan ‘Çifte Yürekli Büyük Nehir’ öyküsünün, ikinci bölüm ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’ romanının, üçüncü bölüm ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ uzun öyküsünün, son bölüm ise ‘Güneş de Doğar’ romanının ismini taşıyor.  
2015 baharında Giancarlo Guerrero şefliğindeki Nashville Senfoni Orkestrası ve çellist Zuill Bailey tarafından ilk kez seslendirilen, kaydedilen ‘Hemingway Öyküleri’ 2016 Eylül’ünde Naxos firmasınca yayımlandı. Albüm, 59’uncu Grammy’de ‘En İyi Klasik Müzik Bestesi’ dalında Daugherty’ye, ‘En İyi Klasik Müzik Solosu’ dalında Zuill Bailey’ye ödül getirdi.CD’de ayrıca bestecinin Grant Wood’un ünlü tablosu ‘Amerikan Gotiği’  ve medya patronu William Hearst’ün San Simeon’daki ürpertici şatosu üzerine yazdığı iki orkestra eseri yer alıyor. Aynı bestecinin eserine odaklanan CD’ler arasında yapılan değerlendirme albüme ‘En İyi Toplama’ dalında üçüncü Grammy’yi kazandırdı.Bestecinin Naxos’tan yayımlanan tüm albümleri Türkiye’de satışta. Fakat ‘Hemingway Öyküleri’ henüz ithal edilmedi. 

Haberin Devamı

Evi bilgisayar laboratuvarı gibi
Daugherty’nin evindeki çalışma odası müzik laboratuvarı gibi. Masasının üstünde bilgisayarı ve iki büyük ekran. Önünde elektronik piyano, solunda küçük yardımcı klavye. Her akşam saat 22.00 civarında doğaçlamayla başlıyor çalışmaya, bir yandan kaydediyor. Beğendiği kesitleri bilgisayarının sağdaki ekranında kesip biçiyor. Şekillenmiş müzik kesitlerini soldaki ekrana aktarıp, burada farklı enstrümanlara uyguluyor, elektronik orkestrasıyla seslendiriyor. Eserlerini tıpkı bir cazcı gibi vurmalı ve baslar için yazdığı katmanla başlatıyor. Daha sonra her katmanda yeni enstrümanlar ekliyor. Eğer kadans, yani doğaçlama çalınacak bölümler için alternatif yazacaksa bilgisayarını bırakıp, kalem - kâğıt kullanıyor. Kimi zaman sesini kıstığı TV’den 1940-50’lerin filmlerini izliyor, zihnini tazeliyor. Gece 02.00’de yatıp, ertesi gün Michigan Üniversitesi’ndeki dersine giderken ya da evde günlük işlerini yaparken bir önceki gecenin kayıtlarını dinliyor, zihninde geliştiriyor.
Eserlerini bilgisayarda tamamlayınca birkaç haftalığına dinlenmeye bırakıyor. Sonra defalarca dinliyor, büyük oranda yeniden yazıyor. Eser bir enstrümana odaklanıyorsa solistini evine davet edip fikrini alıyor, eseri üzerine doğaçlamalar yaptırıp bunları kaydediyor, müziğini yeni fikirlerle tekrar ele alıyor. Çoğunlukla orkestra provalarına katılıp, bu aşamada da değişiklikler yapıyor. 

2017’nin diğer Grammy ödüllü klasik albümleri

  • “Corigliano: Versay’ın Hayaletleri”Los Angeles Opera Orkestrası ve Korosu (En İyi Kayıt / En İyi Opera Albümü)
  • “Dutilleux: Sur Le Meme Accord, Les Citations, Mystere De L’instant-Timbres, Espace, Mouvement” (En İyi Surround Kayıt)
  • David Frost (Yılın Prodüktörü)
  • “Stalin’in Gölgesindeki Şostakoviç, Senfoni no:5,8,9”  Şef: Michael Tilson Thomas, San Fransisko Senfoni (En İyi Orkestra Yorumu)
  • “Penderecki eserlerini yönetiyor, bölüm: 1” Varşova Filarmoni Orkestra ve Korosu (En İyi Opera Yorumu)
  • “Steve Reich: Third Coast Percussion” (En İyi Oda Müziği/Küçük Grup Yorumu)
  • “Daugherty: Tales of Hemingway” (En İyi Enstrümantal Solo)
  • “Schumann-Berg” Dorethea Röschmann/Mitsuko Uchida (En İyi Solo Şan Albümü)
  • “Shakespeare Şarkıları” Ian Bostridge, Antonio Pappano (En İyi Solo Şan Albümü)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!