Güncelleme Tarihi:
Hiçbir zaman peşin fikirli olmamak lazım. Yok o çok korkak, aman canım o da her zaman iktidarın suyuna gider... Dememek lazım. Çünkü kimin ne zaman karşı çıkacağını ve baş kaldıracağını bilemezsiniz. Hem de bu başkaldırı farklı bir şekilde de gerçekleşebilir. Ama kahramana da çok umut bağlamamak gerektiği konusunda uyaralım!
Ünlü yazar Margaret Atwood’un ‘Kalp Gidince’ kitabı Doğan Kitap’tan yayımlandı. Türkiye’deki ve sanırım dünyadaki ünü de ‘Damızlık Kızın Öyküsü’ kitabından geliyor. Çok etkili, çok vurucu bir kadın. Atwood’un dünyaları gerçek dünyalar. Bu ‘Damızlık Kızın Öyküsü’nde de böyle, ‘Kalp Gidince’de de. Yaşadığımız gerçek dünyanın çok yakınında. Hatta o kadar yakınında ki korkmaktan alamıyorsunuz kendinizi. ‘Damızlık Kızın Öyküsü’nü okuduğumda da aynı tedirginliği hissetmiştim, ‘Kalp Gidince’de de. Ama umut hiç bitmiyor Atwood’da. Bu da en güzeli. Zaten umut etmezsek nasıl yaşarız değil mi? Umutlar bazen suya düşse de!
Stan, sıradan bir insan. Ekonomik krizin vurduğu ABD’de bir arabanın içinde karısı Chairmaine ile birlikte yaşamaya çalışıyor. Krizden önce işi gücü, evi hayatı var. Kriz bir anda her şeyi altüst ediyor. Sonra karşılarına bir proje çıkıyor. Adı ‘Pozitron Projesi’. Sloganları ‘Bugün yatın, yarın için zaman kazanın’. Proje bir ayınızı hapishanede çalışmakla geçirmeniz, bir ayınızı da evinizde normal yaşamınızda geçirmenizi hedefliyor. Krizde ucuz işgücüne hapishaneler sayesinde kurtuluş umudu doğuyor. ‘Pozitron Projesi’ de başarılı bir hayat olarak sunuluyor.
TAVUK ÖNEMLİ
Ama her şey çok daha farklı. En can alıcı nokta da tavuklar. Tavuk çiftliği, tavuk yemekleri ve yumurta. Atwood, öyle bir beynimize giriyor ki eminim tavuklarla ilişkinizi değiştirebilecek kadar güçlü bir darbe olacak bu. Kitap seksi de başkahraman olarak alıyor. Chairmaine’nin bastırılmış cinselliği, Stan’in platonik aşkı ve kurduğu tehlikeli cinsel fanteziler... Sonunda dünyaya ihraç ürünü olarak ortaya çıkan seks robotları. Kâr elbette çok büyük. ‘Pozitron Projesi’nin kasabasında ikili bir yaşantı; içerdeyken kâbus, dışarıda rüya. Stan ve Chairmaine nasıl tanımlarsanız tanımlayın -ben kahraman demeyi tercih ediyorum- bu değişik dünyaya kendi bildikleri gibi karşı çıkıyorlar. Ama Stan’in kuşkuculuğu, onu bir süre sonra bambaşka bir şey haline de dönüştürüyor.
Hapishaneler hep çok tartışıldı. Mahkûmların masrafları her devletin üzerinde yük. Bir ticarethane gibi kullanılmaları yıllardır planlanıyor. Ancak Financial Times’ın haberine göre bir mahkûmun ABD devletine maliyeti 2010 yılında 31 bin dolar iken 2012’de 168 bin dolara fırlamış. Günümüze gelindiğinde çok daha yüksek rakamlardan bahsetmek mümkün. Yani, Pozitron Projesi sadece bir ticarethane olarak başarıya kavuşamazdı. ‘Seks robotları’ kesinlikle ihtiyaç!
‘Damızlık Kızın Öyküsü’ gibi Margaret Atwood’un 2015 yılında yazdığı, bizim sonuna geldiğimiz yılda kavuştuğumuz kitabının yayın haklarını MGM Televizyonu satın almış. MGM de ‘Damızlık Kızın Öyküsü’nün hakkını Hulu’ya satmıştı. Margaret Atwood, aslında bu konuda biraz sıkıntılı. ‘Damızlık Kızın Öyküsü’nün kârı ona değil MGM’ye kalıyor. Nedeni ise 1990’da henüz kitap çok ünlü olmadan önce film haklarını MGM’ye sattığı ve Hulu televizyon haklarını aldığı için hiç para kazanamamış. Umarız halen daha geliştirilme aşamasında olan ‘Kalp Gidince’den yazarın kasasına para girer...
Kalp Gidince
Margaret Atwood
Çeviren: Sıla Okur
Doğan Kitap, 2018
400 sayfa, 38 TL.