Hesaplaşmak, hatırlamaktan başlar

Güncelleme Tarihi:

Hesaplaşmak, hatırlamaktan başlar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2022 10:55

Senarist Ceyda Aşar’ın ilk romanı ‘Fena Şeyler, Mutlu Sonlar’ iki kız kardeşin hafızaları üzerinden toplumun hafızasına bakıyor. Aşar hatırlamanın hem iyi hem de kötü tarafını görmemizi sağlıyor ve bazen hatırlamanın, ceza yerine geçebileceğini fark ettiriyor.

Haberin Devamı

Ceyda Aşar, iki kız kardeşin çıktığı bir yolculuk üzerinden bizi geçmişe, topluma, bir ülkenin hafızasına doğru yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuk hafızamızı bileyleyen nesnelerle, anılarla, unuttuğumuzu sandığımız haberlerle, fotoğraflarla örülüyor. Hatırlamanın, hafızanın ne kadar sıradan görünse de ne kadar gizemli bir yanı olduğunu fark ettiriyor.
Zeynep ve Berna. Birbirine taban tabana zıt iki kardeş. Biri geçmişe tutunuyor, evinden çıkmıyor, biri hayatın tam içinde, cinselliğin dillerindeki yansımasından bedenleriyle ilişkilerine, mesleklerinden yürüyüşlerine her şeyleri bambaşka. ‘Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku’, ‘Kıyıdakiler’ ve ‘Kök’ filmlerinin senaristi Ceyda Aşar, zaman zaman bu zıtlığı ortaya koyma konusunda sinema diline kaçsa da gözünüzde canlandırmayı kolaylaştırıyor.

Haberin Devamı

Zeynep’in çocukluktan kalma karabasanının ziyaretiyle başlıyor her şey. “Fena şeyler olacak, çok fena” diye fısıldıyor Uzun Gölge adını verdiği karabasan, uykusundan telefonun sesiyle uyanıyor. Arayan, iki aydır sesini bile duymadığı ablası Berna. “Tatile gidiyoruz” diyor birdenbire. Bütün işaretler Zeynep’in hatıralardan inşa ettiği dünyasından, evden ayrılmamasını gösterse de karşı koyamıyor. Berna’nın ısrarıyla, Fidanlı adında, güneyde, sessiz bir kasabaya doğru yola çıkıyorlar. Bu kasaba, tuhaf, misafirperverliğin tam zıddı. Geçmişi, şimdiyi ve geleceği birleştiren bir yer. Cezasını kendi veren, yabancıları kucaklamayan, zamanın belli bir yerinde asılı kalmış bir kasaba. Göz teması kurmanın zor olduğu, kendi coğrafyası, kendi tarihi, kendi hafızası olan bir mekân. Üç günlüğüne kalıyorlar ama bir ömrü temize çekiyorlar bu kasabada. Aynı çocukluğu yaşamış, farklı çocukluklar hatırlayan, çocuklukları hiç bitmemiş iki kız kardeş, yetişkin olmayı birbirlerinden öğreniyorlar bu yolculukta. Neden bu kadar farklı olduklarını, aslında ne kadar benzer olduklarını keşfediyorlar. Geçmişini hafızasından silmek zorunda kalan tüm kız çocuklarının acılarına derman olmak için ciğerlerini sökercesine koşuyorlar.

Haberin Devamı

Nostalji hissinin pek yakanızı bırakmadığı bir roman ‘Fena Şeyler, Mutlu Sonlar’. Bir yerlerde vatkalar, jetonlar, püsküllü tokalar, sobalar, lambalar hep yanı başınızda duruyor. Nitekim romanın her bir bölümünün adı ‘Horoz Şekeri’, ‘Naftalinli Hurç’, ‘Seksek Taşı’ gibi isimlerden oluşuyor. Gizem unsurunu sık sık Zeynep’in “Bir şeyler olacaktı” iç sesiyle diri tutuyor Aşar. Bu yanıyla da hem okuduğumuz hem de izlediğimiz bir hikâyeye konuk ediyor bizi.
Zeynep’in dilinden dinliyoruz roman boyunca olan biteni. Onun hafızası üzerinden hatırlamaya çalışıyoruz geçmişi. Gerçeklerle, geçmişle yüzleşmek hiçbir zaman kolay değil. İnsanın hafızası da kendine düşman. Hatırladığımız şey ne kadar gerçek? Bizim gerçek sandığımız şeyin ne kadarı zihnimizin oyunu, bilemiyoruz. Yeterince unutmak isteyen bir beyin, tüm gerçeklere karşı koyabilir çünkü. Hesaplaşmak, hatırlamak o yüzden zordur. Hafızayı ‘Fena Şeyler, Mutlu Sonlar’ın ana teması olarak seçiyor Aşar ve bunu yaparak, hatırlamanın hem iyi hem de kötü tarafını görmemizi sağlıyor ve bazen hatırlamanın, ceza yerine geçebileceğini fark ettiriyor. Aslında unutmanın ne kadar kolay olduğunu, bir toplum olarak unutmayı ne kadar kolay seçtiğimizi ve neden unutmayı seçtiğimizi, bize iki kız kardeşin çocukluğu üzerinden anlatıyor. Kendi hafızamızla yüzleştiriyor bizi bir bakıma. Anlattığı iki kız kardeşin bireysel görünen travmalarının, tüm bir toplumu avcunun içine almış nice travmadan farksız olduğunu, ancak birlikte hatırlar, birlikte yüzleşir, kaçmadan, korkmadan, omuz omuza durursak hayaletlerin, kız çocuklarının hayatlarını elinden alan adamların cezalarını kesebileceğimizi anımsatıyor.

Haberin Devamı

Hesaplaşmak, hatırlamaktan başlar
FENA ŞEYLER, MUTLU SONLAR
Ceyda Aşar
Karakarga Yayınları, 2022
288 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!