Güncelleme Tarihi:
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) gayet iddialı bir açılış konseriyle 2017-2018 sezonunu karşılamaya hazırlanıyor. 19 Ekim Perşembe akşamı Zorlu PSM’de (Önceden yapılan duyurunun aksine Lütfi Kırdar’da değil) izlenebilecek bu konserde orkestramız iki eser seslendirecek. Bunlardan biri, günümüzün ünlü İngiliz bestecisi Mark-Anthony Turnage’e sipariş edilen bir konçerto ve diğeri de Hector Berlioz’un ‘Fantastik Senfoni’ adlı eseri.
‘Nesi iddialı peki bu konserin’ diye soracaksınız. Turnage bu konçertoyu, BİFO’nun da içinde yer aldığı 3 paydaş kurumun siparişi üzerine 2 keman ve orkestra için besteledi. Türkiye’de böylesine ünlü ve prestijli bir çağdaş bestecinin orkestra eserinin dünya prömiyerine tanık olmak her zaman rastlanabilecek bir olay değil. Evet, İstanbul’un son yıllarda hem İKSV hem de BİFO sayesinde, hızlanan bir sipariş ve prömiyer trafiğine sahne olduğu doğrudur. Son olarak BİFO, yine başka müzik kurumlarını da yanına alıp Amerikalı besteci Philip Glass’a 2 piyano ve orkestra için konçerto sipariş etmişti. Ama Turnage’e verilen siparişin bizim açımızdan güzel tarafı şu ki, Glass’ın eserinin dünya prömiyeri Los Angeles’ta yapılmışken, İngiliz bestecinin 2 keman için konçertosu dünyada ilk kez İstanbul’da seslendirilecek. Bu prömiyerle ilgili vermemiz gereken son ‘bomba’ bilgi ise, eserin solistlerinin dünyaca ünlü kemancılar Vadim Repin ve Daniel Hope olması.
ÇOK YÖNLÜ BİR BESTECİ
1960 Essex doğumlu Mark-Anthony Turnage İngiltere’nin en tanınmış çağdaş müzik bestecilerinden biridir. Önce Londra Kraliyet Müzik Koleji’nde ünlü besteci Oliver Knussen’ın rahle-i tedrisinden geçti. Daha sonra gittiği ABD, Tanglewood’da yine bu alanın büyük isimlerinden Gunther Schuller ve Hans Werner Henze’nin öğrencisi oldu. ‘Greek’, ‘The Silver Tassie’ ve son olarak ‘Anna Nicole’ adlı operaları, ‘You Rockaby’ adlı saksofon konçertosu, ‘Yet Another Set To’ adlı trombon konçertosu, ‘Blood on the Floor’ adlı caz dörtlüsü ile orkestra için konçertosu ve bunların yanı sıra çok sayıdaki koro ve oda müziği eseri, Turnage’i farklı türlerde eserler vermiş çok yönlü bir besteci olarak öne çıkartıyor.
Turnage ‘Shadow Walker’ (Gölge Yürüyüşçüsü) adını verdiği, İstanbul’da dünyaya gelecek yeni eserini BİFO, Almanya’nın Essen şehrindeki Philharmonie adlı konser salonu ve Vadim Repin’in Rusya’nın Sibirya bölgesindeki Novossibirsk şehrinde düzenlediği Trans-Sibirya Sanat Festivali’nin ortak siparişi üzerine besteledi. Hızlı-Yavaş-Hızlı-Yavaş tempolarda dört bölümden oluşan, 25 dakikalık ‘Shadow Walker’, ressam Mark Wallinger’e ithaf edilmiş. Wallinger ile daha önce ‘Trespass’ ve ‘Undance’ adlı balelerinde birlikte çalışmış Turnage. Wallinger’ın Londra’daki Shaftesbury Caddesi’nde yürürken yere düşen gölgesini videoya çektiği çalışmasına verdiği isim ‘Shadow Walker’. Şehri bir ‘flaneur’ gibi dolaşan, kendine özgü bir ‘şahsiyet’ kazanan gölgesi sayesinde, kimlik arayışı ve kimlik çoğaltımı gibi meselelere kafa yormuş Wallinger.
Turnage’ın, Wallinger’ın ‘meselesini’, müzik gibi soyut bir sanatın düzlemine taşıyarak nasıl işleyeceğini, o akşam sahneden kulağımıza ulaşacak sesler yoluyla duymaya ve anlamaya çalışacağız. Bestecisinin de diyecekleri var bu arada, eserine dair. İki solisti birbiriyle sohbet ettirmeyi sevdiğini söylüyor Turnage (Bu sevgisini daha önce de, iki trompet için konçertosunda sergilemişti). Anlaşılan, iki solo çalgı arasındaki ilişkiyi, Wallinger’dan ilham aldığı ‘gölge metaforu’ ile işleyecek Turnage. Burada Wallinger’ın ‘iD Paintings’ (iD Resimleri) adlı çalışması da devreye giriyor. Bunlar, insan vücudunun her iki yarısını, ayna simetrisiyle işleyen tablolar. Besteci, Repin ve Hope’un kemanlarının birbirine üstünlük taslamayacağı, bir elmanın iki yarısı gibi olacağı, tınılarının akışkan sıvılar gibi birbirine karışacağı, birinin diğerinin ‘gölgesinde’ kalmayacağının altını özenle çiziyor.
TÜRK MÜZİKSEVERE GÖZ KIRPIYOR
Turnage iki keman için konçertosunu bestelerken ilhamını, tutkuyla bağlı olduğu Bach’tan aldığını söylüyor ki, buna şaşırmak elbette mümkün değil. Ama bu ilhamın sınırlarını da net çiziyor ve Barok dönemi kapatmış bu büyük ustadan etkilenmekle birlikte, niyetinin ne neo-klasik ne de Barok özentisi bir eser yazmak olduğunu söylüyor. Ama konçertoda kanon ve kontrpuan gibi Bach’ın en büyük ustalarından olduğu Barok dönem tekniklerini kullandığını da belirtelim. Eserin Türk dinleyicisinin kulağını derhal kavrayacak bir hoşluğu var ki o da, Turnage’in, orkestra dünyasında genellikle ‘Türk grubu’ diye bilinen vurmalı çalgılar ailesinden davulun yanı sıra, Batılı bestecilerin çok da alışık olmadıkları kaşık ve darbukayı da kullanması. Turnage’ın bu baskın karakterli Doğulu tınıları seçmekle, eserinin dünya prömiyerini dinleme ayrıcalığına sahip olacak Türk müzikseverlere göz kırptığı çok açık.
BİFO, ‘Shadow Walker’ın prömiyerini, İstanbul’daki sezon açılış konserinin hemen ertesi günü çıkacağı Avrupa turnesi kapsamında, aynı solistlerle birlikte, şu dört önemli durakta daha seslendirecek: 20 Ekim’de Essen (Philharmonie), 21 Ekim’de Ljubljana (Gallus Hall), 23 Ekim’de Viyana (Musikverein) ve 25 Ekim’de Zürih (Maag Halle). Konçertonun Viyana Musikverein’daki konserde yapılacak kaydı, Onyx etiketiyle 2018 Mayısı’nda CD olarak piyasaya sunulacak.