İnsanın mistik boyutları

Güncelleme Tarihi:

İnsanın mistik boyutları
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2018 16:29

Annemarie Schimmel, ‘İslamın Mistik Boyutları’ isimli çalışmasında dinler tarihi, felsefe, psikoloji, antropoloji, edebiyat ve dilbilim gibi farklı disiplinlerdeki bilgi birikimiyle, İslamın tasavvuf felsefesi ile beliren ‘mistik yüzü’nü adım adım aydınlatıyor.

Haberin Devamı

İnsanın araştırılmasının türlü türlü yolları var. Bir varlık olarak insanı belirleyen inanç, insan tarafından da belirlenir. İşte ‘tasavvuf’ ve onun mistik boyutu insanın bu etkin belirleyişinin de yorumudur. Sanki bu yolla o, inanç karşısındaki edilgen konumundan sıyrılır, etken dereceye yükselir. Dinler tarihi, felsefe, psikoloji, antropoloji, edebiyat ve dilbilim gibi farklı disiplinlerdeki bilgi birikimi ve ‘şiirsel kavrayışı’ ile Annemarie Schimmel ‘İslamın Mistik Boyutları’ adlı çalışmasında, İslamın tasavvuf felsefesi ile beliren ‘mistik yüzü’nü adım adım aydınlatır ve bize çok değerli bir insanlık araştırması sunar. Günlük yaşayış, edebiyat, müzik ve felsefe gibi pek çok görüntüye bürünen tasavvufi yorumun kaynaklarını ve verimlerini incelemek, insan denilen o tuhaf, ölümlü ama ebedi olma isteğiyle dolu varlığı anlamamızın imkânlarını da verir. Bu bağlamda tasavvuf bir ‘mümküncü’ anlayıştır ve İslam içinde, ona bitişik bir neşve olarak bilinse bile bütün inanç ve kültürlerden doğası gereği faydalanmıştır. Özgünlüğü bütün bu bilgi ve birikimleri mezcedebilmesinden gelir.
Öte yandan dayandığı simgeler bakımından ileri derecede soyut bir anlayıştır tasavvuf. Gizemli yönünü hep koruyan karakteri onun hakkında ‘yazmayı olanaksızlaştırır’ da. Annemarie Schimmel’in deyimiyle; “daha ilk adımda yüksek sıradağlar çıkar” insanın önüne. İran, Arap, Türk, Hint, Eski Yunan ve Çin kültürünün ve bu coğrafyalarda oluşmuş yaşam pratiklerinin etkileri düşünüldüğünde araştırmacının işinin ne derece çetin olduğu anlaşılacaktır. Sonuç olarak ‘aşk’ ile açıklanabilecek bir kavram olan tasavvuf için farklı açıklamaların yapılmış olması son derece normaldir. Gizemcilik işin içine girmekle tanım zenginliğinin genişlemesi de öyle. Hikmet, ışık, aşk ve yokluk diye isimlendirilince gizemcilik, maddi olanın ötesine sarktığı da anlaşılır.
Bir önkabulden değil, oluşmuş düşünce yaklaşımları ve tanımlamalardan ilerlemek gibi bir yöntemi var Schimmel’in. Bu yönüyle hem bir tarihçi soğukkanlılığı taşır hem de sorduğu sorularla eleştirelliğini işletir. Doğuda ve batıda oluşmuş yorum ve tanımlamaları görmezden gelmez, onlara laf yetiştirmeye de girişmez. ‘Klasik Tasavvuf’ denilen ilk bölümde tasavvufun Hz. Peygamber’e kadar uzandığını gösterir. Fakat bize asıl hissettirdiği, İslamın Arap Yarımadası’ndan çıkıp İran, Kuzey Afrika, Maveraünnehir, Mısır gibi coğrafyalara yayıldıktan sonra ve bu yayılışa paralel olarak kazandığı renklerdir. O bakımdan tasavvuf bir dinin kültürel genişlemesini de gösterir bize. Dokuz bölüm boyunca, tarikat, insan ve insanın kemâlatı, dergâhlar, teozofi, tasavvuf şiiri, Hint ve Pakistan’daki anlayışlar nedir, nasıl oluşmuştur öğrenmiş oluruz. Rembrandt’ın yaptığı bir tablodan kadınların tasavvufta nasıl görüldüğüne dair (Tasavvufta Dişil Unsur) nice dikkatiyle yazar, zor bir meselenin altından hakkıyla kalkar. O sebepten dolayı da bu konuda yazılmış ana kaynaklardan birisi olmayı sürdürüyor ‘İslamın Mistik Boyutları’.

Haberin Devamı

İSLAMIN MİSTİK BOYUTLARI

İnsanın mistik boyutları

Annemarie Schimmel
Çeviren: Ergun Kocabıyık
Alfa Yayınları, 2017
644 sayfa, 39 TL. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!