Güncelleme Tarihi:
Yarım asırdan fazla zaman geçmiş ‘Yerçekimli Karanfil’ yayımlanalı. Şiirsel canlılığını ve şairine dair yorum ve okumaları mümkün kılan bir şiir kitabı için ne kadar değerli bir süre. Bir de kapak var elbette. Ressam Orhan Peker’in hazırladığı orijinal formuna bağlı kalınarak basılması ayrı bir armağan olmuş okura. Türkçe şiir kitapları içinde en güzel tasarımlardan birisidir bu ve neredeyse içeriğin ruhuyla örtüşür. Parçalayarak yeni bir dil ve gramer yaratırken şair, kapağı tasarlayan da aynı yöntemle görsel bir modernlik getirir.
Edip Cansever, Ömer ismini taşıdığı günlerin dışında, artık daha kendisi olarak baş uzatır ‘Yerçekimli Karanfil’le modern Türk şiirine. Bunu yaparken elbette yalnız değildir, şiir yayımladığı dergilerde kendisi gibi modernlik hamlesine dahil olmuş pek çok şairle beraberdir. Zaten arkasından sökün edecektir kitaplar, ‘Dünyanın En Güzel Arabistanı’, ‘Galile Denizi’, ‘Kınar Hanımın Denizleri’, ‘Üvercinka’, ‘Körfez’, ‘Soğuk Otların Altında’ vs. Uzaktan bakınca yan yana dizilmiş rüzgâr türbinlerine benzer bu şairler. Enerji ve sinerji üretimleri oldukça yüksektir.
Bu kitapla birlikte Cansever geçmişinden tamamen kopar. Dilin grameri ve anlam dizgesi yanında duyuş yöntemi de değişir. Özü itibariyle çağın içinde “insandan kıyılar yapılırken” şair, o çağın şahidi olmaktan sıyrılır, özneyi yüklenerek onun yeni dilini kuşanır. Büyük cesaret ister bu kuşanma. Zaten uzun süre sonuna kadar anlamsız ve tuhaf bulunacaktır bu atılım. Oysa duyuları yer değiştirmiş bambaşka bir mantığın ağına yakalanmıştır birey. İnsan pencereyi değil pencere insanı gösterir olmuştur. “Bizi bir pencere gösteriyor ama gösteriyor.”
Çok tartışılmıştır II. Yeni’nin dize kuruş biçimi ve buradan doğan yeni mantık, anlam. “Balıktan bir göz ellerimde”, “trenlere çikolata yediriyorum”, “En akıllı tarafımdır balıkla deniz tutmak”, “Çocuğu çocukluyor bir düdüğün kırmızısı” mısralarında zirve yapar bu yeni kuruluş ve mantık. Şairin derdi yeni insan tipine bağlanmaktır. “Bir Süleyman gördüm hiçbir yanı kımıldamıyor” der ve “O nasıl şey, bu adam soyut mu ne” diyerek de tercihi okura bırakır. Madem ki şairin deyişiyle “Artık ölüm insanlardan olmuyor”dur, yeni bir madde görüşü de kendiliğinden doğmuştur. Maddi dünyanın hüküm sürdüğü bir yeni zaman vardır artık.
‘Güzel Atomların Yaptığı Ayak’ şiirinde mekanik bir fütürizm de var. O yıllarda erken bir hamleyle ‘materyalist şiir’ değerlendirmesi de yapılır bu mekaniklik için. Oysa şairden öte durumu karşılar sanırım Cansever’de açığa çıkan. Aşk ve cinsellik görüşü de dipten akar kitap boyunca. ‘Diyorum, bir şeye karşı koymaktır günümüzde aşk’ benzeri mısrada sosyal bir ton kazansa da özünde, cinselliğin tomurcuklarıyla doludur kitap. Daha da önemlisi, Edip Cansever şiirinin geleceğini kurar ‘Yerçekimli Karanfil’. Daha anlatımcı ve envanterist şiire yönelecektir şair. Böyle böyle kendi kurulumunu tamamlayacaktır.
YERÇEKİMLİ KARANFİL
Edip Cansever
Yapı Kredi Yayınları, 2017
72 sayfa, 6 TL.