Güncelleme Tarihi:
Kimi zaman, bizi okumaya niyetlendiğimiz kitabın kapak arkasından ziyade, yazarın hayatı cezbeder. Ve yanılmayız. İşte, Karen Foxlee de bu yazarlardan biri, Avustralyalı kadın yazarın alışılmışın dışında bir hayatı var. Yazarlık, Foxlee’nin çocukluk hayali aslında. Ancak, bu hayalini gerçekleştirmeden önce uzun yıllar hemşirelik yapıyor. Ardından yaratıcı yazarlık okumaya başlıyor ve henüz ilk kitabıyla ünü ülke sınırlarını aşıyor.
Foxlee, ilk kitabından itibaren pek çok ödüle layık görüldü. Türkiyeli okuru da 2014 YALSA En İyi Gençlik Romanları listesinde yer alan ve aynı yıl Davitt Ödülleri’nin En İyi Gençlik Romanı Ödülü’nü kazanan ikinci romanı ‘Gece Mavisi Elbise’ ile yakaladı. ‘Gece Mavisi Elbise’, ON8 Kitap tarafından Mine Kazmaoğlu çevirisiyle yayımlanan, çocuk yaştaki karakterler üzerine kurulu, polisiye ögelerle bezeli bir ilk gençlik romanı –aynı zamanda yazarın Türkçeye kazandırılan ilk romanı.
Türkiyeli üretken yazarlardan Füsun Çetinel, 2017’nin son günlerinde yaptığı bir röportajda, başucu kitaplarını ve vazgeçilmezlerini sayarken Albert Camus ve Sâdık Hidâyet gibi yazarların yanına Karen Foxlee’yi de ekliyor. Foxlee, Türkiyeli okura rüştünü henüz ispatlamadı, fakat ‘Gece Mavisi Elbise’ ile umutlu bir yol açtığı görülüyor. İlk sayfada karşımıza çıkan “Sonunu söylersem bağışlar mısınız?” sözleriyle ‘Kırmızı Pazartesi’yi selamlıyor. Nasıl ki Marquez, işleneceği bilinen bir cinayete giden süreci anlatıyorsa, Foxlee de kaybolduğunu başından bildiğimiz gece mavisi elbiseli kızın serüvenini anlatıyor.
Baş karakterlerden Rose Lovell, yaşıyla doğru orantılı olmayan bir hayat deneyimine sahip. Uzun zamandır alkol problemi ve çeşitli zaafları olan, işsiz babasıyla şehir şehir, kasaba kasaba geziyor. Yerleşik hayatın ve daha önemlisi yerleşik ilişkilerin uzağında, hayatın tüm karmaşalarını bir başına çözümlüyor. Burada bir parantez: Rose’un tavırları, hayatı sürdürüşü izleyenlere, ‘Shameless’ dizisindeki Fiona’yı anımsatıyor. Şüphesiz, Rose’un hikâyesi bambaşka gelişiyor.
BAŞARILI BİR POLİSİYE OLAY ÖRGÜSÜ
Rose, yeni geldikleri kasabada, okulun ilk günü, tanıştığı arkadaşlarından hem görünüş hem de yaşam biçimi olarak ne denli farklı olduğunu hissediyor. Esasında bu his ona pek yabancı değil, ona yabancı olan, hatta kendi sözleriyle ‘ilkelerine aykırı’ olan; birilerine içini açmak, gizli mabetlerini anlatmak.
Pearl, Rose’a nazaran daha renkli bir karakter. Doğalında etrafını aydınlatan bir havası var: sevecen, sıcakkanlı, güzel ve konuşkan. Tek gecelik bir ilişkinin “meyvesi” olarak dünyaya geldiğini biliyor ve durmaksızın babasını bulmaya çalışıyor. Çoğumuzun aksine, öfke ve özlem duygularının çok ötesinde, sadece çabalıyor.
Hayatları için harcadıkları çabalar, iki zıt karakter Rose ve Pearl’ü birbirine bağlıyor. Bağlanan iki kader, başarılı bir polisiye olay örgüsü içine yerleştiriliyor ve aslında yazar, zoru başarıyor: Sonunu söyleyerek başladığı romanı, beklenmeyeni göstererek noktalıyor.
‘Gece Mavisi Elbise’de bölüm başlıkları adını biçki-dikiş kavramlarından alıyor: Örümcek Ağı Nakışı, Pirinç Örgü, Çapraz Dikiş… Her bir bölüm, isminin hakkını vererek insan ilişkilerindeki karmaşık yapıyı gözler önüne seriyor. Gerek Rose ve Pearl, gerek diğerleri… Tüm karakterlerin çok katmanlı yapısı dikkat çekiyor. Mühim olan hikâyenin sonu mu, yoksa süreç mi? Başka birinin geçmişi, bizim bugünümüz mü? Geleceğin inşası mı, geçmişi var etmek mi? Foxlee, okuyanları, her uğrakta başka bir sorunun kıyısında dolaştırıyor. Deyim yerindeyse, yazarının ilmek ilmek ördüğü bir romanla karşı karşıya kalıyoruz.
GECE MAVİSİ ELBİSE
Karen Foxlee
On8 Kitap, 2017
314 sayfa, 25 TL.