Geçmişten geleceğe, düşten gerçeğe

Güncelleme Tarihi:

Geçmişten geleceğe, düşten gerçeğe
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2023 10:40

İstanbul’un hafızasını barındıran önemli yapılardan İstiklal Caddesi’ndeki Botter Apartmanı, İBB Miras tarafından restore edilerek Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi adıyla sanatsevere kapılarını açtı. İstanbul’un ilk Art Nouveau yapısı olarak bilinen görkemli mekânın galeriye dönüştürülen giriş katı, şu sıralar Melike Bayık küratörlüğünde gerçekleşen ‘Düşler, Hakikatler’ sergisine ev sahipliği yapıyor. Geçmişten geleceğe Botter Apartmanı’nın tarihsel kimliğiyle bağ kuran farklı disiplinlerden 13 sanatçının işlerinin yer aldığı sergiyi Melike Bayık ile konuştuk.

Haberin Devamı

Casa Botter’in ilk sergisi olan 'Düşler, Hakikatler'in küratörlüğünü üstleniyorsunuz. Bu sergi fikri nasıl oluştu?

Geçmişten geleceğe, düşten gerçeğe

Genel olarak bir değişim dönüşüm, iyi niyet ve düşleme üzerine kurulan bir döngü üzerinden bu sergi fikri ortaya çıktı. Kişisel olarak düşleyerek hakikatlerin üstesinden gelebileceğimiz, yeni gerçeklikler yaşayabileceğimiz, kendi dünyamızı yeniden şekillendirebileceğimizi düşündüğüm bir dönemde Düşler, Hakikatler bütün dünyanın bir izdüşümü, insanlık anlatısı olarak oluştu.

İstanbul’daki Art Nouveau tarzındaki ilk yapı olan Botter Apartmanı uzun zamandır metruk bir haldeydi. Mekânın dönüşümüyle, sizin küratöryal kurgunuz nasıl örtüştü?

Geçmişten geleceğe, düşten gerçeğe

İBB Kültür ve İBB Miras ekiplerinin titiz çalışması, Alba İnşaat’ın hassas restorasyonu ile yapı yeniden halk ile buluştu. Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi büyüleyici bir apartman, böylesine ruhu güçlü bir apartmanda sergi yapmak, tarih ve bugün arasında bir köprü kurmak çok heyecan vericiydi. Metrukluktan dönüşebilen, iyileşebilen, halkla kucaklaşan bir bina benim de söylemek istediğim düş ve gerçek arasındaki iyileşme, şifalanma ve dayanışma ile kucaklaşmaya mekân oluşturdu. Bir buluşma, bir aradalık ve birlikte olma ruhunun bütünü olarak sergi mekânı sarıp sarmalıyor ve mekânın mimarisine, ruhuna saygıyla kavramsal anlatıya yatak oluşturuyor.

Haberin Devamı

Serginin kavramsal çerçevesinden söz eder misiniz?
"Düşler, Hakikatler" sergisi sakinlik ve kaos arasında kaldığım bir dönemin izi. Dingin, sakin ve huzurlu bir evrene ulaşmaya çalışırken deprem ile bütün insanlık olarak yıkıldık, günlerce büyük bir karanlığı yaşadık. Kaos ve krizin üstümüze karabasan gibi çöktüğü bir dönem oldu. Düşlediğimiz iyilikler karşısında hakikatler çok keskin. Salt bununla da kalmıyor elbette kimlik, aidiyet, tarih, iyilik, kötülük, feminizm, dayanışma ve birliktelik, alışmışlıklar, ilişkiler gibi birbiri içine geçmiş tuhaf ikilikler serginin söylemlerini oluşturuyor. Tüm bu kavramlar ekseninde düşler ulaşılması gereken bir gayeyi sunarken, hakikatler ise geçmişin ve şimdinin çarpık bir ağırlığını taşıyor.

Haberin Devamı

Ülkede olabilecek olanlar pek sık kestirilemiyor, ne kişisel yaşamlarımız ne de toplumsal öyküler buna pek olanak vermiyor, ancak yine de karamsar bir noktadan bakmıyorum; düşlemekten, hayal etmekten, dönüştürmekten, iyi niyetten vazgeçmiyor bu sergi. Düş ve gerçek arasında tarihin tozlu sayfalarından bugüne toplumsal bir anlatıyı gündeme taşıyor, şimdiyi iyileştirmenin, geçmişin sarkazmını saygıyla anlamanın bir miti karşımıza çıkıyor.
Dönemin ünlü terzisi ve saray terzisi olan Jean Botter için II Abdülhamit tarafından genç mimar Raimondo D’aronco’ya 1900-1901 yılları arasında yaptırılan Casa Botter Apartmanı dönemin iş yeri ve ev olarak kullanılan ilk binası, Art Nouveau stili süslemeleri ile yapılan ilk binası, aynı zamanda Pera Palas’tan sonra ikinci asansöre sahip yapısı ve son olarak ilk çelik konstrüksiyon ve yığma yapı olarak 1894’te büyük İstanbul depremine karşı deprem güvenceli yapılan binası. Tüm bunlar bile Türkiye’de modernleşme serüveni için büyük bir anlatı aslında. Düşler, Hakikatler böylesine güçlü bir binanın terzi Botter’in kıyafetlerini sergilediği, sunduğu vitrin katı olarak ifade edebileceğim zemin katında gerçekleşiyor. İstiklal’in tam kalbinde yer alan yapı sergide vitrini ile sokak ile buluşan eserler ve davetkâr, cazip hali ile bir aradalık alanı olarak toplumsal ve kamusal bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Sergi Casa Botter ile diyaloğa giriyor, tarih ve insanlık anlatısı içinde bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor.

Haberin Devamı

Mekânın dönüşümü ile toplumsal belleğin inşası sürecinde rüya gerçek odağında sergiyi nasıl okumalıyız?
Mekân tarihi ile yeniden gündeme geliyor, uyanıyor halk ile kucaklaşıyor. Binayı geçirdiği tarihi günler üzerinden anımsamak, değişen ülke gerçekliklerini, küresel dünyayı, gelenekleri bu gerçeklikler ve hayaller üzerinden irdelemek çok olası. Toplumsal bir bellek aktarımı olarak İstiklal her zaman İstanbul’un en önemli caddelerinden birisi olmuştur. Casa Botter’de 1901’den bu yana İstiklal’de. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e modernleşme ve çağdaşlaşma yolculuğu içinde yaşanılan her şey bu sergide bir iz olarak karşımıza çıkabilir. Rüya gibi düşünülen her şey gerçekliğin bir yansıması olarak karşımıza aslında. Olağan ve sıra dışı birçok insanlık konusu tuhaf bir rüya gibi bugünün bir gerçeği gibi okunabilir.

Haberin Devamı

Sergide geçmiş, bugün ve gelecek arasındaki bağın birbirine yakınlaştırdığı, görsel, işitsel olarak farklı disiplinlerden 13 sanatçının eserleri yer alıyor. Bu eserler nasıl bir bütünlük oluşturuyor?

Geçmişten geleceğe, düşten gerçeğe

Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi olarak halk ile kucaklaşan sanatı, kültürü ve tasarımı sunmayı hedefleyen bir ölçekte kurgulanıyor. Sözünü ettiğimiz birçok konunun çeşitli disiplinlerle ve farklı yaşlardaki sanatçılar ile çalışılması üzerine Düşler, Hakikatler karşımıza çıktı. Larissa Araz, Mehtap Baydu, Sena Başöz, Orhan Cem Çetin, Cevdet Erek, Ulaş Eryavuz, Ece Gökalp, Berat Işık, Ali Miharbi, Studio Pinprick, Güneş Terkol, Erdem Varol, Emir Yağmurca farklı disiplinlerde üretilmiş görsel, işitsel yapıtlarıyla sergide yer alıyor. Hem özel alanı hem de kamusal alanı kullandığımız sergi izleyiciyi sarmalamaya devam ediyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!