Güncelleme Tarihi:
Brigitte Labbé, ‘Çıtır Çıtır Felsefe/Hayatı Anlatan Kitaplar’ dizisiyle dünyanın dört bir yanından milyonlarca çocuğun hayata dair sorularına, merak ve şaşırma duygularına hitap etmeye devam ediyor. Kendisiyle yaptığımız bir söyleşide Labbé, çocukların hayatlarının tam da felsefi dönemlerinde olduğunu, bunun için sordukları sorulara kulak vermenin yeterli olduğunu söylüyordu. Dizinin yeni kitabı ‘Kahkaha ve Gözyaşları’, adıyla bile çocuk-felsefe ilişkisinin doğallığını ve Labbé’nin ne demek istediğini özetliyor. Gerçekten de gülmek ve ağlamak yaşamın en önemli olgularından olmasına rağmen felsefe tarihinin görece daha geç ve çok daha az ele alınan kavramlarından. Oysa bir düşünür bu konular üzerine kafa yormaya başladığında dünyanın herhangi bir yerinde bir çocuk çoktan “Neden güleriz ve ağlarız?” diye sormuştu bile.
‘Çıtır Çıtır Felsefe’ dizisini önem kılan da hayata en çok bu çocuk kavrayışıyla yaklaşıyor olması. Serinin her bir kitabı yaşamın her alanından ele aldığı konuları bir çocuğun bakışı ve algılayışı üzerinden anlatıyor, soru ve cevaplar üretmeye çalışarak düşünmeye davet ediyor. Bunu yaparken fikri derinlikten ödün vermediği gibi aksine gündelik hayattan sunduğu örneklerle fikri, yaşamın içine yerleştiriyor, yaşamla bağını kurmamızı sağlıyor, eleştirel düşünceye zemin hazırlıyor.
Labbé, ‘Kahkaha ve Gözyaşları’nda da aynı şekilde günlük hayat deneyimlerimizden yola çıkarak gülmenin ve ağlamanın fiziksel ve duygusal izlerini sürüyor. Bedenimiz her türlü uyarana karşı duyarlıdır ve çoğu zaman farkında olmasak, görmezden gelsek de bizimle konuşur, bizi anladığına, duyduğuna dair mesajlar verir. “Kahkaha ve gözyaşlarımızsa bedenimizin duyulmaması ya da göz ardı edilmesi imkânsız dilidir.” Bacaklarımız hareket eder, kollarımız kalkar, ellerimiz kımıldarken kaslarımızı harekete geçiren emirleri beynimiz verir. Kahkaha ve gözyaşları içinse kararı veren bedendir. Sırf bu açıdan bile üstünde düşünmeye değer ve kurcalaması çok eğlenceli olan bu iki kavramın altından girip üstünden çıkıyor Labbé. Neden gözyaşlarımız bazen sebepsiz akar, çılgın kahkahalar neden bilgeliğe en yakın olduğumuz anlardır, gülmek insanları nasıl birbirine bağlar, kendimize gülebilmekle mizah duygumuz arasında nasıl bir bağ vardır, gülmek hangi durumlarda suç ortaklığına dönüşür, ağlamak neden cesaret gerektirir?..
Filozof Henri Bergson, gülmeye “yaşama karşı duyulması gereken bir saygı” ile yaklaşılması gerektiğini ileri sürer. ‘Kahkaha ve Gözyaşları’nın her iki olgu için yapmaya çalıştığı da işte tam anlamıyla bu.