Güncelleme Tarihi:
Feo ve Kurt, Katherine Rundell- Gelrev Ongbico, Domingo Yayınları, 288 sayfa
“Kurt vahşileştiriciliği aslan terbiyeciliği ya da sirk eğitmenliğine benzemez. Vahşileştirici, kurda yeniden yürekli olmayı, dövüşmeyi, insanlara güvenmemeyi öğretir. Ve bir de nasıl uluyacağını...”
Kurt vahşileştiricisi Feo ve annesinin sıra dışı ama kendi halinde yaşamları Çar'ın gözde komutanı Rakof'un, kulübelerine gelişiyle alt üst olur. Henüz yavruyken evcilleştirilerek aristokratlara satılan kurtlar, en ufak hatalarında yeniden doğaya salınmaktadır. Feo ve annesi ise o kurtları, yabancılaştıkları doğalarına yeniden uyum sağlamaları, hayatta kalabilmeleri için vahşileştirmektedir. Kurtlardan ve vahşileştiricilerden nefret eden acımasız Rakof, Feo ve annesinden tüm kurtları öldürmelerini ister. Buna karşı çıktıkları için itaatsizlik ve vatan hainliğiyle suçlanırlar ve Feo'nun annesi zindana atılır.
Annesini kurtarmaya kararlı Feo, dondurucu soğuğa rağmen kurtlarıyla birlikte yollara düşer. Feo'nun cesareti insanlara General'in korktuğu şeyin “korkusuzluk” olduğunu gösterecek, bu yolculuk, inanılmaz bir direnişin fitilini ateşleyecektir. Gökyüzü Çocukları ile pek çok ödüle değer görülen Katherine Rundell, Feo ve Kurt ile özgürlük ve isyan duygusunun başrolde olduğu soluk soluğa bir macera sunuyor. Karla kaplı büyüleyici manzaraları ve Feo'nun kurtlarıyla kurduğu ilişkinin sıcaklığını derinden hissettiren illüstrasyonlar, fırtınada onlarla birlikte koşma isteği uyandırıyor.
Keçi Zlate ve Başka Öyküler, İsaac Singer- Maurice Sendak, Can Çocuk, 109 sayfa
Nobel ödüllü usta hikâye anlatıcısı İsaac Singer'ın yedi halk masalı, Vahşi Şeyler Ülkesi kitabı ile hayranlık kazanan Maurice Sendak'ın resimleriyle buluşuyor. Ve ortaya karşı konulmaz bir okuma ziyafeti çıkıyor. 20. yüzyılın en önemli öykücülerinden kabul edilen Singer, okuru aptallarıyla ünlü Çelm köyüne götürüyor. En namlı aptallar tarafından yönetilen Çelm'de daha az aptallar da var; gece uyurken ayakları birbirine dolanan kardeşler, öldüğünü zanneden ahmak Bay Şlemiel, sorumsuz bir damat ve diğerleri. Bilgelikler, tuhaflıklar ve şeytani varlıklarla da tatlanan masalların arasında biri var ki, gönlümüzü bir çırpıda çalıp baş köşeye kuruluyor. Küçük Aron ve keçisi Zlate'in başından geçenleri okuyanlar belki de yazarın dileğini daha derinden duyacak: “Bu öyküleri okuyanlar bir gün yetişkinliğe eriştiklerinde, yalnızca kendi çocuklarını değil, yeryüzünün dört bir köşesindeki bütün çocukları sevsinler.”
Karda Birdoksan, Susan Kreller, On8 Kitap, 228 sayfa
Adrian ile Stella'nın dostluğunu ve Adrian'ın bu en yakın dostuna duyduğu karşılıksız aşkı fona alan yazar, kendi deyimiyle “görünmez” olan insanları görünür kılmaya adanmış dokunaklı bir anlatı sunuyor. Yaşıtlarına göre “çok uzun” olan ve hızla uzamaya devam eden Adrian, bir taraftan annesinin hormon tedavisi baskılarına direnirken diğer taraftan etrafındakilerin alaylarıyla baş etmeye çalışıyor. Herkesin aksine onu “normal” kabul eden, durumunu normalleştirmek için ona “Birdoksan” diye hitap eden Stella ise Adrian'ın, yanında soluklanabildiği tek kişi.
Stella'ya duyduğu karşılıksız aşk Adrian'ın yaşamını ateş gibi yakan buzdan duvarlarla örer. Kıskançlığı, öfkeyi, acıyı, kaybetme korkusunu tüm yakıcılığıyla yaşayan Adrian'ın özgürleşme ve kendini gerçekleştirme hikâyesi, yazarını Alman Gençlik Edebiyatı 2015 En İyi Roman Ödülü'yle buluşturdu.
Uçurum Kent, Hamdullah Köseoğlu, T. İş Bankası, 288 sayfa
Yıldız Dağları'nın eteklerindeki terkedilmiş Yıkık Kent ile ilgili bir söylentinin peşinde nefes kesici bir macera. Dağın bilinmeyen bir yerlerinde, yaklaşanları kendine çeken, keşfetmeye gidenlerin dönmediği bir uçurum gizlidir. Yıllar önce, savaş zamanı Yıkık Kent'te yaşayan insanlar savaştan kaçarak bu uçuruma inmiş ve bir daha kendilerinden haber alınamamıştır. Uçurumun ve rivayetlerin çekiciliğine karşı koyamayan üç arkadaş ve köpekleri, Uçurum Kent'in gizemini çözmek için maceradan maceraya atılırlar. Onları etkileyen ise sadece gizemlerin çekiciliği değil, insanların akıbetine dair duydukları karşı konulmaz merak ve yardım etme isteğidir.
Hazine Avcıları, James Patterson- Mark Shulman, Epsilon Yayınları, 354 sayfa
Bick, Beck, Tommy ve Fırtına, hali hazırda su almaya devam eden gemilerinde yüzlerce yıllık antika ve değerli eşyalarla baş başa. Dört kardeş Karayip Denizi'nin tam ortasındalar ve babaları az evvelki fırtınada kayboldu. Daha kötüsü anneleri de birkaç ay önce Kıbrıs açıklarında ortadan yok olmuştu. Az evvel hazine avcısı babalarının tayfasıyken şu an iş başa düşmüş durumda. Altınlarla dolu bir gemi enkazını, uzun süredir kayıp bazı eserleri ve dünyaca ünlü tabloları acilen bulmaları gerekiyor. Ha, bir de anne ve babalarını tabii ki. Süreleri kısıtlı ve kötü adamların nefesi enselerinde.
Çikolata Kalpli Ejderha, Stephanie Burgis, Martı Yayınları, 254 sayfa
Biraz başına buyruk, biraz uçarı, biraz hırçın bir ejderha; Aventurine. Oldukça da tehlikeli. Ailesindeki çoğu ejderhanın aksine o, dünyadaki en leziz şeyin bir insan olduğunu düşünüyor. Çok geçmeden de bu hayaline epey yaklaşıyor. Tam o küçük insanı midesine indirecekken... Büyüleyici bir kokuya teslim oluyor ve küçük insanın verdiği bir bardak sıcak çikolatayla kendinden geçiyor. Peki ama içtiği çikolata sihirliyse ne olur? Aventurine küçük bir kız çocuğuna dönüşebilir mi acaba? Evet, tam da öyle oluyor ve insan yaşamına dair hiçbir şey bilmeyen Aventurine'in komik, etkileyici ve çikolata kokulu yolculuğu başlıyor.