İnsanlığın mağlubiyet hikâyesi

Kötülük bir tercih midir, bir oluş mu? İnsanların hayvanlara yaptıklarını gördükçe insanın insana yaptıkları kötülüğün sınırsız ve arsızca yayılmasını neredeyse anlaşılır kıldığı hissine kapılıyor musunuz siz de? Sosyal medyada dolaşan hayvan katliamı ya da hayvanlara kötü davranan insan görüntülerinde aklınıza sorular üşüşüyor mu? “Ben bu yaratıkla aynı türden olamam” diyor musunuz mesela? Nasıl oldu da insan bu kadar çirkin ve kötü, aklını kullanmaktan bu kadar aciz, vicdandan bu kadar uzak olmaya başladı. Bunlar mühim sorular ve cevap bulamadıkça öfkelenmekte de haksız değiliz. Ama dünya yine de dönüyor. Hayat yine de sürüyor. İşte insan en çok da bunu merak ediyor: Niye?
Türkiye’de adını April Yayıncılık tarafından yayınlanan ‘Sineztezya’ adlı romanıyla duyuran Jeffrey Moore’un ‘Extinction Club’ adlı romanı Türkçeye ‘Tükeniş Kulübü’ adıyla çevrildi ve yine April Yayınlarınca yayımlandı. ‘Tükeniş Kulübü’ insanlığın tükenişinden bir hayli sert bir dille bahseden bir roman. Moore kullandığı üslupla kötülüğün olağanlığını ve gündelik hayata yansıma biçimlerini birkaç farklı açıdan sunuyor. Tüketmek kavramının farklı anlamlarını deşiyor. Veganlık ve vejetaryenliğin hayli yaygınlaştığı ve farkındalığının arttığı bir zamanda hayvanlarla ilgili düşünmediğimiz meseleleri düşünmeye itiyor.
İki kayıp ve tükenmiş insanı yan yana getiriyor Moore. Hayatından kaçma imkânı olan Nile ile on dört yaşında çok feci dayak yiyip sonrasında bir poşetin içerisine öylece bırakılan Celeste yan yana geliyorlar. Hayata yeniden başlamak için yola çıkan ve geçmişte yaşadığı bütün fiyaskoları unutmak isteyen Nile, Celeste’yi öylece bırakıp gidemiyor ve yolculuğa bir şekilde beraber başlamış oluyorlar. Nile’in anlatımıyla başlayan hikâyeye Celeste final yazıyor. Anlatımında ayrıntılara fazlaca önem veren Moore, Nile’in hikâyesinden Celeste’nin hayatına geçerken okuru bir hayli meraklandırıyor.
İçinde yaşadığımız ve sahibi olduğumuzu sandığımız dünya nezdinde aslında mağlup olduğumuzu anlatıyor, ‘Tükeniş Kulübü’. İnsanların ve insanlığın gözünü iyiden ve doğrudan uzağa çevirdiğini vicdanın sesinin artık duyulmaz olduğunu hatırlatıyor. Bir yanıyla oldukça umutsuz bir roman gibi görünse de yeryüzünde herhangi birinin herhangi bir şeye duyduğu küçücük bir sevgi ve beslediği birazcık umutla pek çok şeyin değişebileceğini de ima ediyor. Avcılık, hayvan hakları gibi konulara temas edereken, tükeniş anlamında hem dünyanın hem de insan denilen türün barbarlığının dönüşümünden söz ediyor.

TÜKENİŞ KULÜBÜ�

Jeffrey Moore
Çeviren: Algan Sezgintüredi
April Yayıncılık, 2017
348 sayfa, 27 TL.