‘Her şeye rağmen devam et!’ diyen bir roman

Yeryüzünde pek çok insanın ortaklaştığı ve içinde kaybolduğu birkaç duygudan biri sanırım aşk; bir vazgeçilmezin hikâyesi. Mutlu ya da mutsuz sonlu olmasının pek bir önemi yoktur çoğu zaman, insanın anın içinde kaybolma hissini bir kere tatmış olması yeter. Zehirli bir meyvedir belki işte, Âdem’le Havva’nın dişlediği elma misali. Herkes kendi cennetine düşer aşkla ve kendi cehennemini yaratır korkuyla. Aşkın en büyük belasıdır korku. Ve o korku da aşkın kendisi gibi bir kere tanışıldığında vazgeçilmez olabilir hayatta.
Haldun Taner Öykü Ödülü ve Duygu Asena Roman Ödülü gibi ödüllerin sahibi olan Jale Sancak’ın son romanı ‘Uyuyan Güzel’, Hep Kitap etiketiyle yayımlandı. Sancak her şeyin kötüye gittiğini düşündüğümüz çağda birbirini severek iyileştirebileceğini düşünen birkaç insanı yan yana getiriyor. Sonu mutlu biten bir aşk romanından ziyade, iki kuşak kadını yan yana koyup onların birbirlerine ve hayata tutunma biçimlerini içten ve samimi üslubuyla anlatıyor.

Vahide ve Deniz aynı evin içerisinde birine baba, birine dede olan yatalak bir adamla birlikte yaşıyor. Terzilik yaparak hayatını kazanan Vahide’nin hayatta tutunduğu yegâne şey, yeğeni Deniz. Deniz büyürken dünyayı değiştirebileceğine inanan kadınlardan; durmadan sorguluyor. Kendi geçmişiyle ilgili merakları olsa dahi onları sorgulamaktan kaçınıyor, hayatını dünyadaki haksızlıklara karşı savunurken kuruyor. Vahide ise kadınlığından da duygularından da yeteneklerinden de çoktan vazgeçmiş bir kadın. Ta ki sokaklarda akordeon çalarak hayatını ve bir protez bacak kazanmaya uğraşan, tek bacağı olmayan, Bosna Savaşı’nı yaşamış bir adamla tanışana kadar...
Bazen insan hayatının ve zamanın nasıl geçtiğinin farkında olmaz, Vahide de o kadınlardan biri. Zaman yokuş aşağı hızla akarken o, yokuşun başında durup çok uzun süre seyretmeyi tercih etmiş. Geçmişiyle ve babasıyla içinden yaptığı kavgaları sonlandırmaya, her şeyi affetmeye çabalamış. Lakin insanın kendiyle baş başa kalmasının kendi kuyusundan çıkamamasına neden olduğunu atlamış. Dünyayla bağını koparan Vahide’yi dünyaya bağlayan ve kendine dünyayı dert edinen yeğeni Deniz sadece bazı yaraları kaşımayı ve zamanlamayı doğru yapıyor. Dert anlatmak, dert dinlemekten zordur çoğu zaman. Vahide’nin anlattıklarını Deniz kendince yorumluyor ve teyzesinin hayata dönmesi için ona ufak dokunuşlarda bulunuyor. Hayatta sadece size inanan tek bir kişinin “Devam et” ya da “Başla” demesinden daha önemli hiçbir şey yoktur. Deniz, Vahide’ye hayata adım atmayı kendi usulünce gösteriyor.

‘Uyuyan Güzel’ her şeye rağmen ayakta kalmanın, dayanmanın ve dayanışmanın romanı aynı zamanda. Hele benim gibi âşık olduğunuz bir zamanda okuduysanız kitabı, işler hayli değişiyor hayatınızda. Yeryüzüne gülümsemek kolaylaşıyor, Vahide’nin ve Deniz’in sırtını sıvazlamak da... Sanırım, hayatta âşık olunabilecek en güzel şehirlerden olan İstanbul’un her hali güzel geliyor insana. Jale Sancak unuttuğumuz bir umudu hatırlatıyor okurlarına, “Her şeye rağmen hayat devam ediyor” diyor ve insanı sadece güzel duyguların peşinden koşmaya yöneltiyor.

UYANAN GÜZEL
Jale Sancak
Hep Kitap, 2017
184 sayfa, 15 TL.