Hazzopulo köpeği Eylem ve duvara asılı tırnak makası
Güncelleme Tarihi:
Murat Yalçın’ın yeni öykü kitabı Pera Mera, her çeşit mahlukatın bir şekilde hayatta kalmaya çalıştığı Beyoğlu’nun ‘lagara lugara çay sigara’lı havasından geçip, hayatta kalmanın artık bir yük olduğu kırların sessiz yollarına düşüyor.
Murat Yalçın’ın dördü batıdan, beşi doğudan ama aslında hepsi de buralardan, bizden olan dokuz öykü ile kısa bir ‘hayatta kalma destanı’ kaleme aldığı ‘Pera Mera’ adlı öykü kitabı, insan ve de hayvanın duygu, düşünce, sevgi, merhamet yüklü canlılar olarak, dünyevi olanla kurduğu bağları ve o bağların hemen her coğrafyada birbirine benzerliğini anlatıyor.
Sabahattin Kudret Aksal’a özenip şair olmaya heveslenen Nedret Anut, ümüğüne, Tanpınar’ın ‘bir hiçin sarraflığı’ dediği, 1950 Kuşağı öykücülerinin ilk yapıtlarını okuduğu günlerden kalma bir ‘angst’ sarılan bir adam, Julius Baker’ın flütü, Yanık Saraylar, ayakta çay sigara, lagara lugara, çay sigara, Hazzopulo Köpeği Eylem, Fikri Fikirdeşen, kalabalık Beyoğlu sokakları, Cumartesi Anneleri, Berfo Ana, Odakule önündeki Milli Piyangocu, Emekli Jinekolog Dr. Yusuf Safi Teber...
Oradan Fırat kenarı, Dersim yaylaları, ‘soba yakma ilmi’, Munch’un The Haymaker’ı, duvara asılı tırnak makası, misafir atı, beyaz öküz, öldürülen dedeler, kaçırılan katırlar...
Birbirinden çok uzak, çok farklı, çok ayrı gibi görünse de şaşırtıcı derecede benzeyen bir Doğu ve Batı...
‘Pera Dörtlüsü’ ve ‘Mera Beşlisi’ adlı bölümlerden ve ayrıca kitapta geçen bazı lafların açıklamalarından oluşan ‘Pera Mera Sözlüğü’ ile yine kitapta geçen şarkı, türkü ve ilahilerin listelendiği bir ‘Pera Mera Ezgiliği’nden oluşan bu kitap yazarın ustalık dönemi işi olarak, sadık okuyucusunu zaten mestederken, önce bacasından duman tüten etamin işi evlerin resmedildiği sevimli kapağı, sonra vurucu diliyle kendine yepyeni okurlar da yaratır.
Hem batıyı hem doğuyu, hem kenti hem kırı, hem iyiyi, hem kötüyü iyi bilen ve de bütün bu çeşitliliği çok iyi anlatan Murat Yalçın, ‘Pera Mera’ ile ayrıca, eminim, müzikseverlerin de hayır duasını alır: Kitabın sonunda yer alan şarkı/türkü/ilahi listesi nefis. Beyoğlu’nda Odakule’nin önünde duran Milli Piyangocu’nun mırıldandığı ‘Akşam Olur Karanlığa Kalırsın’ adlı türküden, ‘Kamu İşim Hata Estağfirullah’ adlı ilahiye, Stravinsky’nin ‘Bahar Ayini’nden Beyazıt’taki öğrenci barlarında en çok yankılanan şarkılardan biri olan Iron Maiden’ın ‘Fear of the Dark’ına uzanan zevkli, güzel bir liste...
“Tıknaz, perçemli, şişe dibi gözlüklü, Turan Engin’e benzeyen oda arkadaşı Turgut araya girdi.” Diye cümleler kuran bu kitap insana Turan Engin’i hatırlatarak, Hazzopulo’nun şişman ve tatlı köpeği Eylem’i özleterek, o duvara asılı tırnak makasını gösterip, Beyoğlu pasajlarında demli çaylar içirerek bir yakın geçmişi anımsatıyor. Neredeyse, nostaljiye dönüşmüş bir dünü. Neredeyse nostaljiye dönüştüğü için insanı öfkelendiren bir dünü...
Murat Yalçın
Can Yayınları, 2017
176 sayfa, 15 TL.