Grafiker dostlarım-2

Grafiker dostlarımı bu hafta da yazmaya devam ediyorum. Altın Kitaplar’ın kadrolu bir grafikeri vardı: Oral Orhon. Önce illüstrasyon alanında çalıştı, sonra kapakları fotoğrafla yapmaya başlamıştı. Onun bir davetini anımsadım. Bizi eve yemeğe çağırmıştı. Ön yemekleri çok iyi bir yerden almıştı, lezzetliydi. Daha sonra garip renkli bir püre geldi sofraya, ne olduğunu sorduğumuzda cevabı bizi şaşırtmıştı. Çeşitli zeytinyağlı dolmaları mikserin içinde bu hale getirmişti. “Kolayca yensin diye” demişti!
Hemen hemen her gün Dr. Turhan Bozkurt’la kapak toplantıları yapardık. Klasiklere başladığımızda Ayhan Erer adlı grafiker de yayınevimizin grafikerleri arasına katıldı. Beyaz kapaklı dizinin grafikeriydi.
O zamanlar kitaplar ciltliydi ve her kitabın şömizi vardı. Hürriyet Yayınları’nın yönetimindeyken kapak için bir stüdyo kurmuştum. Hürriyet’in yönetimini üstlenen Sedat Simavi de bu stüdyoyu merak etmiş, yayınevine gelerek incelemişti. Hürriyet Gösteri’nin de sahibi oydu, derginin tirajını artıran iki yeniliği o gerçekleştirmişti: Biri ünlü Türk ressamların posterleri, diğeri de Türk şiiri kasetleri... Ünlü şairler şiirlerini kendileri okurlardı, aramızdan ayrılanları da tiyatro dünyasının ustaları seslendirmişlerdi.
Eczacıbaşı’nın grafik işlerini de tanınmış grafikçi Yurdaer Altıntaş yapardı. O da bizim dergiye kapak çizmişti.
Hürriyet Yayınları’nda kapaklarımızı yapan grafiker dostumuz Firuz Aşkın’dı.
Hürriyet, bir zamanlar fotoğraf dergisi çıkaracaktı, provalarını da Cemalettin Mutver çizmişti; gerçekleşemedi.
Hürriyet Gösteri dergisinin ilk sayılarını yetenekli genç grafik sanaçısı Süheyl Aktarı üstlenmişti. Türkiye’den ayrılıp Amerika’ya yerleşti.
Genç kuşaktan ikinci sanatçı da Grafikerler Derneği başkanlığını da yürüten Onur Bayiç’ti.
Gösteri’nin grafikerliğini uzun süre zevkli bir şekilde Bülent Engez yüklenmişti. İstanbul dışında yaşıyor.
İbrahim Niyazioğlu işini iyi bilen, kendini adayan bir grafikerdi. Gecelere kadar çalışırdı. Çünkü bütün kadro birlikteydi. Yazıişleri Müdürü Hâmi Çağdaş, Kürşat Başar, İbrahim Aytınsay bir imece anlayışının örneğini verirlerdi. Sonrasında dergiyi Ali Alparslan hazırlamıştı.
Tanınmış grafikerler listesine, özellikle son yıllardaki başarılı çalışmalarıyla tanınan Sadık Karamustafa’yı eklemeliyim.
Öğretim üyesi olan Selâhattin Ganiz de yazıları yerleştirmede ustaydı.
Kapak konusunda Aydın Erkmen’i de anımsamalıyım. Listeyi Bülent Erkmen’le noktalıyorum.
Bunca yıllık çalışmalarım içinde, unuttuklarım vardır, isim sıralamanın bu sakıncası var. Aramızdan ayrılanları sevgiyle anıyorum, unuttuklarım da beni ararlarsa çalışmalarına değinirim.