Güncelleme Tarihi:
İnsan, belki de soru sorabilen tek varlıktır. Dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren kat ettiği muazzam gelişmeyi, kurulan ve yıkılan medeniyetleri, bugün elimizin altında olan teknolojiyi ve her türlü modern bilimsel ve toplumsal gelişmeyi de meselenin en temelinde soru sorabilmesine borçludur. Herhangi bir alanda ilerleme, doğru cevapları bulmaktan ziyade soru sormaktan ve herhangi bir cevaba ulaşabilmek için çabalamaktan geçer. Bazı sorular da vardır ki, insan onları sorduktan ve hatta bazen dillendirmese bile aklından geçirdikten sonra, aynı yerde kalamaz. Muhakkak ki insanın içinde bulunduğu dünyayı anlama çabası kadar daha geniş bir düzlemde evreni ve o evrendeki varlığını sorgulaması da onun şahsi gelişimi, varlığını daha yakından tanıması ve kimi zaman kendini yeniden var edebilmesi açısından ehemmiyet taşır. İşinsanı Baran Saldanlı’nın ilk kitabına adını veren ‘Varım! Ama Neden?’ de o sorulardan biri, hatta belki de en önemlisi, en gizemlisi...
Herhalde bu dünya üzerinde soluk alıp da hayatının bir noktasında varlık nedenini sorgulamamış olan kimse yoktur. Kimi kendi hayatının sınırlarına bağlı kalır bunu sorarken, Saldanlı gibi kimi zihinler de sorunun çapını kademe kademe genişleterek en nihayet kendi varlığına dair bir sorgulamayla çıktığı yolda evrenin yapısına ve sırlarına dek uzanan bir rotaya girer. Bilim, din ve felsefe gibi üç ayrı prensipten faydalanan, aklına takılan soruların yanıtlarını bu üç disiplinde de ayrı ayrı arayan ve ulaştığı sonuçlar arasında bağlar kuran ‘Varım! Ama Neden?’ anlatımıyla, okurla kurduğu diyalogla ve çıkılan yolculuğun her adımını açık ve net biçimde aktarışıyla sıkıcı bir bilimsel araştırmadan ziyade bir yolculuğun seyir defterini andırıyor.
Kitabın giriş kısmında bu çalışmanın yıllar süren bir tefekkür, araştırma ve okuma sürecinin ürünü olduğunu anlatan yazar, araştırmaları sırasında aldığı notları derleyip toparlayarak bir kitap haline getirme nedenini “iç huzura kavuşmak ve varoluşsal kaygılarından kurtulmak isteyen başka kişilere de faydalı olmak” şeklinde açıklıyor.
Metin boyunca başta Kuran-ı Kerim olmak üzere Tevrat ve İncil gibi semavi dinlerin kutsal kitaplarından ayetlerle kuantum teorisi, sicim teorisi, görelilik teorisi, çeşitli astronomi keşifleri ve başka pek çok güncel bilimsel gelişme arasında paralellik kuran Saldanlı; Tanrı’nın varlığı, evrenin işleyişi, özü, boyutları, bilinç kavramı gibi konular üzerinden ağır adımlarla ilerleyerek insanın varoluş amacına ulaşmaya çalışıyor. Bilimsel araştırmalar ve dini metinler arasında süregiden araştırmalar sonucu ulaştığı sonuçlara daha önce ulaşmış olan düşünürler var mıdır, merakı da felsefi metinleri denkleme dahil ediyor. Feridüddin Attar, İmam Gazali, Mevlana Celaleddin Rumi gibi İslam âlimlerinin yanı sıra Batı felsefesine önemli katkılarda bulunmuş Spinoza, Nietzsche, Jung ve Borges gibi düşünürlerin ve Albert Einstein, Erwin Schrödinger, Michio Kaku gibi biliminsanlarının da Tanrı ve evren konusundaki görüşlerine başvuruyor. Uzakdoğu felsefesi ve inançlarına dek de genişletiyor araştırmasını.
Baran Saldanlı, ilk kitabıyla hemen herkesin zaman zaman aklından geçen sorulara çok yönlü bir araştırmayla yanıtlar arıyor. Aklına takılan soruların peşine düşerken, okuru da kendi sorularını sormaya teşvik ediyor.
VARIM! AMA NEDEN?
EVRENİN SIRLARINA DAİR BİR ARAŞTIRMA
Baran Saldanlı
Destek Yayınları, 2022
296 sayfa.