Gökkuşağına selam olsun, her renkteyiz!

Güncelleme Tarihi:

Gökkuşağına selam olsun, her renkteyiz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2021 19:59

Rita Mae Brown’ın ‘farklı olmaya ve bunu sevmeye’ dair romanı ‘Yakut Orman’, yazılışından 48 yıl sonra Türkçede. Yazarın yaşamından otobiyografik tınılar da taşıyan roman, bir kız çocuğunun yoksulluk içinde büyüme ve kendi ayakları üzerinde durabilme yolculuğunu bir solukta okutuyor.

Haberin Devamı

“Sadece insanlar var, karmaşık bir enerji bütünüyüz, farklı kabiliyetlerimiz var, siyahın en koyu tonundan beyazın en açık tonuna kadar her renkteyiz!”
Yakut Orman’, Rita Mae Brown tarafından 1973 yılında yazılışından 48 yıl sonra Türkçede yayımlandı. Kitap Amerika’da yayımlandığında çok ses getirdi ve kısa zamanda feminist edebiyatın kült romanlarından biri olarak kabul edildi. Lezbiyenliğin ilk kez edebiyatta bu denli açık diyaloglarla kaleme alınması romanı, lezbiyen edebiyatın öncüllerinden biri olarak kabul görmesine yol açtı. Amerika’da yayımlanmasının ardından onlarca dilde binlerce baskı yapan kitap, yeni kurulan bir yayınevinin (Umami Kitap) aynı zamanda ilk kitabı. Çevirmen Dılşa Ritsa Eşli’nin akıcı çevirisi kitabı orijinalinden okuyanları da yeni okurları da aynı heyecanla sarmalıyor.
Brown, 2015 yılında yazdığı yeni önsözde edebiyatın her türlü kategorizasyondan uzak kalması gerektiğini vurgularken, ‘Yakut Orman’ı da bir lezbiyen edebiyat ürünü olarak tanımlamaktan özenle kaçınıyor. Ona göre ‘bir iş ya da insan ne zaman kategorize edilse, bu istinasız hakaret içerir’. Brown herhangi bir eserin edebiyatın gettolarına sıkıştırılmasına karşı geliyor. Çünkü ona göre ‘tonlarımız sonsuz ve en aptalca yanlışımız da insanları maddiyatına göre tanımlamak’.
‘Yakut Orman’, yazarın yaşamından otobiyografik tınılar taşıyan bir kurgu. Bir kız çocuğunun yoksulluk içinde büyümesinin, kendini bulmasının ve kendi ayakları üzerinde durabilmesinin yolculuğunu anlatan, bir solukta okunan bir roman. 1970’lerin politik iklimini arka plana alan, alt sınıfların var olma çabası içinde toplumsal kalıpları yıkan bir dinamizmi barındırıyor. Yoksulluk, şiddet, arkadaşlık, aşk, hayaller ve kayıplar romanın iklimini oluştururken, okur Molly’nin büyüme serüvenine eşlik ediyor. Molly’nin kendini ve aşkı bulmasının öyküsü aynı zamanda. Romanın neredeyse yarım yüzyıla ulaşan bir zaman diliminde farklı coğrafyaların okurlarıyla buluşmasını sağlayan en etkili kısmı ise diyalogların sahiciliği ve Molly’nin başkaldırısı sanırım. Yaşam yolculuğunda yüreğinin sesini dinlemeyi erken öğrenen Molly’nin çatışmalı anne-kız ilişkisi ve babasının desteği, kendi sesini bulmasına yardım ediyor. Böylelikle kendi özgürlük alanını çizerken ne istemediğini bilmekle başlıyor. Babasıyla arasında geçen diyalog bunun önemli ipuçlarından birini veriyor okura: “Babandan ders çıkar. Ben bu hayatta hiçbir şey yapmadım. Şimdi de bir şey yapmak için fazla yaşlıyım. Elimde kalan sadece ölü hayaller ve on yıl daha ödeyeceğim ev kredisi.” Molly de babasını dinliyor ve canı ne isterse onu yapıyor yaşamında. Ne tamamen sevgiyle sarmalanmış ne de terk edilmiş bir çocukluk.
Alelade hayat telaşı içinde hızlıca büyüyenlerin ve büyürken de kendi ayakları üzerinde durabilmek için çok çalışanların, mücadele edenlerin sesi Molly. Neredeyse yarım yüzyıl sonra Türkçedeki okurlarını selamlaması edebiyatın zamansızlığının bir kanıtı gibi. Yeni kuşaktan çok sayıda okura ulaşacak olması da ayrı bir temenni. Yayınevinin de yazdığı gibi ‘Yakut Orman’ ‘farklı olmaya ve bunu sevmeye’ dair bir roman.

YAKUT ORMAN
Rita Mae Brown
Çeviren: Dılşa Ritsa Eşli
Umami Kitap, 2021
224 sayfa, 35 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!