Güncelleme Tarihi:
Sultan Abdülhamid’in sağ kolu. Kara kutusu. Nam-ı diğer Arap İzzet Paşa. Ve Holo Paşa. Osmanlı arşivlerindeki sicil kaydı birkaç sayfa tutacak kadar inişli çıkışlı bir hayatı var. Nişanlara, takdirlere boğulmuş, sonu gelmez, ucu bucağı tespit edilemez Osmanlı paşalarından birisi. Bir yandan kahraman. Bir yandan hain. Bir yandan kaçak. Devre göre rütbesi kadar sıfatları da değişen, insanın değil devlet sarmalının hızlandığı 19. yüzyıl Osmanlısından tipik bir yüz. 31 Mart Vakası’ndan sonra ise yurtdışına çıkmak zorunda kalan sürgün. Aynı zamanda üçüncü kuşaktan torunu Ahmet Semih Mümtaz’ın uzun yıllar sürmüş sabır ve takibiyle gün yüzüne kavuşmuş günlüklerin yazarı.
Bir sinema filmi senaryosunu andıran defterlerin yüzyıllık öyküsü başlı başına bir konu. Gerisinde bir yığın psikoloji, korku, hesap ve talih barındırıyor. Ahmet Semih Mümtaz da satır aralarında bize kitaba dönüşen bu defterlerin arka planındaki gerilimi ustaca hissettiriyor. Ne var ki, bu günlükleri asıl dikkat çekici kılan 2. Abdülhamid devrine dair olması ve dönüp dolanıp o döneme bağlanmasıdır. Zaten paşa da bir insan hikâyesinden, günlüklerinden ziyade devrin, siyasetin, o çarkın etrafında dönenlerin peşindedir. Üslubuna söyleyecek bir şey yok lakin neredeyse Abdülhamid dönemi kültür ve sanat hayatı sıfır derecede yer bulur defterlerde. Bir yerde Ebuzziya Tevfik’in adı geçer. (Bu arada söylenmelidir ki 2 ciltlik yayın, bu haliyle eksiktir. Mutlaka sadeleştirmesi yapılmalı ve dizin eklenmelidir.)
1895-1908 yıllarını kapsayan günlüklerde, Girid ve Yunan meselesi, Düyûn-ı Umûmiye ve uygulamaları, Jön Türkler, Jurnaller, Hicaz Demiryolu Projesi, Mısır ve ona bağlı olarak Hidiv, Almanya ve Osmanlı ilişkileri, Ermeni meselesi yoğunlukla yer alıyor. Paşanın bu defterleri/ günlükleri, günü gününe mi yoksa sürgüne gittikten sonra mı yazdığı açık değilse de geçmişe dönerek yazdığı hissediliyor. Bu haliyle de günlükten çok hatırata göz kırpıyor. Fakat Sultan 2. Abdülhamid’i aradan çıkardığınızda neredeyse kupkuru bir notlar yığınına dönüşüyor. Paşanın aktardığına göre 2. Abdülhamid, “İhtiyat basiretin babasıdır” dermiş. Bu bağlamda, Holo Paşa’nın hayli ihtiyatlı davrandığı gözleniyor.
Bununla birlikte, eğer yazdıklarını tarihçiler de teyit edebilirlerse 2. Abdülhamid ile ilgili son derece çarpıcı detaylar sunuyor. Söz gelimi, Ermenileri Afrika’ya sürmeyi ve bu bağlamda resmi olmayan yollarla İngilizler ve Ruslarla anlaşmayı planlıyor. Kendisine sunulan bir muskanın etkisini ölçmek için canlı bir tavuğa ateş eden, kendi paşalarından Osman Paşa’nın gerçekten vefatından şüphelendiği gibi sürgüne gönderdiği Mahmut Paşa’yı düelloya davet eden ve “Ben felaketzede bir adamım” diyen Sultan’ın psikolojisi hakkında önemli ipuçları veriyor.
Mali sistemi bozulmuş, devlet çarkının zorla döndüğü, jurnallerin havada uçuştuğu, Avrupa devletlerinin üzerine üşüştüğü, Rusya’nın her an işgal etmeye hazırlandığı bir baş döndürücü dönemi, bir yüksek paşanın gözüyle ama sokaktan değil devletten görmek yine de az şey değil.
ARAP İZZET HOLO PAŞA’NIN GÜNLÜKLERİ
ABDÜLHAMİD’İN KARA KUTUSU
İş Bankası Kültür Yayınları, 2019
1546 sayfa, 120 TL.