İki ünlü yazarın kurduğu yayınevi

Türkiye’de eski yıllarda kitap yayımlamak kolay değildi. Çoğu siyasi gerekçelerle, bazı yazarların kitapları basılmazdı.
İşte bu sıkıntı yüzünden Kemal Tahir ve Aziz Nesin 1957 yılında Düşün adıyla bir yayınevi kurdular. Yayınevinin amblemini de şair, çevirmen, tasarımcı Sait Maden çizmişti.
İlk kitapları da bugün bile sık sık başvurulan ‘Beş Romancı Tartışıyor’du.
Kimler vardı?
* Orhan Kemal
* Kemal Tahir
* Fakir Baykurt
* Mahmut Makal
* Talip Apaydın.

Daha sonra Kemal Tahir ortaklıktan ayrıldı. Aziz Nesin yayıncılığa devam etti. Bir yangında birçok kitap yandı. Aziz Nesin’in kendi kitapları kadar çıkardığı yıllıklar da yayınevini önemli ve saygın bir düzeye getirdi. Bugün de yıllıklardan yararlanabiliyoruz.
Oğlu Ali Nesin’le Aziz Nesin, yayıncılık üzerine konuşurken Ali Nesin bir yayınevinden söz etmiş, konu adına geldiğinde ‘Düşün’ ismini koyacağını söyleyince Aziz Nesin “Sen de benim gibi inatçısın” demiş.
O yayınevinin bir kitabını da ben yayımladım.
Ercüment Behzat Lav’ın ‘Toplu Şiirleri’ni yayımladığımda kitap üzerine Mürşit Balabanlar, Tempo dergisinde benimle bir konuşma yapmıştı.
Bu konuşmayı okuyan Nermin Hanım, Celal Sılay’ın toplu şiirlerinin de Aziz Nesin’de olduğunu söyledi. Aramızdan ayrıldığı için kitabı basamamıştı.
Ali Nesin’i aradım, bilgisayarda olmadığını söyleyince o kuşağın kitapları dosyada tuttuğunu hatırlattım ve Celal Sılay’ın şiirlerinin bulunduğu mavi dosyayı bana ulaştırdı. Belki de Aziz Nesin bu şiirleri yayın programına almasa, o kitap yayımlanamayacaktı.
‘Toplu Şiirler’i İhsan Yılmaz’la birlikte hazırladık, bütün şiirlere ulaşmamız çok vakit aldı.
Gazete ilanını görünce yeğeni rahmetli Alev Gündüz telefon etti. Açılmamış bir bavul olduğunu söyledi, Seval Şahin evine gitti, bavulu açtı, basılmaya hazır son kitabını da o bavulda buldu, bunu da kitaba ekledik. Bu konuda bize yardım eden bir başka dostumuz da İsmet Bozdağ’dı.
Dört yazarı da bu vesileyle anmış oluyoruz.
Okuyucularımızın, Türk edebiyatının değerli beş romancısının kitaplarını okuyacaklarını umuyorum.
Elbette yayıncı kimliklerini yazıya dökerken hepsini tanıdım, hepsiyle dostluk kurdum, kitaplarını hazırlamanın da beni ne kadar sevindirdiğini, eski deyimle tahmin ve tahayyül edemezsiniz.
* Kemal Tahir’in evine giderdim, Babıâli’de buluşurduk.
* Aziz Nesin Cumhuriyet’e gelirdi, Çatalca’ya da gittim.
* Ercüment Behzat Lav, Hürriyet Gösteri’nin yönetim yerine uğrardı.
* Celal Sılay’la da Park Otel’in balkonunda konuşurdum. Hiç kuşkusuz o buluşmalarda sevgili dostum Demir Özlü de bulunurdu.
Onu da hatırlayarak okurlarıma onu da salık vermiş oldum.