Güncelleme Tarihi:
Bu kitap, ‘eşi, trajik kaderi yaşayabilsin diye var olan Mösyö Bovary’ hakkındadır. Flaubert, Emma ile değil onunla başlatıp bitirir ‘Madam Bovary’ romanını. “Bastığınız yerde çok sevgili bir eş yatıyor” cümlesiyle Mösyö Bovary’nin mezar taşı, insanın alınyazısı tabletlerinden birine dönüşür. Sadece Mösyö Bovary’den bahsetmez elbette bu kitap. ‘Dış görünüşlerinin aksine, kurmaca karakterlerinin en iyileri, kanlı canlı şekilde dizilirler’, ‘bir tür sözel Âdem’ olurlar. Çünkü ‘okurlar, kurmaca ile yaratılan hayallerin bizim gerçek diye adlandırdığımız dünyayı yarattığını her zaman bilirler’. Bir okuma ve yazma arkeoloğu da olan Alberto Manguel, Doğu ve Batı kültüründen 37 karakteri yeniden ele alıp yorumlar ‘Efsanevi Yaratıklar’da.
O sebepten bu kitap, onca alışılmış temasına nazaran, annesinin sözünü tutmayarak ormanda oyalanıp yol değiştiren, düz yola bağlı kalmayarak ölümsüzleşen Kırmızı Başlıklı Kız’dan da söz açar. ‘Aslında insan kanının orgazma eş derecede fışkırdığı, boynun öyküsünü’ getiren Dracula da yerini alır. ‘İleri yaşta kazanılan bilgilerin verdiği ayrıcalıklarla birlikte, gençliğin ayrıcalığını da isteyen Faust’ da Goethe’nin zihninden insanın ortak havuzuna balık gibi salınır.
Bir yeryüzü meraklısıdır Manguel. Din, mitoloji, folklor, edebiyat ilgi alanındadır. Bu yüzden Yunus Peygamber, Gezgin Yahudi, Hz. Eyüp, Şeytan, Robinson Crusoe, Sinbad, Wendigo, Don Juan, Lale Akalın’ın çevirisiyle o çağdan bu çağa, o coğrafyadan bu coğrafyaya kolayca sıçratılır ve önümüze serilir. Yüceltmenin ya da yargılamanın peşinde değildir yazar. ‘Biyoloji bize kanlı canlı varlıklardan türemiş olduğumuzu söylese de içten içe biliyoruz ki kâğıttan türeme hayaletlerin kızları ve oğullarıyız’dır. Sadık Hidayet, ‘Kör Baykuş’ta ‘hayatımız süresince ölümün parmağının bizi işaret ettiği’ni söyler, işte belki de ölüme karşı geliştirilmiş bir şifadır yazı, edebiyat.
Sözlü ve yazılı kültür elbirliğiyle ölümün karşısına çıkar, hayat atılışında bulunur. İspanyol edebiyatının en büyük yazarı Badincani, Cervantes vasıtasıyla yerini alır bu atılışta. ‘Bir yoksul köylünün derdini Sultan’a gösterme çabasından doğan ‘Karagöz ile Hacivat’ da öyle. Süperman, Lilit, Uyuyan Güzel, Jim gibi başka edebi dostlara da eğilir Manguel. Dahası, kendi özel çizimleriyle zenginleştirir kitabını. Kaynakça ile bu kahramanlara ulaşabileceğimiz eserler listesini de sunar.
Bu kadar değildir elbette insanın ürettiği ‘Efsanevi Yaratıklar’. Raskolnikov’dan Dede Korkut’a, Odysseus’dan Romeo ve Juliet’e, hatta Kibritçi Kız’a değin hayalden öte, gerçek gibi içimizde yaşayan yüzlerce kahraman...
Belki de her yazar kendine göre bir liste yapmalıdır. Hatta okurlar da denemelidir bunu. Hep yeniden yazılmaya, yaratılmaya devam edecek bir konudur bu üstelik. Ölüm kol ve yol değiştirip sürse de hayat daha da güzeldir insan için hep. Ve edebiyat bu yüzden kalıcıdır.
EFSANEVİ YARATIKLAR
Alberto Manguel
Çeviren: Lale Akalın
Yapı Kredi Yayınları, 2020
192 sayfa, 22 TL.